1.Bölüm

10 0 0
                                    

                                      Tutsak

Ya onun toprağında yada bizim hikayemizde kayıp ol, ama sahtekarlar vardır bizi bekleyen

Ben Kader, hayatımda 3 kez okul değiştirdim
şuan lisede bir yurtda kalmaya gidiyoruz!Bunu ben istemedim 3 kez okul değiştirmemin sebebi taşınmamız şuan yurda gitmemin sebebi ise annemin hasta ve babamın özel okul veya eve yeterli bütçesi yok.Bana bakamayacaklarını söyledikleri için gönderiyorlar. Aslında nasıl insanlar beni bekliyor diye düşünüyorum ama onlarla arkadaş olamayacağımı biliyorum çünkü ben sakin ve bazılarının deyimiyle "inek kız" gibiyim "Bu yüzden no problem"
"Kader hanım hadi marş marş" diyen babamın  sesi ile uyandım yaklaşık 5-6 dk etrafa bakıp kendime gelmeye çalışdım.
"Bay Sinan hoca(n) ile tanış kızım"dedi babam
"Hocam yeterli olur aslında"dedi güler yüzle Sinan hoca veya hocam , eşyalarımı bagajdan aldığım gibi babama sarıldım ve "Anneme iyi bak ve öp benim için " dedim babam sırtımı sıvaslayarak tamam demiş oldu babam arabaya bindi başımı kaldırıp Sinan hoca'ya baktım ve "Hadi küçük hanım kalacağınız odayı gösteriyim"dedi başımı onaylamış gibi yaptıkdan sonra yurda girdik "Kaya odanın anahtarı varsa sende versene bana " dedi kafamı Sinan hocanın Kaya dediği çocuğa baktım yani öyle düşündüm yani çünkü yanında 2 erkek ve 2 kız vardı yani kız olmayacağına göre diye düşünürken anahtarı uçarken hocanın tutuşu ile önüme yöneldim "Bu yeni kız mı?Sizle birlikte mi kalacak?" diyen bir ses duydum kızlardan birinden başımı hafifce oraya doğru salladım ve önümdeki merdivenden çıktım 2-3 kat çıkdık ve bir koridora girdik C6 yazan bir kapıda durduk Sinan hoca anahtarı kapı deliğine soktu ve odayı açtı sonra "Ah burası kaç yıllık bir oda"diyesim geldi yataklar dağınık yerde çorap ödevler türlü türlü şeyler vardı "Kusura bakma Kader'cim normalda toplu olması lazım ama!" dedi Sinan hoca başımı odada hafifçe gezdirdikden sonra Sinan hocaya baktım "Sorun değil en azından.." deyi verdim "Burada kalacaksın 2-3 günlüğüne oda arkadaşlarından anahtarı kullanacaksın sonra sana da bir tane vereceğim tamam mı?"dedi bende başımı gene onaylarcasına salladım "Al sonra verirsin sahibine " deyip elime anahtarı verdi Sinan hoca kapıyı kapatıp gitti ben de eşyalarımı toplu temiz ve boş bir yatağa bıraktığım anda içeri
"Bunu sana desem beni öldürürsün ama kanka malsın ya Poyajien Poyeji ise" diyen bir ses ve
"Kanka ben sadece sana sanki böyle bir şey hatırladığımı söyledim
rüya görmüş de olabilirim!" diyen sesler ile odaya giren 2 erkek gördüm bir tanesi hocanın Kaya dediği oğlandı onlara göz ucu baktım sonra bakmadım "Oo yeni biri mi?(!)Hem de bizim odada mı hemde sakin mi?(!) diyen bir ses normaldi ama "Hemde sakin" demesi anormalleşmiştirdi bunu diyen oğlana baktım ve "Ne yani heyecanlı mı olmam mı gerekiyor!(?)" dedim oğlan ağzı açık kalmışdı taki Kaya denen çocuk "Evet görmüyor musun az önce yanımızdan geçtin ve iki kız ile gördün bizi artı hoca ile sanki sevgili gibi samimiydik?(!)" dedi
