ꕥ Section 6

386 23 21
                                    

Karl arabaya binmem için kapıyı açmıştı. Ben koltuğa oturduktan sonra nazik bir şekilde arabanın kapısını kapatıp sürücü koltuğuna geçti. İkimiz de kemerlerimizi taktıktan sonra bana döndü ve,

"Hazır mısın?"

diye sordu. Başımı onaylarcasına salladığım zaman beklediği cevabı almış gibi gaza bastı. Yol biraz sürmüştü. Nereye gittiğimizi söylememişti, sormakta benim aklıma gelmemişti. Bir anda aklıma gelince Karl'a bakıp sordum.

"Nereye gidiyoruz bu arada?"

Karl gizemli bir havada konuştu.

"Bilmem.. Yol nereye giderse artık."

Şaşkın ve meraklı bir şekilde ona bakıyordum. Ona baktığımı fark edince Karl kıkırdayıp tekrar konuştu.

"Merak etme, sen bu kadar özenli hazırlanmışken basit bir yere götürmeyeceğim. En azından anlam olarak. Her neyse.. Sürpriz olsun istiyorum."

Fazlasıyla özenli bir şekilde hazırlanıp geldiğimi belli mi etmiştim..

"Her zamanki halim işte.. Konuşmak için çağırdığını sanıyordum."

"Konuşalım diye zaten amaç. Gitmişken hoş bir yere gidelim istedim. Emri vaki oldu ama istersen geri dönebiliriz."

"Hayır gerek yok. Sürprizleri severim."

dedim tebessüm ederek. Karl bana bakıp tebessümüme içten bir gülümsemeyle karşılık verdi ve yola bakmaya devam etti.

Tanıdık bir sokağa geldiğimizde arabayı bir anda durdurdu. Etrafta oturulacak pek bir yer yoktu. Bir sorun mu olmuştu, neden bir anda durdu ki?

"Ne oldu?"

diye sordum meraklı bir şekilde.

"Sürprizin bir parçası. Gözlerini kapatıp bana biraz yaklaşır mısın?"

dedi. İsteği üzerine şaşırmıştım ama ne olacağını bende merak ediyordum. Dediğini yaptım, gözlerimi kapatıp ona yaklaştım. Kısa bir süre onun nefesini alnımda hissetmeye başladım. Değişik fakat hoş bir histi.. Bir kaç saniye daha bu hissi yaşadıktan sonra gözlerimin üstünde ve yüzümde bir ağırlık hissettim.

"Aç bakalım gözlerini."

dedi Karl. Heyecanlanmıştım. Gözlerimi açtığımda karanlık dışında bir şey göremiyordum. İçimde tuhaf bir korku yayılmıştı. Neden göremiyordum? Ne oldu bir anda? Karl'ın sesini tekrar duyduğumda biraz da olsa rahatlamıştım.

"Görebiliyor musun? Bu kaç?"

dedi gülerek. Anlaşılan gözlerimi bağlamıştı ve şu an görüp görmediğimi test etmek için parmaklarıyla bir harf - sayı yapıp bana soruyordu.

"Gözlerimi kapattın.. Göremiyorum. Bir an için korkmuştum şapşal şey seni!"

dedim şakasına sinirli bir şekilde. Karl gülmeye başladı.

"Özür dilerim amacım seni kör yapmak değildi fakat biraz daha böyle kalman lazım. Hazırsan yolumuza devam ediyorum."

"Önüne baksan iyi olur çünkü bu sefer senin yolunu gözetleyecek kimse yok yanında."

Karl tekrar gülüp konuştu.

"Ya da yanımdaki kişi kısa süreli sürpriz bir görme kayıplığı yaşıyor."

Onun bu söylediğiyle bende istemsizce kıkırdamaya başlamıştım. Kısa bir yolun ardından tekrar arabayı durdurdu. Nereye getirdiğini çok merak ediyordum. Bir an için gözlerimi açmayı bile düşünmüştüm.

"Geldik. Şimdi olduğun yerde bekle ben gelip yardım edeceğim. Düşüp bir yerlerini kırmanı istemiyorum."

Dedi Karl. Sürücü koltuğundan inip yanıma geldiğinde hala gözlerim kapalıydı. Arabadan rahatça inebilmem için elimden tutup yardım etti. Yolun geri kalanında Karl'ın koluna girip onunla aynı hizada yürümüştüm. Sessiz kapalı bir mekana gelmiştik. Gözlerim hala kapalıydı. Etrafta çok güzel şekerli kokular vardı. Karl tekrardan konuştu.

"Sen burada bekle. Ben hemen asıl sürprizi alıp geliyorum. Sonra biraz yürüyüp oturacağız. Olur mu?"

"Hızlı ol ama. Meraklanıyorum iki saattir."

Karl güldü.

"Tamam tamam. Çok az kaldı. İnana bana buna değecek."

Sabırlı bir şekilde olduğum yerde Karl'ı beklemeye başladım. Pek uzun sürmeden tekrardan yanıma geldi. Tekrardan onun koluna girdim ve gittiği yere gittim. Sonunda bir yere oturmuştuk. Bu sefer cıvıl cıvıl kuş sesleri geliyordu etraftan. Elime bir şey tutuşturup gözlerimi açtı..

İlk tanıştığımızda geldiğimiz parktaydık. Ve elimde ilk tanıştığımız gün gelip aldığımız dondurmadan vardı. Doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar basit bir şeyin beni bu kadar çok heyecanlandırıp mutlu edeceği aklımın ucundan dahi geçmezdi. Ne diyeceğimi bilememiştim, bu gerçekten çok hoş ve güzel bir sürprizdi. Karl''a döndüğümde onunda bana baktığını gördüm. Göz göze geldiğimizde istemsiz bir şekilde yüzüm kızarmıştı.

"Beğendin mi? En sevdiğin aromadan aldım. Vişne ve vanilya. İlk tanıştığımız zaman söylemiştin.."

Benim hakkımda böyle ufak bir detayı hatırlaması beni çok mutlu etmişti.

"Hatırlıyorsun.."

Yüzüme bakıp gülümsemekten başka bir şey dememişti. Benimde ondan bir farkım yoktu. Bir süre öyle sessiz takılıp o anın tadını çıkardık. Dondurmalarımız bittikten sonra buraya gelişimizin asıl amacı aklıma geldi. Cesaretimi toplayıp Karl'a sordum.

"Şey.. Bir şey konuşalım demiştin. Şimdi konuşalım mı?"

New Girl ꕥ Karl Jacobs x OkuyucuWhere stories live. Discover now