Bölüm 6

254 10 11
                                    

"Yok yani Hoseokla en fazla arkadaş olabiliriz senin deyiminle arkadaştan öteye gidebileceğimizi sanmıyorum."

Sessiz bir şekilde mırıldandı

"Olmayında saten"

Dediğini duymuştum ama duymamış gibi yaptım oda duyduğuma ihtimal bile vermemişti belli ki.

"Her neyse sen çorbanı iç ve uyu istersen,akşam kafeye birlikte gideriz.Bu arada ayağın daha iyi mi?"

Ağzım doluyken kafamı hızlı bir şekilde yukarı aşağı salladım ve konuşmaya çalıştım.

"Evot evot ayogum cok doho oyo"

Ağzım doluyken kurduğum cümleye tüm içtenliğiyle gülmeye başlamıştı.

Gülüşü o kadar güzeldi ki beni gülüşüne hapsetsinler istedim,hep orada kalayım istedim.

Ağzımda bulunan lokmaları hızlıca çignemeye başladım.Bir süre sonra ağzımdaki lokma bitince

"Şşey evet ayağım çok daha iyi hatta yürüyebiliyorum teşekkür ederim."

"Rica ederim."

Bir kaşık daha çorbadan alıp ağzıma götürecektim ki bir anda her yerin karanlık olmasıyla ortaya bir çığlık bıraktım.

"J-jungkook"

Jungkookun Elimi kavramasıyla korkum birazda olsun dinmişti.

"Buradayım Taehyung sanırım devreler arttı arada oluyor böyle ben hallederim sen bu telefonun fenerini aç beni burada bekle hemen geleceğim."

Söylediklerini yapıp odadan çıkmıştı.Karanlıktan çok korkuyordum hatta yurtta gece lambam tüm gece yanardı.

Jungkookun gelmesini beklerken bir şeyin düşme sesini duydum ve orataya bir çığlık daha bıraktım. Elimin altında duran çarşafı elimle sıkı sıkı tutuyordum çok korkuyordum.

Bir süre sonra odanın aydınlanmasıyla yerimden bir hışımla kalkıp Jungkookun boynuna atladım. Korkudan gözlerimde biriken yaşları tek tek akıtmaya başladım. Tek sarılan kişi ben olmama rağmen yinede iyi hissediyordum Jungkookun varlığı bile bana güven veriyordu.

Jungkook sert ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Bu kadar aptal olma insan karanlıktan korkar mı?"

Jungkookun boynunda duran ellerimi bir hışımla çektim ve tam karşısında dolu gözlerimle ona bakıyordum.

"Ya bir travması varsa.."

Boğazımdaki acıyı umursamadan sözlerime devam ettim.

"Ha doğru siz insanları zayıf tarafından vurmalısınız değil mi? Herkesin hayatı sizin gibi olsun herkes zengin, güzel olsun değil mi? ama şu var ki Jungkook siz her şeyi en uçta yaşadığınız için mutlu olacak tek yanınız önüne gelene zorbalık yapıp onların yaralarını kanatmak işiniz gücünüz bu!"

Sonda bağırdığımdan dolayı Jungkook beni duvara sertçe ittirdi ve kollarını kafamın iki yanına koydu. Belimdeki acıdan dolayı odaya bir inilti bıraktım.

"Sana iki gün iyi davrandım diye kendini bir bok zannetme! Benim gözümde bok kadar bile değerin yok!"

Söyledikleri kalbime bir hançer gibi saplandı ne zannetmiştim ki bana iki günde iyi olacağını falan mı? Ne beklemiştim,ne..

Tekrar gözlerimde birikmiş yaşları akıtmaya başlamıştım. Hayatımda bu kadar değersiz hissetmemiştim bu kadar yoksul, yanlız hissetmemiştim.

Party | Taekookजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें