Romantizm | Dram | Uzak Mesafe konulu bir kurgudur.
Son zamanlarda ilgi gören "Aşk Merkezi" uygulamasının sahibi Defne'nin babasıdır. Fakat babası çocuklarının uygulamayı kullanmasına izin vermiyordur.
Yurtdışında bile ilgi görmeye başlayan uygulam...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zey geldiiii.
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar.
İg:zeywatty
[][][]
Defne Sayes'in Dilinden...
Yemekten sonra Batırbek işe geri dönerken Azad ve ben dışarıda yürüyüş yapmaya başlamıştık. Ellerimi ceketimin cebine koymuşken, Azad'ın bir eli dışarıda diğer eli de hırkasının cebindeydi.
Yanımda duran eline baktığımda sürekli açıp kapattığını fark etmiştim. Yüzüne baktığımda ise cesaret edemediği bir şey varmış gibi gözlerini yumup açıyordu ve dudağını ısırıp duruyordu.
Elimi cebimden çıkarıp elini tuttuğumda bir anda yolun ortasında durup bana bakmaya başladı. Elimize bakıp ardından gözlerini bana çevirdiğinde anlamayacağını bilerek konuştum.
"Elini açıp kapatarak, para gelmesini beklemiyordun herhalde!" dedim.
Anlamayarak yüzüme baktığında ne kadar tatlı olduğunu fark ettim. Bu haline gülüp yürümeye başladığımda bana ayak uydurup yanımda yürüdü.
"Inogda ty vyglyadish' tak po-raznomu, chto ya dumayu, chto ne ponyal by, dazhe yesli by my govorili na odnom yazyke." Bazen o kadar farklı görünüyorsun ki aynı dili konuşsak bile anlayacağımı sanmıyorum.
"Hayır hayır." dedim ne dediğini bilmeyerek. "Gerçekten utanmana gerek yok! Ayrıca sana küfür etmiyorum merak etme! Yanımda rahat olabilirsin şekerim!"
Söylediği şeyin ardından gülmeye başlayınca göz ucuyla ona bakıp yeniden konuştum. "Aşkını itiraf ederken de güleni ilk kez görüyorum."
"Mne nuzhno tebe koye-chto skazat', no ya smushchayus'." Sana bir şey söylemem gerekiyor ama utanıyorum.
"Acaba yine ne sallıyorsun?" diyerek konuştuğumda bir anda durup bana bakmaya başladı. "Ne dediğimi anladın mı lan?" Şaşkınca sorduğum sorudan sonra anlamayarak bana bakarken elimi bırakıp hızla telefonunu çıkardı. Bana mesaj atacağını sanarak ben de telefonumu çıkardım ama mesaj yazmak yerine başka bir şeye bakıyordu.
"Dalga mı geçiyorsun yavrum?" dedim ona yaklaşarak. "Şimdi internetten vakit geçirmenin zamanı mı?"
Beni dinlemediğini fark ettiğimde kaşlarımı çatarak geriye doğru adımladım. "Çok ayıp ediyorsun! Hiç yakıştıramadım!"
