belirsiz başlangıç

28 3 1
                                    

her sabah olduğu gibi kalktım yatağımdan ve hazırlanmam gereken lanet yere gitmek için vedalaştım sıcacık yatağımla. burası küçük bir yerdi ama buraya bir kez düşmüşseniz geri çıkışı olmuyordu. buraya ailemle tatil için gelmiştik sonrasında onlara ne olduğunu bilmiyorum. yaşadıklarını veya ölmüşlerse mezarlarını öğrenmek için hala hayatta ve bu lanet yetimhanede kalıyorum. tek hatırladığım tatil için geldiğimiz bu yerden bir an önce ayrılmak istiyorduk. sırf bu yüzden buradan gittiklerini bile düşünüyorum ama beni burada bırakabilme ihtimaline bile gözlerim doluyor. onları özlüyorum ama anılarla yaşıyorum. bir gün tekrar buluşabilme ihtimali bile beni ayakta tutmaya yetiyor. 

tüm bu düşüncelerle çoktan varmıştım bile okuluma. okulda en sevdiğim yer sıramdı, sebebi çok açık tüm gün uyumak için en rahat yer olmasa da en güvenli yer orasıydı. bir yerden duymuştum ''çok uyumak kaçmaktır, uyumamak ise yakalanmak.'' bir şeylerden kaçtığım kesindi ama ne olduğu hakkında kesin bir şey söyleyemem. çünkü henüz bunu ben de bilmiyorum. içimde bir yerlerde beni rahatsız eden şeyler vardı. küçücük dünyamda hayatıma aldığım kişiler sınırlıydı : tarih öğretmenim ve yan sıramda oturan en az benim kadar sessiz olan arkadaşım Ege. simsiyah saçlar ve çoğu kişinin içine düşüp kaybolduğu yeşil gözlere sahipti. uzun boyuyla beni sinir ederdi çoğu zaman. hatta onunla neden arkadaşlık yaptığımı bilmiyorum. belki de beni bir şeylerden uzak tuttuğu içindir. insanlar genelde yanında huzurlu oldukları ve güvende hissettikleri insanların yanında kalmayı tercih eder. ben de Ege'nin yanında az çok ailemin yokluğunu bastırabiliyordum. 

zil çalmış, sırama geçmiştim. Ege her zamanki olduğu yerde uyukluyordu. normalde onu uyandırıp sırama geçip uyurdum ama bu sefer dikkatimi çeken bir şeyler oldu. Ege'nin her zaman parlayan ayakkabısı bu sefer kirli gibi görünüyordu hatta görünmüyor öyleydi. belli belirsiz birkaç kısımlarına toprak yapışmış,  kurumuş ve o da iz bırakmıştı. sadece boş verdim ve arkamı dönüp düşüncelerle, kendimi uykunun kollarına bıraktım. çok değil birkaç ders sonra kalktığımda daha doğrusu kaldırıldığımda ne olduğunu başta anlayamadım. neredeyse herkes bir çocuğun çatıya çıktığını ve kendini atmaya karar verdiğinden bahsediyorlardı. hemen Ege'yi aradı gözlerim. sırasında yoktu nerede olabilir diye düşünmeye başladım ve tanıştığımız yer geldi aklıma. hızlı adımlarla oraya adımlamaya başladım.

kimim benWhere stories live. Discover now