6. Bölüm

1K 89 43
                                    

Aradan geçen iki gün içinde Agahı hiç görmedim. Odamdan da çıkmadım. Hazırlık telaşesinden Kezban hanım da beni unutmuştu.

Zeynep abla yemeğimi getirip birkaç dakika durup gidiyordu yanımda. Yüsranın dedikleri aklımdan çıkmıyordu. Bilmediğim şeyler neydi?

Agah o gün odadan çıkınca esip gürlemişti konakta. Yüsrayı kovmaktan beter etmişti ki zaten onunla hiç konuşmuyordu.Bu olayla araları iyice açılacaktı anlaşılan..Selma ve annesine de Nisayla beraber uyarı dolu emirler vermişti. Zeynep abla o günün etkisinde olacak ki telefonu olmadan yanıma geliyordu.

Bugün üzerimdeki yüklere bir başkası daha ekleniyordu. Sözde kocam olan adam tekrar evleniyordu. Hem de düğün dernekle .. Derin bir iç çekişle yataktan doğrulup pencereye ilerledim. Avludaki telaşeye boş gözlerle baktım bir süre.

Sonra kendime gelip ayrıldım pencerenin önünden .Hiçbir şeyi düşünmeyecektim. Komodinin üzerinden bir ağrı kesici alıp bardaktaki suyumu içtim. En iyisi uyumaktı.

*****
Kulağıma dolan davul zurna sesiyle karanlık odaya gözlerimi açtım. Çatılı kaşlarımla ne olduğunu anlamaya çalıştım bir an..Sonra gerçek hayata döndüm. Düğün başlamıştı demek..

Odamdan çıkıp penceremin önündeki küçük balkona geçtim. Avlu muntazam bir şekilde cıvıl cıvıl süslenmiş , insan kaynıyordu.

Acı bir tebessüm belirdi dudaklarımda. Gözümün önüne yaşadıklarım geldi.. Selma gelinliğini giymiş halay çekenlerin ortasında oynuyordu. Ben ise kolumdan tutulup bu avlunun ortasına savrulmuştum. Tüm ailesi onun mutluluğuna eşlik ederken benim nikah şahidim tanımadığım bir kadınla adamdı. O annesinin evinden güle oynaya çıkmışken ben babamın tokadıyla yere savrulmuştum.

Gözlerim ellerini beline bağlamış ayakta dikilerek  etrafa bakınan  sözde kocama takıldı. Düğün gününde kot pantolon gömlekle damattan çok düğüne gelen misafire benziyordu. Bir an  gözgöze geldik. Ellerini çözdü ; gözlerini benden kaçırıp başını yere eğdi. Oturdu bir masanın yanına.

Selma Agahın yanına gidip birşeyler söyleyip elinden tuttu. Agah elini çekip birşeyler söyleyince Selmanın gülümseyen yüzü düştü. Gelin ve damat için hazırlanan masaya geçip oturdu.

Daha fazla duramadım balkonda ve odama geçtim.Kulaklığımı alıp yatağıma oturdum ; bacaklarımı kendime çekip kollarımı doladım . Başımı dizlerime yasladım ve son ses müzik dinlemeye başladım..

*******
Odamın lambası yanınca karanlığa alışmış gözlerimi kıstım. Zeynep abla elindeki tepsiyi komodine bırakıp yatağın kenarına oturdu. Üzgün gözlerle baktı yüzüme.

"Ah benim bahtsızım...Ah temiz kalpli güzel kızım.. İyi misin ?"

Başımı iki yana sallayıp dolu gözlerle baktım. " Ben bu hayatı hakedecek ne yaptım abla?"

Zeynep abla beni kendine çekip sarıldı. Saçlarımı okşarken söylendi. " Hiçbir şey yapmadın sen. Bütün zalimler birleşip günahını aldılar. Hiçbirinin yatacak yeri yok. Hele o koca kafalı kocan olacak domuzun "

Burnumu çekip kıkırdadım. "Hani oğlun gibi severdin .Domuz mu oldu şimdi ?"

Elini salladı boşver dercesine " O seni üzmeden önceydi. Şimdi saygımda sevgimde kalmadı "

Yanağına bir öpücük kondurdum. " İyi ki varsın. Sen olmasan ne yapardım "

Eliyle sulanan gözünü kuruladı." Deli kız senii. Beni ağlatmak mı niyetin? "

Ayaklandı ve tepsiyi dizlerime koydu .
" Hepsi bitecek yoksa bozuşuruz "

İsteksizce baktım tepsiye. Başımı salladım yalandan. Bana bakıp iç çekti. Kapıdan çıkacakken durdu geri döndü. Yeleğinin cebindeki tuşlu telefonunu çıkarıp uzattı bana.

KumruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin