Bir çocuğu ne kadar sevgisiz bırakırsan aslında o çocuğun ruhunu yavaş yavaş öldürürsün. Eğer bir çocuğun ruhu ölürse, o çocuğun merhameti biter.
Bu hikayede ruhu ölmüş bir kız çocuğunu anlatıyor. Acımasız bir kız çocuğu.
Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Çok öptüm sizi
Sınır 5 oy, 15 yorum
🕯
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
🕯
30 Aralık 2023
Boş İstanbul sokaklarında yürüyordum şuan. Yine dondurucu soğuk vurmuştu İstanbul'u ve Türk halkı bu soğukta dışarı çıkmama kararı almıştı galiba.
Salak Doruk 5 dakikaya gelicem demişti ama halen ondan tık yoktu. İçimde ki Rus kanı donmamı engellesede normal bir insan olarak azda olsa üşüyordum.
Kolumda duran anneanne yadigarı saatimi çevirip saate baktım; 4.05
Yuh Doruk, 35 dakika geçmiş. Aptalık bende arabayı al çık evden sahilde yürüyeceğim diye niye evden 4 kilometre uzaklaşıyorsun ki.
Ben bunları düşünürken önümde beliren turuncu araba farlarıyla arkamı döndüm.
Siyah renkteki plakasında ADA yazan BMW kornaya bastı. Sürücü tarafındaki cam açıldı ve sarı saçlı doruk kafasını çıkarıp sırıttı. "Alayım mı seni fıstık?"
Allah'a biraz daha beklenmediği için şükürler edip sürücü tarafına yürüdüm. Kapıyı açınca Doruk kınayıcı bir şekilde gözlerini dikti. "İn hadi Doruk götüm buz kesti. Birazdan düşecek." Doruk alaycı gülme tonunu bir kez daha nefret ettiğimi bana hatırlattı.
"Sende Rus kanı var Almira. İstesene donamazsın. Yemem ben, başkalarına anlat." Açık kapıdan inip benim binmem için eliyle hareket yaptı.
Ben yerime oturunca kapıyı arkamdan kapattı. Paltosunun önünü bir eliyle tutarak arabanın önünden dolanıp ikinci ön koltuğa oturdu. Soğuktan üşümüş olmalı ki hemen ellerini klimaya tuttu. Arabayı çalıştırmayıp onun yaptığına bakıp sırıttım.
Arabayı halen çalıştırmadığımdan olması gerek ki kafasını bana çevirdi. "Benim kanımda Rus ve Kanada kanı yok Almira sende var o. Asıl benim götüm düşmeden hemen eve sür. Anıl evden çıktığımızı bilmiyor."
Gözlerimi devirerek önüme döndüm. Direksiyonu sıkıca tutup gaza bastım.
"Ayaz annecim Anna'nın üstünden kalk. Ayrıca onun odasına girmen hoş değil. Saygısızca demiştim kaç kere sana." Elçin yine boş boş konuşuyordu. Aklı sıra Ayaz'ı benden uzak tuttup aile tablosunu daha çok halletmek istiyordu, ama böyle düşünmek ne bana ne ona yarardı.
