1.2

411 56 41
                                    

Gördüğü mesaj ile elin de ki telefonu, önünde durduğu masaya bırakıp sıkıntılı bir nefes bıraktı odaya. Mesajları okudukça aldığı karar dan emin olmuştu.

Minho ve hyunjin den yardım isteyebilirdi ama o, şimdilik hyunglarının bu konuyu öğrenmesini istememiş, kendi başına halletmeye karar vermişti.

Daha fazla düşünceleri ile oyalanmak istemediğin den kıyafet dolabının önüne geçmiş ve üzerin de ki pijamaları değiştirmişti. Açık mavi bir tişört ve yüksek bel, bol siyah bir kot pantolon giyerek tişörtünü pantolonun içine koyup masanın üzerinde duran telefonunu eline alarak çıkmıştı odasın dan.

Aşağı kata inerken aklına hyunglarına söylediği bahane aklına gelmiş, indiği merdivenlerin tersini yaparak tekrar odasına çıkmıştı. Odanın girişin de duran okul çantasını koluna takmış ve başka bir eksik var mı diye kısaca düşünmüştü. Boy aynasının önün de durup üzerine bakmış dikkatlice incelemişti üzerini.

Gözüne çarpan karışık, pofuduk saçlarını görmesiyle gözleri büyümüştü. Kolun da ki çantayı yere bırakıp saçını düzeltmek için makyaj masasının önüne geçmişti. Eğer bu saçları aşağıdaki üçlü görseydi bir şey den şüphe ederlerdi. Çünkü seungmin'i kendilerin den iyi tanıyan gençler, onun ne kadar giyimine özen gösterdiğini gayet iyi biliyorlardı. Tüm kombinini takılarına kadar en ince ayrıntısını aksatmadan yapan seungmin, bu şekilde aşağı kata inseydi hyungları onun yalan söylediğini anlamış olurdu.

Hemen saçını düzeltip şekillendirmiş, takı kutusun dan da kombine uygun mavi boncuklu kolye ve yine aynı renkli yüzük takmış yer de duran çantasını da alarak son kez bakmıştı kendisine. Hazır olduğuna kanaat getirince bir kaç dakika önce yaptığı gibi odasın dan çıkmış ve aşağı kata inmişti.

Hyunglarının ne yaptığına bakmadan önce mutfağa başını uzatmış, toplu ve temiz mutfağı görünce onaylar şekilde başını hafifçe sallamıştı. Başını bu sefer koltukta oturmuş ellerin de ki telefonlar dan grup oyunu oynayan hyunglarını görünce küçük bir tebessüm edip yanlarına gitmiş, sırasıyla ilk chan, hyunjin ve minho'nun yanaklarına öpücük koymuştu. Oyunları bozulan üç genç seungmin'e söylenmiş seungmin ise onlara dil çıkartarak ev den çıkmıştı. Kapıyı kapatacağı zaman da "eve geç gelme sakın"diyen minho'yu mırıltılar ile onaylamıştı.

Hyungları ile uğraşması üzerin de ki sıkıntıyı biraz azaltmışken cebinde ki telefonunu eline almış ve gideceği konuma bakmıştı. Gördüğü cadde isimleri ile kaşlarını çatmış, saati fark edince de fazla oyalandığını fark edip hızlıca otobüs durağına ilerlemişti.

Kalabalık olmayan durağa gelmiş, otobüsü bekleyeme başlamıştı. Bir kaç dakika sonra gelen otobüs ile sakin tutmaya çalıştığı adımlarla demir yığını olan araca binip kartını okutmuş, arka taraflarda ki boş koltuğa geçip oturmuştu. Kafasını cama yaslayıp düşüncelere dalmışken inmesi gereken durağı görüp ayağa kalkmış otobüsün durmasıyla da inmişti araçtan.

Elini cebine de ki telefona atmış, cebin den çıkardığı telefon dan konumu kontrol etmişti. Elin de ki telefona baka baka sokaklar dan geçmiş, eski ,yıkık ve ağaç dolu bir çocuk parkına  ulaştırmıştı onu konum.

Kaşlarını çatıp geldiği sokağı ve parkı incelerken, biraz ötede ağaçların arkasına saklanmış onu inceleyen adam dan bir haberdi. Adam bu kadar saklanmanın yeterli olduğunu düşünüp saklandığı ağaçların arasında çıkmış, özlediği bedene doğru adımlamıştı. Her adımın da özlemi daha da artıyordu.