bu cümle onun ve yandaşlarının okulun "Erko çetesi " yaptığı belliydi "E ne olmuş yani size tapiyim mi şimdi ?" deyi verdim ve "Evet" nasıl yani sadece Evet mi onlara mı tapcaktım bir kaç dk böyle durdum ve "Ee hadi seni bir milyon dakika bekleyemeyiz ya yap yada yaptırılcan," dedi ne yani bu bir şaka mı karşılama gibi bir şey mi yada ciddiydi daha sonra kolumda bir el hissettim ve kendimi yerde buldum hem de onların ayaklarının dibinde başımı onlara çevirdim "Kaya seninki çıktı olum bi-Lan kardeşim napıyonuz kıza yeni geldi be daha ilk den yani-"derken Kaya denen oğlan sözünü kesti "Bora bir dur hem kendisi istedi " dedi o an başımı kaldırdım kaşlarımı çaktım "Ben sadece lafı gelişi söyledim sen bana gerçekten yaptırıyorsun!" dedim "İyi tamam git "
deyince yerimden fırladım elimi cebime attım ve anahtarı çıkarıp ona doğru uzattım elime öyle bir bakıyordu ki sanki derisini tazeleyen bir yılan görmüş gibi "Hadi alacak isen al seni bir milyon dakika bekleyemem " dedim kendi sözünü ona söyleyince rahatlamış gibi oldum "Onu almam"
dedi ona tipik bir bakış attım ve ezikleneceğimi bildiğim ama genede söylemem gereken "Niye" kelimesi ağzımdan çıkardım "Sence böyle bir insan dan niye bir şey alayım ki " ve Bora diye dediği ve diğer yanındaki arkadaşları güldüler oda sırıttı "İyi almazsan alma zorlayacak değilim eğer ismin Kaya ise şöyle deyim 'Kaya Efendi' " dedim bu sefer o ikili daha da fazla güldüler "Evet ve güzel analiz yapıyorsun " dedim ve anahtarı tam cebime atacaktım ki elim onun eline anahtarı verdi kaşlarımı çaktım ama bir şey söylemedim çünkü kapının önünde kaldılar öyle yazıktır diye demedim .
O sırada aklıma sanki bir taş düşmüş aydınlanmış gibi bir şey oldu ben kızım onlar
erkek tamam her şey normal ama şurdan sonra o normal kelimesi asla yok 3 ERKEK İLE AYNI ODADA KALCAKTIM YATACAK HATTA SIÇACAKTIM AMA BENİM İÇİN ŞU DAHA MERAK UYANDIRICI NERDE NASIL NE ZAMAN ÜSTÜMÜ DEĞİŞTİRCEKTİM! aslında banyoda değiştire bilirdim bunları düşünürken montumun cebinden telefonumu çıkardım instagram youtube gibi yerlerde takılıyorken Kaya efendinin Bora dediği oğlan "Kaya sence de hani yani şey o-" dediğini ve "Bora ne demek istediğini bence o bile anladı ama sonra düşünürüz kardeşim " diyen Kaya efendinin diğer arkadaşının konuşmasına kulak misafiri olmuştum tam kalkıp onlara doğru gidecekken bir den odanın ışığı söndü ve "Kerem telefon ışığı aç!" diyen Kaya efendinin sesi ile bir telefon ışığı rotamı onlara değil kapıya yönelttim kapıyı açıp koridora doğru bir sağa bir sola doğru baktım ışıklar yoktu daha sonra gene Kaya efendinin Kerem dediği çocuğun elindeki telefon ışığının bana döndüğünü fark ettim o tarafa baktım ışığıp elimle kapatıp "Telefon ışığını benden çekersen memnun olurum aslında " dedim ve kendi telefonumu sıkıca tutup koridorada merdiven aramak için geldiğim yolu tekrar ettim tam merdivenin önüne gelmiştim ki bir odanın