Mektup

63 5 2
                                    

Soluk soluğa kalmıştım, hızlı ve gergin adımlarım metroya yetişmeye çalışıyordu.

" Ohh sonunda yetiştim" Diye iç çektim. Garip sesim yanımdaki yaşlı çifti rahatsız etmiş olmalı ki bana dik dik bakıyorlardı.
Onlara gülümsedim, gözlerini kaçırdılar. Sonunda metro geldi, hızlıca insanların arasından geçtim. Bu sıcak havada metro çok soğuktu, okula yürüyerek gitmeyeceğim için çok mutluydum.

Gözlerim boş bir koltuk arıyordu ve tam oradaydı altın gibi parlıyordu. Çok sevinmiştim metroda genelde boş koltuk nadiren bulurdum. Az önce bana " side eye" bakan çift bana tekrar bakıyorlardı, yanlarına gidip
" Oturmak ister misiniz" Diye sordum ikiside,
"Gerek yok" Dediler sesleri çok soluktu
Bende yerime geri oturdum ve o iki çift ortadan kaybolmuşlardı sağıma ve soluma baktım ama yoklardı kafama çok takmadım ve çantamdan kulaklığımı alıp kulaklarıma taktım indirdiğim şarkılardan " Dr dog Where'd all the time go? " yu açtım bu şarkı çok yaz Vibe veriyordu. Sonunda okuluma yakınlaşmıştım. Kulaklığımı çantama koyup metrodan çıktım.

Okuluma doğru hızlı hızlı adımlar atarken o gördüğüm yaşlı çift oturup simit yiyorlardı.
O yaşlı çifti çok kafama takmadım demiştim ama şüphelenmiştim, herşeyi çok kafama takan bir insandım. Onlar normal bir çiftti. Kafamı iki yana sallayıp koşarak okula gitmiştim. Her zamanki gibi geç kalmıştım. İlk dersin biyoloji olduğunu hatırlayınca sevindim. Zeynep hoca çok anlayışlı biridir, kapıyı tık tıkladım ve,

" Özür dilerim hocam" Kaşlarını kaldırıp
" Bidaha olmasın Alçin sadece 3 dakikalığına geç kaldığın için deftere yok yazmayacağım. Evin neredeydi? "
" Biraz uzakta hocam" hoca tek kaşını havaya kaldırdı.
"Ne ile geliyorsun? "
" Metroyla hocam"
Zeynep hoca ilk defa böyle yapıyordu.
"Tamam" Diyip yine o tatlı gülümsemesini yaptı, yerime otururken hem şaşrmış hem de afallamıştım.
40 dakikalık ders bu sefer çok sıkıcı geçmişti, hoca eski konuların üstünden geçmişti.
Yaz tatilinin gelmesine çok az kalmıştı sanırım 1 yada 2 hafta.

| Derslerin hepsi bitmişti şimdi ise parka gidicektim. Çantamı bugünlük sınıftaki dolaba koyucaktım çünkü çanta çok ağırdı, içinden telefonumu, kulaklığımı gibi önemli eşyalarımı çıkartıp çantamı dolaba koydum. Bugün hiçbir hoca ödev vermediği için çok mutluyum.

Okuldan tam çıkacakken tanıdık bir ses
"Alçin" Dedi arkama döndüğümde Ceylin ablayı gördüm Ceylin abla okulumuzun kantininde çalışıyordu, ayrıca komşumuzdu.
"Ceylin abla nasılsın"
"İyiyim canım bugün çok solgun gözüküyor dun ne oldu bir şey mi oldu?
" İyiyim Ceylin abla, çok teşekkürler" (Bunu tatlı bir ses tonuyla söylemiştim:] )
"Tamam o zaman,  annene selamımı söylersin." Diye gitti ben de arkasından el salladım.
Ceylin abla çok iyi birisidir, nasıl olup olmadığımı her gün söyler ve hep biz o yaptığı sıcak kurabiyelerden gönderir.

Telefonumu açıp otobüs dakikasına baktım ne 7 dakika mı var koşar adımlarla otobüs durağına geçtim.

