ZAMANA ESİR

301 17 18
                                    

Karşımda kanlar içinde duran rakibimin, dağılmış yüzüne baktım. Ağzındaki kanı tükürdükten sonra bana yaklaşmaya başladı. Ben de onun hassas noktası olan, sol koluna odaklanmaya baladım. Bana yaklaşıp , yüzüme yumruk atacağı esnada; sol kolunu tutup onu yere sermeye çalıştım.

Rakibim ne yapacağımı anladığı esnada sağ ayağıyla karnıma tekme attı. Kendini kurtardı, ben de karşısında iki büklüm kaldım. İzleyicilerin "Kelebek, Kelebek Kelebek" diye bağırdıklarını duyduğum esnada, hemen kendimi toparlamaya ve doğrulmaya çalıştım. Zor da olsa doğruldum.

Rakibim doğrulduğumu gördü esnada, hemen yanıma yaklaşıp; suratıma iki yumruk attı. Burnum çok fazla kanamaya başladı. Dövüşü kaybetmeye hiç niyetim yoktu. Kelebek yıkılmayacaktı.

Ona doğru yavaştan yaklaşıp, karnına ve suratına yumruk attım. Rakibim, sendeleyince sol kolunu sertçe çevirip, onu yere serdim ve üstüne oturdum. Güzel suratına peş peşe yumruk atmaya başladım.

Rakibim hareket etmeyi bırakınca üstünden kalktım. Hakem saymaya başladı. "10" dediği an seyirciler piste doğru gelmeye başladı.

Her zamanki gibi yine Kelebek kazandı. Seyirciler "Kelebek, Kelebek, Kelebek" diye tezahürat yapınca, yumruğumu kaldırıp "Kelebek" diye bağırdım. Berk de yanıma gelip "yine kazandın sevgili Kelebeğim" diyerek saçlarıma dokunmaya çalıştı.

Ondan uzaklaşıp "biraz daha yaklaşırsan, güzel yumruklarımı bir de sen tadarsın" dedim. Söylediğim şeye gülerek "tamam sevgili Kelebeğim, en çok sen yumruk atabiliyorsun anladık. Hadi gel de seni dairene götüreyim. Şu suratına bir çeki düzen ver"

Elime sarılı kanlanmış beze bakarak, Berk'in peşinden pistten indim ve daireme doğru gitmeye başladık. Kapının önüne gelince, Berk cebindeki anahtarı çıkartıp dairemin kapısını açtı.

"Önden bayanlar" deyince daireme girdim. Ardımdan Berk de içeriye girip kapıyı kapattı. Berk koltuğa yayılınca ben de doğru banyoya girdim.

Aynadan mor yanaklarıma, kanı kurumuş burnuma bakınca canım çok sıkıldı. Yüzüme çeki düzen vermeliydim. Ama onun öncesinden elimdeki kanlı bezleri yavaşça çıkarmaya başladım. Bezleri çıkartıp çöpe attıktan sonra soğuk suyu açıp ellerimi soğuk suyun altına tuttum.

Canım o kadar acıyordu ki gözümden gelen yaşa ve ağzımdan çıkan inlemelere engel olamadım.
Berk inlemelerimi duymuş olmalı ki banyo kapısını çalıp "yardıma geleyim mi?" dedi.

Onu tersleyerek "kalsın "dedim. Berk'in ayak seslerini duyunca, suyu kapattım ve gazlı bezi , ellerime sarmaya başladım.

Ellerimi hallettikten sırada yüzüm vardı. Soğuk suyu tekrardan açtım ve yüzümü yıkamaya başladım. Kurumuş kanları çıkardıktan sonra yüzüme baktım. Burnumda pek hasar yoktu ancak yanaklarım moralmıştı.

Her dövüşten sonra kullandığım yara kremini yanaklarıma ve burnuma sürdüm . Son olarak saçlarımı sıkıca toplayıp banyodan çıktım.

Üstümdeki kanlı büstiyer ve şorttan kurtulmak için odama gittim . Doğru elbise dolabına yönelip tişört ve şort çıkartıp yatağın üstüne bıraktım.

Siyah büstiyerimi çıkartacağım esnada, kapı ağzında duran Berk'i fark edince ona dönüp "odama izinsiz girmemen için seni uyandığımı hatırlatıyorum"dedim.

Berk bana doğru yaklaşıp büstiyerimin askısına dokunup "neden devam etmedin, güzel bir sahne izleyecektim?" deyince eline vurarak büstiyer askımı bırakmasını sağladım ardından yüzüne yumruğumu geçirmek için hamle yapacaktım ki yumruğunu tutup , dişlerinin arasında"bir daha bana yumruk atmaya çalışma Kelebek " diye uyarıda bulundu.

LİYANWhere stories live. Discover now