2. BÖLÜM: Geçmişteki İhanet

85 26 159
                                    


BÖLÜM İÇİN ŞARKI ÖNERİSİ:

Altın Yüzüğüm Kırıldı, Koma Se Bıra-Cem Adrian
Dumanlı Dumanlı, Cem Adrian

Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin olur mu? Neler hissetiğinizi merak ediyorum!

Keyifli okumalar!

******

Sekiz yıl önce...

TAKTİB Karargâhı

Gökmen'in odasının kapısı tıklatıldı.

"Gel!"

"Açelya, neler oluyor? Bu telaş da ne böyle?" Zavallı kızın masmavi gözleri kıpkırmızıydı, ağladığı çok belliydi ama başkanın karşısında ciddi ve dirayetli bir duruş sergiliyordu.

"Başkanım, önemli bir konu var." Açelya'nın sesi, buz gibi, dondurucu bir tınıyla çıkmıştı.

"Nedir?" Gökmen, meraklı gözlerini Açelya'ya dikti.

"Koray..."

"Ne olmuş Koray'a?"

"Başkanım, Koray... Koray..." Zavallı kız, yaşadığı şokla birlikte, kalbine sinen üzüntü ve öfke yüzünden cümle kurmakta zorlanıyordu.

"Başkanım, Koray bize ihanet ediyor!" dedi, tek bir solukta ve tek bir solukta konuştuğu için değil, söylediklerinin ağırlığından ötürü nefesi kesildi. Bu sözlerden sonra, aralarında derin bir sessizlik oldu sadece, odadaki, başkanın babasından yadigâr kalan antika saatin sesi vardı.

Başkan, ayağa kalktı ve masadan destek aldı. "Emin misin?"

"Maalesef, evet."

Belki bir umut dedi, belki bir umut...

Başkan, "Kanıt var mı?" diye sordu, hüzünle karışık bir öfkeyle masayı itekledi.

Açelya, dosyayı uzattı. Bu, başkanın, hayatındaki en büyük yıkılışıydı.

"Onu ne kadar sevdiğinizin farkındayım ama ihanet..." dedi, Açelya. Başı öne eğildi ve cümlesini tamamlayamadı.

"Oğlum gibiydi. Ben onu öz evladım gibi gördüm, her zaman." Cümleler, boğazına diziliyordu Gökmen'in. Nasıl tarif edilirdi ki?

"Öldürmeyin." dedi Gökmen, yutkunarak. Resmen yalvarıyordu. Ama kalbinin atışları, sanki onu boğazlıyordu. Bu işin sonunun ne olacağını biliyordu fakat emir, demiri keserdi.

"Ne yapmış?" diye sordu Gökmen, yorgunca. Okumaya korkuyordu, Koray'ın ihanet edebileceğine inanmak istemiyordu, imkânsız bir şeydi, onun gibi sadık biri ihanete meyilli bile olamazdı. Yaptıklarını, yazılı ve belgeli bir şekilde görürse inanırdı, bir kez daha sırtından bıçaklandığını anlardı. Okumayacak ve Koray'ın ihanetiyle yüzleşmeyecekti. Sırtından bıçaklanmıştı ama bıçağı saklayacaktı, kim olduğunu biliyordu fakat arkasını dönüp kim diye bakmayacaktı bir nevi.

"Ben anlatamam, başkanım. Yapamam." dedi ve ağlamaya başladı.

Açelya, dizlerinin üzerine çöktü.

FEDAKÂRLAR VE CEFAKÂRLARWhere stories live. Discover now