Bölüm On Altı | Beyaz Kuğu

Start from the beginning
                                    

Yüzümdeki göz yaşlarını elimle kuruladım. ''Sen-Sen bunu nasıl yaptın?''

Annemin kahkahası evde yankılanıp bize geri döndü.

''Tatlım, yüzde biri bile değil diyorum sen nasıl yaptın diyorsun. Güldürme beni.''

Sarp yutkundu ve ilk defa konuşmaya hazırlandı.

''Asiye Hanım, Ahsen için söylediğiniz onca şey bununla mı ilgiliydi?''

Hiç beklemediğim bu soru karşısında dönüp ona baktım. Annem anlamsızca kaşlarını çattı.

''Onca şey derken?''

''Onda hala bir değişiklik olmadığıyla ilgili sızlandığınız konuşmanızdan bahsediyorum.''

Annem ilk defa şaşkınlık geçirirken Sarp'a bakakaldı. Sarp bu durumda oldukça tuhaf kalacak bir tebessüm takındı.

''Evde gizli saklı hiçbir şey olmuyor ya hani.''

Annemin dudakları arasından Sarp'ın baş kaldırışında hoşlanmak ve hoşlanmamak arasında kalmış bir gülüş çıktı.

''Doğru.'' dedi sadece. ''Madem duydun ya da duydunuz, doğru.''

Bakışlarını bana çevirdi. '''

Kalp kırıklığımın yüzüme yansıyan her bir ifadesini gördükten sonra sahte bir iyimserlikle toparladı. ''Ama bak, oldun işte. Bunu kutlamalıydık, biz ne yapıyoruz? Aşk olsun gerçekten.''

Kafamı iki yana salladım. Kulaklarımda gitmek bilmeyen bir uğultu, başımı uyuşturan şiddetli bir baş ağrısı eşliğinde yaşadığım her an bir rüyaymış gibi hissettiriyordu. Bu konuşmalarında hiçbirinde kendimi buraya ait hissetmiyordum. Ellerimi şakaklarıma götürdüm ve derimi sıktım.

''Hayır hayır.'' diye mırıldandım.

Annem bana doğru bir adım attığı gibi Sarp tuttuğu kolumdan çekerek beni ondan uzaklaştırdı. Annem önce bana sonra kendi kızını ondan korumaya çalışan çocuğa baktı.

''Ne demek hayır?'' derken sesi keskinleşti.

''Ben-ben bunu kabul edemem.''

Annemin tehditkâr hareketleriyle Sarp bir kez daha beni kendisine doğru çekti ve bu, annem için son damla oldu.

''Yeter! Kızımı bırak.''

''Bırakamam.''

Tek kaşını kaldırdığında babam olacakları anlamışçasına devreye girme kararı aldı.

''Sarp, sen odana gidebilirsin. Ahsen'le yalnız konuşalım.''

Sarp'ın sadece güldüğünü gördüm. ''Aileden biriydim hani, neden birlikte konuşmuyoruz?''

Annemin her cümlesini ona karşı kullanan Sarp'a olan öfkesi yükseliyordu. Sarp'ın yanında durmaya devam ederken ''Hiçbir yere gitmiyor.'' dedim.

Annem sanki gerçekten kırılabilirmiş gibi bana alıngan gözlerle baktı.

''Beni korkutuyorsun! Duydun mu? Her hareketinle beni korkutuyorsun!''

Babam sıkıntıyla alnında toplanan terleri elini tersiyle temizlerken ''Bu hiç doğru bir an değildi.'' dedi.

Annem ona kısa bir an dönüp ''Sana soracak değilim.'' dedikten sonra ikimize baktı.

''Madem bana karşı bir direniş gösteriliyor, o zaman ben de ona göre oynarım.''

Parmağını havaya kaldırıp önce bana baktı. ''Yarın sabah itibariyle cadılık hakkında her şeyi öğretmeye başlıyorum, öğrendiklerini görmek isteyen bir meclis olacak. Ne senin ne bizim bundan kaçışımız yok. Yerinde olsam, bütün göz yaşlarımı bu gece tüketirdim.''

Fırtınalı Gecede (Tamamlandı) Where stories live. Discover now