Bunca yıl güzel yüzlü çocuğu beklemişti.

Sakin adımlar ile arkası ona dönük gencine bir bakış daha atmış için den de kendisine sakin olması gerektiğini söyleyip duruyordu.

Hafif bir boğaz temizleme sesi çıkartıp önün de duran çocuğun ona bakmasını sağlamıştı. Seungmin duyduğu sesle arkasını dönmüş ve sesin sahibini bakmıştı çatık kaslarıyla. Kendisin den biraz kısa ve bâyâ yapılı adamı görmesiyle biraz korkmuş sayılırdı. Adam ise yüzünde saklamaya çalıştığı gülümsemesi ile aynı ona bakan genç gibi kaşlarını çatmıştı.

Genç adam, özlediği yüze uzun uzun bakarken seungmin bu bakışlar dan rahatsız olmuş, bunu da beklediği yerin den biraz uzaklaşarak belli etmişti. Genç adam, seungmin'in bakışların dan rahatsız olduğunu anlayıp bakışlarını eski parka çevirmişti. Seungmin, adamın baktığı yere bakıp tekrar önün de ki bedene dönmüş ve bıkkın bir nefes bırakmıştı.

Genç adam, seungmin'in bu sessizlikten sıkıldığını fark etmesiyle aklın da ki konuşmalarının hepsi yok olmuştu. Yıllarca yan yana gelirsek nasıl konuşma başlatırım, ilk konuşmamız ne hakkında olur gibi bir sürü soru aklını doldurmuştu. Şimdi ise tüm planladıklarının aksine "bu parkı hatırladın mı?"diye aklına ilk gelen soruyu sormuştu.

Sorduğu sorunun saçmalığın fark etmesi kısa sürmüştü genç adamın. Seungmin de gözleri tekrardan parkı bulunca çatık kaşlarını iyice çatarak önün de ki adama "bunu sorman için gelmedim. Mesajda bahsettiğin konuyu öğrenmeye geldim"demiş ve sorusunu es geçmişti.

Adam, seungmin'in naif sesini duyunca sevinçten gözleri dolmuş ve gencin ne dediğine odaklanmamıştı. Seungmin elindeki telefon dan saat'e bakmış, "vaktim az hızlıca ailem hakkında bildiklerini söyleme-"cümlesinin devamını söylemeye izin vermeyen genç adam, seungmin'in söylenmesini duymazlıktan gelip parka bakmaya devam etmişti.

"Sana bir soru sordum seungmin ve sorumun cevabını merak ediyorum. Aynı senin aileni merak ettiğin gibi"diyen genç adam bakışlarını seungmin'e çevirmiş, seungmin önün de ki genç adama istemsizce göz devirip parka bakmıştı. Genç adam ise seungmin'in bu hareketi ile ne kadar tatlı olduğunu düşünmüştü.

Tatlılığın dan arta olmuş da hiç azalma olmamış.

Seungmin uzunca tekrar dan incelediği parka bakıp yanın da ki adama dönmüş va adamın merak ettiği soruyu cevaplamıştı. "Hayır, bu parkı yeni görüyorum."adam duyacağı cevabı biliyordu ama yine de içinde ki belki hatırlar umudu da son bulmuştu.

"Sıra sende, ailem hakkında bildiklerini söyle"diyen seungmin ile adam onaylar şekilde başını hafifçe sallamış elliri cebinde arkasını dönüp ileride ki eski banka ilerlemeye başlamış, eski banka oturmak yerine bankın önüne oturup ayakta bekleyen seungmin için yanını pat patlamış. Seungmin de adama kısaca tekrar ir göz atıp oturması gereken yere oturmuştu.

Meraklı gözleri genç adamı bulunca adam derin bir nefes alıp yanına oturan seungmin'e bakmış "annen ve baban sıradan bir trafik kazası geçirmedi"diyerek seungmin'in buraya gelmesini sağlayan konuya girmişti.

🤎🖤🤍

Biraz beklettim gibi :/

Gününüz çoooiok güzel geçsin 💚🧚🏻‍♂️

Kendinize izi bakın 🧡🧚🏻

Öpüldünüz 😽😽😽😽

çocukluk aşkı☆hyunseunghoWhere stories live. Discover now