kapısından gelen ışığı gördüm merak edip tam kapıyı aralarken yanım da nefes alıp veren bir kişi belirdi o kişi umursamadan tam başımı kaldıracakken gözümün kadrajına giren bir el gözlerimi kapattı kendi ellerimle gözümü kapatan elleri çekmeye çalıştım tam çekdiğim anda yere kalçamın üzerine düştüm gözlerimi hemen açtım ve bir çift ayak tavanda gördüm tam ama tam başımı kaldıracakken elin sahibi kapıyı kapattı başımı bu sefer ona doğru yönelttim ve şaşırmadım Kaya efendiydi ona doğru kalkıp "GÖRMÜYOR MUSUN ORADA BİR İNS-" diyecekken sözümü kesit ve "Evet gördüm şimdi sus nereye gidiyorsun hem sen?(!)" annemmiş gibi sorguluyor muydu beni "Merdivene hem sanane sen kim oluyorsun ki!(?)"  sonra beni kolumdan tutup "Ben Kaya Korlu Demir yurdun arsa sahibinin oğlu müdürün yeğeni" egoist bir şekilde "Peki sen , bekle sen de bu yurtta kalan bir kızsın" kendini bilmiş Kaya şimdi de Demir mi oldu kendimi gülmemek için zor tuttum ama hafif kıkırdadım bana öyle bir bakıyordu ki tarif edemem "Evet doğru burda bu yurtda kalan bir kızım ama aslılı bir ceset ve 3 garip erkek görmüş hatta biri benim kolumu tutuyor ki elektrik kesilmiş jeneratör ne güne yarıyor diye düşünen ve yaşayan bir kızım!" bu cümle Kaya Korlu efendinin hatta tam şimdi efendi olan şahısın beynini bile karıştırmış gibiydi "Tamam yeter artık sus gidiyoruz" sanırım çok fazla kelime söyledim ki gitmeye karar verdi ama nereye? bir kaç kat çıktık bir kaç koridor gezdik ve en son da "Bu odada kal biz gelene kadar " 
"Ne? Neden be git sen kal!" benim boy hizama kadar eğilip kısık bir sesle "Burda kal dedim sana bu yüzden kalmalısın ... kız!" sanırım anladım kız çünkü adımı bilmiyordu
"Kader"
"Ne?"
"İsmim Kader "
Bunu yapmak çok eğlenceli olmuştu bir erkeğe ismimi alay edermiş cesine söylemek
dur bir dakika "SEN BENİ TUTSAK MI EDECEKSİN!" evet sesim çok gür çıktı Kaya'nın elini gene kendi ağzımda buldum sanırım bu çocuğun eli benim ağzımı kapatmak için bu günü bekliyormuş beni bir odaya koydu kapıyı kapattı oda içerdeydi minik bir fener aldı eline açıp benim elime verdi ve "Burda uslu uslu kalacaksın ve evet seni tutsak ediyorum Kader kuşu"
Tanrım! Bu çocuk benim sınavım mıydı neydi annem hastalandığında ben 15 yaşındaydım ve annem bana " merak etme tatlı kızım bu da benim sınavım senin de bir gün bir sınavın olacak " derdi acaba Kaya Korlu benim sınavım mıydı? Ondan öte "Ben kaçar minik kuş sakın bir yere gitme" kelimesi Kaya Korlu'nun ağzından çıkıp benim kulağıma girdi o çıkarken "Beni burda tutsak bırakamazsın!" derken kapıyı kapadı o an elimde bir fener diğer elimde de telefon bu çok garipti daha tam tanışmadığım ismini ve bu yurdun arsa sahibinin oğlu ve müdürün yeğeni olduğunu bildiğim tahminen yaşının 19 olduğunu düşündüğüm bir erkek hem de erkek beni bu boş koli süpürge vb eşyalarla dolu minik denmeyen orta boyutlu bir odaya oyuncak veya evcil hayvanı gibi koymuştu daha ne kötü olabilir ki?

Kaçış Oyunları Donde viven las historias. Descúbrelo ahora