0.7

541 64 38
                                    

Seungmin, hyunjin'in o kadar söylenmesine rağmen akşam için erken hazırlanmıştı. Kahvaltıdan sonra evden ayrılan hyunglarının peşinden salondaki koltuğa oturmuş ve arkadaşının gelmesini bekliyordu.

Minho evden ilk ayrılan olup emniyete geçmişti. Evden çıkmadan önce ise hyunjin ve chan dan seungmin'i okula bırakmalarını istemişti ama hyunjin'in iş saati seungmin'in okul saatine bugün uymadığı için chan'a durumu haber verip minho'nun peşinden de o ayrılmıştı evden.

Chan ve seungmin mutfağı toparlayıp salona geçmiş seungmin'in okul saati gelene kadar sohbet ediyorlardı. Chan'ın telefonunun çalmasıyla sohbetleri yarım kalmıştı. Chan aramayı daha fazla bekletmeden karşısında ki sehpa da duran telefonu eline almış ve aramayı cevaplamıştı. Arayan bayan bang idi.

Bayan bang, oğlunun Avusturya dan geri geldiğini duyar duymaz hemen aramış ve ilk başta neden haber vermedi diye chan'a biraz kızmıştı daha sonra ise hemen eve gelmesini istemişti. Chan bir saat sonra gelirim deyince de oğluna bâyâ bir sitem etmişti bayan bang.

Seungmin ise chan'ın neden geç gitmek istediğini anladığı için elini hyungunun koluna koyarak chan'ın bakışlarının kendisini bulmasını sağlamıştı. Gülümseyen yüzü ile bayan bang'ı onaylamasını istemişti. Chan ne kadar kafasını sallayarak red etse de seungmin'in ve annesinin diretmeleri sonucun da kabul etmek zorunda kalmıştı.

Annesi ile biraz daha konuşup telefonu kapatmış ve yanında ki seungmin'e dönmüştü.

"Erken gidelim mi bugün okuluna?"

Chan'ın dudaklarını büzerek konuşmasına seungmin'in büyük bir kahkaha atmasını sağladı. Hyungu ne kadar dışarı sert gibi dursa da onun yanında bebekten farkı yoktu.

"Gerek yok hyung. Hem arkadaşıma dersem hemencecik gelir o yanıma. O yüzden sen şimdi kalkıp bayan bang'ın yanına gidiyorsun"

Oturduğu koltuktan kalkıp chan'ın karşısına geçerek ellerini hyungunun kaslı kollarına koymuş ve onu kaldırmaya çalışmıştı. Chan ise onu kaldırmaya çalışan ama bir türlü istediği sonucu ulaşamayan seungmin ile kıkırdamış ve daha fazla miniğini yormamak için ayağa kalkmıştı.

"Bâyâ güçlüsün hyung ama ben daha güçlü olduğum için nasıl ayağa kaldırdım seni"

Cümlesi bitince turuncu saçlarını savurmuş gibi yapıp çok az olan kol kaslarını sıkmıştı. Chan da seungmin'in bu hareketine bâyâ bir gülmüş ve onun az olan kol kasını ısırmıştı. Seungmin de çığlık atarak mutfağa kaçmıştı.

"Yaa! Kolumu yedin hyung. Seni minho ve hyunjin hyunguma diyeceğim"

Chan dış kapıya doğru adımlar iken mutfak tan ona bağıran gence karşılık vermişti.

"Oraya gelirsem diğer kolunu da ısırırım"

"Bir şey demedim ben!"

Chan kıkırdayarak evden çıkmış ve arabasına binerek aile evine doğru ilerlemeye başlamıştı. Seungmin de evden çıkan hyungu ile salonda ki eski yerine geçmiş ve telefonunu eline alarak arkadaşına mesaj göndermişti. Arkadaşı da seungmin'in durumunu bildiği için ön dakika ya sendeyim yazarak seungmin'in mesajına karşılık vermişti.

Gerçekten on dakika sonra zil sesini duyması ile ayağa kalkıp dış kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açınca nefeslenen arkadaşına göz devirmişti. Oysaki ona, acele etmesine gerek yok demişti ama seungmin'i dinleyen kim ki?

Kenara çekilip arkadaşının içeri geçmesini sağlamış ve kapıyı kapatarak peşinde içeri geçmişti. Salonda dinlenen arkadaşı için mutfağa geçip bardağa su doldurarak geri salonda ki koltukta oturan arkadaşının yanına geçip suyu ona uzattı.

çocukluk aşkı☆hyunseunghoΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα