Hayatına Böyle Girsem Ne Yapabilirsin Ki?!

" Bir kişi eksik ama o kalbimiz de "

Orta taşlı teyze geldiğinde babam beni kucağına alıp koltuğa oturdu. Hizmetli teyzenin elinde ki biberonu alıp ağzıma yaklaştırdı.

Vallaha çok acıkmışam. Şapur şupur içmeye başladım. Çok da eğlenceli ama bir zaman sonra mayıştırıyor. Tam uyuyacakken biberonun alınmasıyla mızmızlandım. Babam kucağına alıp beni koltuğa yatırdı.

Dolaba gidip küçük kıyafetler çıkardı sanırım benim
Tabi ki benim bu odadan aldığına göre dedemin olacak hali yok

Babam yavaş hareketlerle giydirirken ben ne yapacağımı düşünüyordum.
Hoca anlarmıydı reenkarne olduğumu

Yok yaw nerden anlayacak Allah'ın hocası nerden haberi olsun reenkarnasyondan

Babam beni giydirmeyi bitirmiş kucağına alıp odadan çıkmaya başladık.

Babam sırtımdan destekleyim tutarken bende koca kafamı babamın boynuna koydum. Ben hep böyle ters mi gidecektim. Midem bulanıyor.

Küçük minnacık bebek bedenim ters gidişe dayanamayıp kustu.

Babam bu sesi duyup koltuk altlarımdan tutup kaldırdı. Tek kaşını kaldırmış tuhaf bir ifadeyle bana baktı.

"Sen az önce kustun mu? Lütfen kusmadım de " dedi.

Bak şimdi babam tam şuan konuşmayı söküp kustuğumu söylicem ama söyleyemiyorum.

Ben suçsuzum dercesine güldüm.

"Bak bir de gülüyor hoşuna mı gitti kızım."

Aslında gitmedi ama babacım surat ifaden çok komik

"Ereen! Oğlum gel bakayım buraya." Diye abime seslendi.

Paytak paytak gelen koşarak geldi. "Efendim babacım noldu?" Dedi.

Babam ilerleyerek oturma odasına girdi. Beni koltuğa yatırdı.

"Oğlum sen kardeşine bak hemen üzerimi değiştirip geliyorum." Dedi.

Abim başıyla onaylayınca koşar adımlarla odasına gitti.

Abim koltuğun yanına oturup bna bakmaya başladı.

Hayırdır oğlum çay var simit var ne bakıyon

"Ay benim kardeşim çok tatlıı" diyip iki eli ile yanaklarına bastırdı. Yalan söylemiyim velet abim çok sevimliydi.

Kahverengi saçları mavi gözleri vardı. Annemize çekmişti sanırım. Annemi görmedim ama hemşirelerden bildiğim kadarıyla doğum sırasında hayatını kaybetmişti.

Babam gelmesiyle kalkan abimle babama baktım. Beni kucağına alıp dışarı çıktı.

Arabanın kapısını açtı. İki tane çocuk koltuğu vardı. Biri büyük biri küçüktü. Küçük olana beni oturtup kemerimi bağladı. Diğer tarafın kapısı açılıp abim bindi çocuk koltuğuna oturup kemerini bağladı.

Velet abime bak sen büyümüşte kemerini kendi bağlıyor.

Şoför koltuğuna binen babamla totom tutuştu. Korkmaya başlamıştım. Mızmızlanmaya başladım. Babam endişeyle dikiz aynasından bana bakıyordu.

Abim mızmızlandığımı görünce bana dönüp komik suratlar yapmaya başlamıştı.

Arabanın durmasıyla sustum. Burdan dönüş yoktu bakacaktık artık başımızın çaresine

Babam inip kapımı açtı. He şöyle aferim hep kapımı açın

Babam kemerimi çözüp beni kucağına aldı. Abim de çoktan inmişti.
Camiye doğru ilerlemeye başladık. Babamın tişörtüne tutunmuş sıkıyordum.

Camiye girdiğimizde bizi hoca karşıladı. Kendine ait küçük odaya götürdü. Babam beni hocanın kucağına verdi.

Hocanın konuşmasıyla ona baktım.
"Küçük hanımın adı ne?"

Doğru la benim adım neydi?

"Erva Naz Eser"

Adım çok güzeldi beğenmiştim.

Eski ismim Yazı'ydı. Beni yetimhaneye bırakan ailem öyle espriliydi ki soy isimlerine yakışacak bir isim seçmişlerdi.

Yazı Tura bu yüzden benimle çok dalga geçerlerdi. Sınıfta yoklama alınırken yazı tura geldi mi derlerdi.

Neyse ki bu hayatımda güzel bi ismim vardı.

Hocanın kulağıma ezan okumasıyla kendime geldim. Ardından ismimi üç kere tekrar etmesiyle neden geldiğimizi anladım.

Rahatlama ve mutlulukla gülücük attım.

Sağlam bi göt korkusu atlatmıştım he

Selamün aleyküm mümin kardeşlerim.

Nasılsınız acep gününüz nasıl geçiyor?
Benim ki çok sıkıcı sıkıldıkça birşeyler yazıyorum.

Bölümü beğendiniz mi?

Oy vermeyi unutmayınız lütfenn

Ben kaçar mümin kardeşlerim sağlıcakla kalınızz.