O sırada odasında olan Sedef uykulu bir şekilde hazırlanıyordu .
Sürekli de sızlanıyordu ilk kez böyle yapıyordu ve bunu da erken uyanmasına bağlıyordu.

Aşağı inip direkt mutfağa girdi hep burada yemek yerlerdi .
Terastan içeri geçince yüzüne sıcak bir gülümseme kondurup
"Günaydın gençler afiyet olsun" dedikten sonra ilk abisini sonrasında da babasını öpüp yerine oturdu.

Kısa bir kahvaltı sürecinden sonra hep birlikte çıktılar Kemal bey işe giderken Uygar ile Sedef Uygar'ın arabasına binip okulun yolunu tuttular .

Sedef araba da uyup biraz olsun enerjimi toplarım diye düşündü . Uygar ise her zaman yüzüne kondurduğu sahte suratsız ifadeyi kondurup öyle okulun içine giriş yaptı.

Kardeşine dönüp "Sedef geldik güzelim kalk hadi"

Sedef homurdandı ve "Biraz daha " diye mırıldandı.

Ama uyanmıştı aynadan yüzüne baktığında güzel gözüktüğüne karar verip indi arabadan Uygar da indikten sonra birlikte okula doğru yürümeye başladılar .

Yine meraklı insanlar onlara bakıyordu  bazıları kendi arasında Uygar hakkında konuşuyordu Uygar'ın duymadığını düşünüp konuşuyorlardı halbuki Uygar herşeyi duyuyorudu ve bu onu incitiyordu.

İnsanlardan tiksiniyordu onları sahte buluyordu özellikle onunla dalga geçip
sonra konuşmaya çalışanlar midesini bulandırıyordu .

Kardeşim dediği bir kaç insan vardı sadece ve su an karşıdan gelen de onlardan biriydi .

"Günaydın kardeşim ve kardeşimin kardeşi sana da günaydın" diyen Mert Uygar'a sarılıp dostça sırtını patpatladı.

Uygar da ona karşılık verip "Sana da günaydın kardeşim"

"Ben burada fazlalık gibiyim gideyim en iyisi " diyerek trip atmaya hazırlanan Sedef'i Mert durdurdu.

"Nereye boncuk gözlü hem daha sarılmadık senle "

"Bak ya boncuk diyor benim gözlerim sarı sarı " Uygar ikisinin didişmesini zevkle izliyordu kardeşinin rol yaptığının farkındaydı ama Mert değildi ki Sedef'i ikna etmeye çalışıyordu.

"Sedefim yemin ederim sana taktım şerefsiz abinle alakası yok" Uygar kendisine hakaret eden arkadaşına tersçe bakıp boğazını temizler gibi öksürdü yalandan Mert Uygar'a dönüp sırıttı .
"Abi kardeş sikin belamı ses etmiyorum"dedi.  Sedef'te oyununa son verip gülmeye başladı .

Uygar da kısaca gülüp sustu okulda gülmeyi pek sevmezdi rahatsız hissederdi.

"Ya yerim seni boncuk gözlüm "bu sefer Sedef Mert'e öyle seslenmişti . Mert'in gözleri de abisinin ki gibi maviydi ama koyu maviydi.

Üçlü bahçede durmuş konuşurken Uygar onlara sınıfa çıkmayı önerdi yoksa sabaha kadar ayakta dikilirlerdi.

Üçü de sınıflarına gitmek için okulun içine girdiler Uygar Mert ile aynı sınıftaydı Sedef farklı bir sınıfa gidiyordu.
Sınıfları aynı kattaydı bu yüzden hep birlikte aynı kata çıktılar Sedef kendi sınıfına giderken Uygar ile Mert kendi sınıfına girip en arka sıraya oturdular .

O sırada Sedef 'te kendi sınıfına girmişti onunla aynı sınıfta olan Ateş ve Aryaydı .ikisinin daha gelmediğini görünce çantasını sırasına bırakıp dışarı çıkmak için kapıya yönelmişti ki duymak istemediği sesi işitti."Oo naber kuzen bir günaydın yok mu bize ?"

Sedef arkasını dönünce yüzünü bile görmek istemediği kuzeni karşısındaydı o ve tayfası pencere tarafına oturup ona bakıyorlardı .

"Ben hak edene söylerim zaten " diye söylerken kuzeninin sinirlendiğini ama fark ettirmemek için güldüğünü fark etti bu da ona mutlu etti.
Bu kızı hiç mi hiç sevmiyordu .

Sedefli Çocuk On viuen les histories. Descobreix ara