Bir Adım Öteye

25.4K 1.8K 1.2K
                                    

....

Korkudan hiç durmadan hıçkırdığın oldu mu?Ya da dur dur şöyle sorayım.

Sen hiç rezil bir halinle babana hesap vermek için on dakikadır kurbanlık dana gibi bekledin mi?

Ben tam olarak on dakikadır hiç durmadan hıçkırıyorum ve yere o kadar çok baktım ki halının üzerindeki mikropları görmeye dahi başladım.Bak mesela şuradaki bir sölenter.Tek hücrelidir kendisi.Çok hücreli miydi ya?

Ben ,Demir, Açelya ve Furki bir koltukta babam ise karşımızdaki koltukta oturuyordu.Babamın yanında hemen ayakta ve bir eli boynundaki silahta olan abim ise gözleriyle tek tek bizi süzüyordu.

Göz göze gelişimizde gözlerimin içine derin derin bakarken onun hüzün ve hayal kırıklığı olduğum gerçeğiyle göz temasını yarıda kesiyordum.

Kendimden utandığım için onun yüzüne bakamıyorum.

Telefonun ekranı on dakika içinde tekrar ikinci kez kapanırken babamın o dominant sesi tekrar tüylerimi diken diken etti.

"Furkan!"

Komutu alan canım arkadaşım hızla telefona atıldı.Tabi ne yapsın yavrucak.O da herkes gibi korkuyor.Telefonu tekrar açtı ve masanın üzerine koyup yerine hızla geçti.

Kimse çıt dahi çıkaramazken araya giren sessizliği "hıgh" diye hıçkırığım böldü.

Şu hıçkırık olayından gerçekten nefret ediyorum.Ne illet bir şey ya.

Babamla göz göze geldiğimde tüylerim diken diken oluverdi.

Bakışlarımı kaçırdım ama onun "Bu ne Melek?" Diye soruşuyla asıl geceye şimdi başladığımızı anlamıştım.

Ya Allah bismillah.

"Iıı şey-" şöyle bir tek kaşı kalktıHerkes başlarını çevirip bana bakarken ne diyeceğim merakla bekleniyordu.

Biraz daha heyecan yaratmak istedim ama olmadı.
Babamın sorgulayıcı bakışlarına dayanamayarak dudaklarımı araladım.

"Hıgh-"

Allah'ım kurban olduğum sen kimseleri böyle rezil bir duruma koyma.

Elimle dudaklarıma sertçe bir baskı yaptığımda sonu gelmeyen hıçkırıklarım için ne yapacağımı bilmiyordum.

"BU NE!?"

Baba şey papatya çayı sinirlere iyi geliyormuş.Getireyim mi?

Birden bağırışı tabiki yerimde irkilmeme neden oldu.Hem ne var yani bu kadar bağırmada.Boğazın acır ama ponçiğim.

"F-fotoğraf" demem pek ikna edici bir açıklama olmamıştı sanırım.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun birde!?"

Estağfurullah babacım ne dalgası.Mesela fotoğraf yerine orada olan şeyin bir patlıcan olduğunu söyleyip dalga geçebilirdim?Ama o bir fotoğraf.

Sert ve yüksek sesi gözlerime yaşların dolmasına neden oluyordu tabiki.Sertçe yutkundum.

"Demir!?" Yanımda oturan sevgilime kirpik altından bir bakış attığımda yerinde doğrulup babama baktı çatık kaşlarla.

Dershane Hocam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin