SOKAĞIN DANSI

31. Bölüm "Aşk ve Zaaf"

Düşüncelerim eşliğinde odaya girdiğimde Kartal'ı karşımda görünce az daha çığlık atacaktım. Neyse ki bana arkası dönüktü. Banyodan çıplak çıkma ihtimalime karşı böyle bir önlem aldığının farkındaydım. İlişkimiz boyunca bana dokunmuş olsa da çıplak görmeye ısrarla karşı çıkmış, beni bir kez bile görmemişti. Belki de aramızdaki sırlardan dolayı bez parçalarını kaldırmak istememişti.

Sesim, falda söylediklerini gerçekleştirme ihtimali karşısında heyecanla titrerken, "Kartal." Dediğimde heybetli bedenini ağır ağır bana çevirdi ve şehvetten iyice kararan simsiyah gözlerini havlunun açıkta bıraktığı ıslak tenimde gezdirdi. Keskin gözlerinde hayvani bir bakış vardı. Tüm arzusu, açlığı, paramparça etme isteği en sek haliyle tam karşımdaydı.

İçimde, az öncesinden aşina olduğum akım kendini belli edince yavaşça yutkundum. Onun tahrik edici sessizliğine eşlik ederek ona bakmayı sürdürmek istiyordum ama daha fazla sessiz kalamayacağımı da iyi biliyordum çünkü sessizliğimiz bir yerden sonra ikimizin de istediği asıl olaya götürecekti.

Onun güvenli kolları arasında ona tamamen teslim olacaktım.

Sesimdeki arzuyu bastırmaya çalışarak, "Neden buradasın?" Diye sorduğumda sesimin tınısı kendini belli ederek çıkınca kendimi ele verişime sessiz bir küfür savurdum.

Kartal'ın dudaklarıysa gülümseme isteğiyle belli belirsiz yukarı kıvrıldı. Küçücük bir hareketti ama bedenimi güçlü bir kasırgaya maruz kalmış gibi titretmişti. Sesinin bile isteye yoğun çıkmasına özen göstererek, "Banyo yapmak için geldim, fazla sıcak bir gece." Dedi ve etrafımdan dolanarak tam arkama geçti. "Sence de çok sıcak değil mi?"

Arkamdaki varlığıyla ensemden aşağı doğru bir sıcaklığın indiğini hissettim. Sıcaklık önce kalbimin içindeki kanın pompalanmasını hızlandırarak yoğun bir adrenalin yaşıyormuşçasına göğüs kafesimi sızlattı ardından kasığıma keskin bir sızı sapladı. Sızı, dalga dalga her bir zerreme yayılınca küçük bir nefes verdim ve bir anda bedenimi talan eden ürpertiyle parmaklarımı kollarıma sardım. Garip bir şekilde bir yanım yanıyordu bir yanım da arsız bir zevkle ürperiyordu.

Dudaklarım da kurumuştu ama kurumasının sebebi hızlıca aldığım soluklardan mıydı yoksa içerideki havanın bitmesinden miydi emin olamıyordum. Emin olduğum tek bir şey varsa o da Kartal'ın kendimle savaşmamdan bir hayli keyif aldığıydı.

Bu defa o keyfi ona yaşatmak istemiyordum.

Bedenim üzerinde yarattığı manipülasyonu görmezden gelmeye çalışarak ona döndüm fakat daha o an hata yaptığımı anladım. Ona dönerken omzum göğüs kafesine sürtmüştü ve ateş gibi yanan vücudunun karşısında mum gibi eritmişti.

Erimemi fark etmemiş olmasını umarak titrekçe gülümsedim. "Evde birden fazla banyo var sanıyordum." Dediğimde sesinin tınısını değiştirmeden, "Var." Dedi yoğun bir sesle. "Ama burası benim banyom ve alışkanlıklarımı bozmayı sevmem."

Onu onayladığımı belli edercesine başımı sallayıp, "Tamam, gir öyleyse." Dedim oldukça cılız bir sesle ve kapının önünden çekilip yatağın üzerine bıraktığım kıyafetlerin yanına ilerledim.

Kartal yerinden kıpırdamamıştı ve sabit bir şekilde gözünü kırpmadan bana bakmaya devam ediyordu. Aklından ne geçtiğini iyi biliyordum ve bunları bilmek yasak elmadan ısırık almam için tüm arzularımı arsızca yokluyordu. İrademi kazanabilmek için bedenimin sesine kulaklarımı kapatıp bir makara gibi çözülen mantığımın iplerine tutunmaya çalıştım. İşe yaramıştı da... Yatağın üzerindeki kıyafetleri gösterip, "Üzerimi değiştireceğim. Burada duracak mısın yoksa banyoya girecek misin?" Diye sordum.