Ben durağa gelir gelmez otobüs gelmişti ucu ucuna yetişmiştim, bu sefer boş koltuk aramama gerek yoktu otobüs de hiç kimse yoktu sadece arkada da oturan bir kadın ve çocuğu şaşırmıştım bu saatlerde genellikle öğrenciler bayağı olurdu.
Hemen bir koltuğa oturup telefonumu çıkarıp anneme geç kalacağımı yazdım Annem çevrimiçi olduğu için "tamam
Ben evde yokum Zehra ablanlara geldim anahtarın yanında mı? " Dedi ona evet yazdım ve telefonumu kurcaladıktan sonra otobüsün düğmesine bastım.

Burayı bana Ceylin abla önermişti, park alanı gibi bir yerdi, bisiklet süren gençler ve çiçekler boldu, Fotoğraf çekmeyi sevdiğim için bana bu konumu atmıştı.

Yürürken ağzım açık kalmıştı Burası çok büyülü gibiydi her yerde ışıl ışıl çiçekler parlıyordu.
Birkaç çiçek toplayıp fotoğraflarını çektim saat 5 olmuştu.

Karnım acıktığı için bir tane kadına "buralarda market var mı" diye sorunca "İleride market var" dedi , ismini bilmediğim kadın çok neşeliydi Burası bana da aynı havayı katmıştı, Ben de onu aynı tatlı ses tonuyla "teşekkür ederim" dedim.
Biraz ilerleyince görmüştüm marketi. Hava sıcak olduğundan Markete girince ferahlamıştım. Bu yüzden marketleri çok seviyordum.

Simit ve içecek alıp çıktım, yemeğimi marketin önünde çok Ferah bir oturak vardı oraya gidip oraya da yiyecektim.

|Tam oturmuştum ağzımı simidi sokarken telefondan birisini aradığında fark ettim. Bu babamdı telefonu açtım.

"

Alo bab-"
" Alo kızım hemen beni dinle her zaman buluştuğumuz o dağ evine buluşalım ACİL kapamam lazım Hemen gel.

"Dıdıdıdıt"
Telefonu kapamıştı, donakaldım babamı sesi çok telaşlıydı.
Hemen yiyeceklerimi alıp o eve gidecektim Kalbim küt küt atıyordu.

Yanımda taksi'ye binebilecek kadar param vardı, koşarak bir taksi tuttum ve şoföre konumunu söyledim.

Hala kalbim küt küt atıyordu babamı ilk defa böyle duyuyordum.

| Şu an o dağ evinin yakınlarındaydım şoför adama burada durabilirsiniz dedim ve parayı verdim.
Koşar adımlarla eve doğru gittim.
Oradaydı babam beni orada bekliyordu.
_baba
_ şşş sessiz ol. Sana anlatacaklarımı dinle sen gelene kadar bu kağıda her şey yazdın Şu an bir mafya beni arıyor telefonumu al ve ilk yabancı numarayı ara ve o adama güvenebilirsin
-baba ne oluyor anlamıyorum

( gözlerimden yaşlar akarken beni son defa gucakladı sımsıkı sarılıyordu sanki birdaha görüşemiyecektik.)

(arkadan adım sesleri yaklaşıyordu)

_ kızım kendine dikkat et ve kaçç hadi
Sesi acayip telaş veriyordu...

_heyyy senn ihtiyar o evde olduğunu biliyoruz

Geldiler Alçin kaç

Ayaklarım geri geri adımlar atarken, hemen kaçtım ve bir silah sesi duydum, çok hızlı koştuğunu fark edip kendimi yavaşlamaya çalışırken yere yapıştım sağımdan bir ses geldi..

Evettt hikayenin ikinci bölümünü de yakın zamanda koyucam

lütfen oy verin 😫🙏🙏💓 oy veren herkese teşekkür ederim şimdiden sevdiyseniz hikayemi lütfen paylaşın 🖤🦋❤‍🩹

KIRIK KALPLER İNTİKAMI Where stories live. Discover now