Uyandığımda hala rafe'in odasındaydım ama rafe yanımda değildi. Duvardaki saatten saatin 08.00 olduğunu öğrendim. Büyük ihtimalle telefonum odadaydı.
Yataktan kalktım ve kapının önüne geldim. Kapıyı yavaşça açıp dışarıyı kontrol edip odadan çıktım. Rafe'i bulmam gerektiğini hissettiğim için aşağı kata indim. Tuvalete gidecek olsaydı odasındakine girerdi ama orada yoktu.
O yüzden belki hava almaya çıkmıştır diye aşağıya indim ve arka bahçeye çıktım. Etrafa bakarken bağırma sesleri duydum.
Sesin geldiği yöne doğru gittiğimde rafe ve ward'ı gördüm. Tartışıyor gibi duruyorlardı.
Ne dediklerini anlayabilmek için biraz daha yanlarına yaklaştım ve beni görmemeleri için evin duvarına yaslandım.
Rafe: bu benim suçum değil baba! Eğer Sarah'yı sevdiğin gibi beni de sevseydin böyle olmazdı! Seni düşünen Sarah değil baba! Benim!
Ward: o senin kardeşin rafe! Ve sen yaptığın şeylerden kurtulmak için suçu hep başkalarına atıyorsun! Ya benim sevgime ya da hiç bir suçu olmayan kardeşine!
Rafe: evet. Evet! Sarah suçsuz. Sarah hep senin sözünü dinler zaten! Ne zaman dinledi seni!? Ne zaman!
Ward: uzatma rafe! Rafe: senin için bir sürü şey yapmama rağmen, seni Sarah dan daha çok sevmeme rağmen beni sevmediğini, sadece paranı uyuşturucuya ve motora yaptırdığımı, hiç bir işe yaramadığımı söylediğini kendi kulaklarımla duydum!
Ward: biliyor musun? Buna devam edemiycem. Rafe: evet! Kaç zaten! Tek yaptığın bu!
Derken ward diğer taraftan dolaşıp eve girdi. Gittiğine emin olunca bahçedeki koltukta oturan rafe'in yanına gittim. Koltuğa oturana kadar beni fark etmemişti ama oturunca kafasını çevirdi ve kızarmış sulu gözleriyle bana baktı.
Rafe: ne zamandır burdasın? Carla: bunun senin suçun olmadığını söylediğinden beri. Dediğimde bir şey demeden kafasını önüne çevirdi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Carla: hey. Dedim yüksek olmayan bir ses tonu ile ellerimi yanaklarına koyarken. Rafe kafasını bana çevirdi.
Carla: konuşmak ister misin? Rafe: hayır.
Dedi ve ellerini belime dolayıp kafasını göğsüme gömdü. Bende kollarımı onun boynuna doladım.
*09.00*
Bir kaç dakika bahçede öylece sarılıp durduktan sonra bizi basmasınlar diye odalara geçtik. Bir saat sonra da kahvaltı için çağırıldık.
Sarah: dün neredeydin? Dediğinde yediğim şeyin boğazımda kalması ile öksürdüm ve su içtim.
Sarah: odana geldim ama yoktun. Carla: sen John b ile görüntülü konuştuğun için beni odana almayınca bende kapalı havuza gittim.
