30.Bölüm: Tıpkı Kraliçeler Gibi!

189 14 129
                                    


Merhaba sevgili okurlarım bölüm için hepinize iyi okumalar dilerim oy verip düşüncelerinizi yazmayı unutmayın lütfen ❤️

Not: Arkadaşlar bu bölümde balo elbiselerinin görsellerini taçlar ile birlikte kolaj yapıp koydum. Aklınızda nasıl olduğuna dair canlanması daha kolay olur.

Bölüm şarkısı:
(Aiden gallagher- I LOVE YOU)

_____________________________________________

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

_____________________________________________

-----

Kolay değildi... Hiç bir şey kolay değildi. Zaten kolay olmazdı ki. Ne zaman çok istediğim bir şey kolay oldu ki? Hep istediğim şeyler için mücadele etmeyi bildim. Evet hırslıydım. Evet gözüm kapalı istediğim şey için bile ölüme gidebilirdim. Ama bunu da dizginlemeyi çok iyi öğrendim. Hiç bir şey, Tıpkı imkansız olmadığı gibi de kolay değildi. Ben kolay yolu bile zor yoldan öğrenmeye çalışmıştım. Kim bana meydan okusa ben hep o meydan okumayı kabul edip, o kişiyi pişman etmiştim. Çünkü benim yapım buydu ben hiç bir şeyden vazgeçmezdim. Kimse benim aklıma koyduğum şeyi yapmama engel olamazdı. İstediğim her şeyi her zaman hemen elde etmemiştim. Çalışıp didinerek, bir şekilde istediğimi başarmıştım ve bu da bana özgüven kazandırmıştı. Özgüvenimin verdiği güçle her zaman dışa karşı nazik ve güvenilir olmuştum ama kimse benim iç yapımı kolay kolay bilmezdi. Ailem bile...
Victoria bana açık açık meydan okuyordu ve ben bu meydan okumayı kabul etmeyecek biri değildim. Kabul etmekle kalmayıp, onu pişman edecek tek kişi bendim.

Sabah çok erken uyanmıştım. Uyuyamama sebeplerim ise hem okulun olması hem de bu akşam balonun olacak olmasıydı. Tabi aynı zamanda victoria'nın da doğum günü partisi de baloya ek olarak yapılacaktı. Ne harika ama(!)

Daha okulun başlamasına 3 saat vardı ve ben daha kimse uyanmadan çoktan hazırdım. Yeni okul forması ben uyurken birileri tarafımdan odama bırakılmıştı. Okulun sakladığı bir çok sır varmış gibi geliyordu. Şu ana kadar mutfak bölümü dışında çalışan hiç kimseyi görmemiştim. Gece gelip herkesin odasına okul formalarını bırakan çalışanları merak etmeye başlamıştım. Bu merakımı bir süreliğine rafa kaldırmak en iyisiydi çünkü bugün yapmam gereken şeyler vardı.

Aynanın karşısında canlılığını hiç kaybetmeden omuzlarımdan aşağıya dökülen saçlarımı inceliyordum. Buraya geldiğimden beri eski canlılığı gitmiş yerine harika saçlarım gelmiş gibiydi. Elementimi simgeleyen mavi tutam ise dalgalı saçlarım arasında uyum içinde duruyordu. Bugün saçlarımın sade bir şekilde omuzlarımdan aşağıya dökülmesine izin vermiştim. Giydiğim açık mavi tonlarında ki etek ise her zaman ki gibi tam diz kapağımın üzerindeydi. Üzerimize giymek zorunda olduğumuz bir diğer şey ise beyaz gömlek ve aynı zaman da her elemente ait olan kravatlardı. Buraya ilk geldiğimde kravat takmayı çok garipsemiştim ama şu an üzerimdekilerle uyumuna baktıkça bundan daha güzel olamayacağımı düşünüyordum.

Saklı Güç VARÎS (BİTTİ)Where stories live. Discover now