33.Bölüm: Gece Gezintisi

144 11 86
                                    


Merhaba sevgili okurlarım bölüm için hepinize iyi okumalar dilerim oy verip düşüncelerinizi yazmayı unutmayın lütfen ❤️

Bölüm şarkısı:
Ember Island- Umbrella

______________________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

______________________________________________

Karanlık soğuk ve acımasızdı. Tenime değen her soğuk hava adeta ürpermeme ve daha da üşümeme sebep oluyordu. Sanki kalbimde nedenini bilmediğim kocaman bir buz kitlesi vardı ve soğuk buz içten içe beni bitiriyordu. Her ısınmaya çalıştığım da bir şey bana engel oluyordu. Sanki o soğuk ile yaşamayı öğrenmemi ister gibiydi. Buzullar ile kalbim kaplıydı ve ben bu buzulları eritecek kişiyi bulmuşmuydum emin değildim. En son hatırladığım şey yağmurdu. Soğuk damlalar halinde bedenime değen yağmurdu...
Sera'dan çıkmıştım etrafımdaki suyu nasıl yok edeceğimi bilemiyordum. Vücudum benim istemim dışında hızla yukarı doğru yükselmişti. Neredeyse okulun en yüksek kulesinin hizasına gelmiştim. Daha sorna etrafımdaki su birden patlayarak, her yere dağılmıştı ve ben yavaş yavaş ayağım sert zemine değen kadar havada kalmaya devam etmiştim. Bundan sonra hatırladığım tek şey burnuma gelen ve ciğerlerimi dolduran nergis kokusuydu...

*

"Vanessa'nın o çocuk ile ne işi vardı. Biaa!" bu sesin kime ait olduğunu çok iyi biliyordum. Bayıldım ama buzlar varis'inden hala kurtulamadım. Aralarında geçen konuşmayı dinlemek için uyuyor numarasına devam etmeye karar verdim ve gözlerimi açmadım.

"Valerian sen ciddi misin?" derin nefesler alan kızıl saçlı kızın öfkesini uzandığım bu yataktan bile hissedebiliyordum. "Tek derdin şu an bu mu? Vanessa neredeyse ölüyordu. Ya kontrolünü kaybedip, metrelerce yükseklikten aşağıya düşseydi ne olacaktı?"

Yan tarafımda birinin elimi tuttuğunu hissettim. Sanırım luna'ydı çünkü ondan önce gelen toprak kokusu her zaman hoşuma gitmişti. Sımsıcacık elleri ile elimi sardığında vücudum ısınmaya başlamış gibi hissediyordum. Bedenim kıpırdayamayacağım kadar yorgundu ve gözlerimi açmak istesemde açamıyordum. Ayrıca kolumda feci bir ağrı vardı ve başım dayanılmaz derecede zonkluyor gibiydi. Bu acı katlanılmazdı.

"Artık tartışmayı keser misiniz? Vanessa'yı uyandıracaksınız" diyen luna'yı kalkıp öpebilirdim.

Evet gidin başımdan her yerim ağrıyor birde siz tepemde cır cır kavga ediyorsunuz!

Büyük bir sessizlik çöktüğünü de kavga etmeyi bıraktıklarını anlayabiliyordum.
Bir süre sorna baş ağrımın gittikçe azaldığını farkettim. Ayrıca kolumdaki ağrıda tamamen kaybolmak üzere gibiydi. Vücudum sanki kendini yeniliyor gibi bir his doğdu içime. Ama bu çok tuhaftı bir anda ağrılarımın azalma noktasına gelmesi benim yapabileceğim bir şey değildi ama revirde görevli olan kadın yapmış olabilirdi.
Sonuçta o bir şifacıydı.

Bia'nın yan tarafımda oturduğunu anlayabiliyordum. Alnıma sürekli elini koyup, ateşim var mı diye ölçüyordu. Luna ise elimi tutmaya devam ediyordu ve onun sayesinde etrafımda sanki bir sıcak hava dalgası var gibi hissediyordum. Sanki bedenim buz tutmuşta onun sayesinde yavaş yavaş çözülüyor gibiydi.

Saklı Güç VARÎS (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin