Bu sürede telefonuma hep bi umutla bakmıştım.Geceden beri belki Demirden mesaj gelir diye sürekli telefonuma bakmıştım ama...

Bana çok kesin konuştu.Çocuk ondan değilmiş.Umarım şu an uğraş içindedir.Yoksa içinde bulunduğumuz ilişkiye son vermek durumunda kalacağım.

Son vermek...Annem hep her güzel şeyin bir sonu vardır.O güzel şeye pek alışmamak gerekir derdi.

Ama ben alışmayı geç bağımlı olmuştum ve o güzel şeyi bitirme fikri kalbimde amansız bir acıyı beraberinde getirmekten başka bir şeye yaramıyordu.

Bu düşüncem kalbime fazla yüklü geldiğinde nefesimi kesmişti.Onca yaşanmışlık tek kalemde silinebilir miydi?

Kalbim seni istiyor Demir ama her şeyden arınmış ve temiz bir şekilde...

Asansöre binerken aklımdaki düşünceleri bir rafa kaldırdım.Şu an yapmam gereken bir iş vardı ve buna odaklanmalıydım.

"Beni duyuyor musun Melek?"

Amir Gürkan Beyle "evet."dedim.Saçımı kulaklarımı kapatacak kadar bolca önüme alırken "güzel."diye mırıldanmıştı.

"Durum nedir?"

Dudaklarımda küçük bir tebessüm oluştu.Baba ve kız güzel bir ekip olmuştuk.

Durmuş olan asansörün kapıları açıldı.

"Asansörden iniyorum."

Adımımı atıp sağ tarafımda olan kapıya doğru bir kaç adım atıp durdum.

"Sakin ol.Sana güveniyorum fındık kurdu." Yaaa bak yumoş yumoş oldum ben şimdi.

Hiç bir cevap vermedimZira sesim içeriye ulaşıp bir terslik yaratabilirdi.Zile basıp boğazımı temizlediğimde kulaklıktan mavişin sesi yankılandı.

"Adamı mümkün olduğunda camlara yakın tut.Herhangi olumsuz bir durumda ani hareketten kaçın."

Sessizliğimi korudum.İçeriden sesler gelmeye başladı.Bir dakika adam tek değil mi?

Siktir! Dur bi dakika yanlış mı duydum?

Sabahtan beri eve kimse gelmemişti oysa.Bu eve başka nereden giriliyor amına koyayım!?Boşa mı gözlem yaptık?

Pekâlâ sakin.Ya tarih yazacaksın Melekim ya da tarih olacaksın.Unutma her şey senin kontrolünde.

Derin bir nefes alıp verdiğimde kapı saniyeler sonra açılmıştı.

Karşımda bir seksen civarı pek kalıplı olmayan bir adam durduğunda gülümsedim.

"Merhaba Ali Bey,Halit Bey'in yardımcısı Nazlı Aksoy ben."

-Sadece kendini tanıt.Adam seni içeri davet edecektir.Yalnız dikkat Melek adam biraz piç.Yani sana bir şey yapmaya kalkışırsa çantandaki iğneyi al ve tereddüt bile etmeden ona sapla.İlaç saniyeler içinde etkisini gösterecektir.

-Unutma Faysal ben senin gibi bir piçle baş etmiş biriyim.O adamla mı baş edemeyeceğim?

Adamın kahve gözleri üzerimde dolandı.Yuvarlak gözlüklerini alnına doğru ittiğinde kapının önünden çekilip "içeri."diyerek bana baktı.

"Unutma ani hareket yok ve adamı olabildiğince camın önünde tut."

Mavişimin sesi kulaklıktan gelirken gülümsememi sürdürerek içeri girdiğimde ilk başta yoğun bir içki kokusu burnumun direğini sızlattı.
Sonraysa arkamda kapının kapanma sesi beni tedirginliğe boğdu.

Dershane Hocam Where stories live. Discover now