1. Bölüm

160 10 0
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Véronique Fournier'ın evini yazarken hayal ettiğim evin raiyası böyle

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Véronique Fournier'ın evini yazarken hayal ettiğim evin raiyası böyle.  Evi ve bahçesini gibi fotoğraflar gibi hayal edin.

1. Bölüm: «Kim Nereden Geldi?»

Malikane güzelde teyzemin evini ayrı seviyorum.

Çimlerin üzerindeki çiçekli örtüye uzanmak, etrafı çeşit çeşit çiçek, ağaç, otla sarılı bahçeden açılan her yerden çok farklı bir gökyüzü...

Teyzemin sevdiği -bazıları mugglardan esinlenme- bol yönlü sanat malzemeleriyle ve parçalarıyla dolu aydınlık evi...

Kendi evimi, odama kattığım dokunuşları sevsemde teyzemin benim için ayırdığı oda, ev, bahçenin yeri benim için çok ayrı. Burada soyut şeyleri düşünmek daha kolay. Teyzem babamın aksine ruhunun evini inşa etmiş.

(Fransızca konuşuyorlar.)
"Safkanlık neden bu kadar önemli teyze?"

"Çünkü sihirli kan, asildir. İlk varoluşta sihirle ödüllendirilen ruhların soyudur." teyzem sepeti yanıma bıraktı ve yavaşça yanıma uzandı.

"Neden ben peki? Neden bu beden? Neden ben bu kana layık görüldüm?"

"Ruhlarımızın yaratılışında ki asillik bedenlerinde ödüllendirilir."

Doğuştan asilliğe sahip ruhum beden seçerken sihirli bir bedenle mi ödüllendirilmişti. Neden ruhum asil yaratılmıştı? Neden benim ruhum?

Bunu sormayı denesem bile teyzemin cevap vermeyeceğini biliyorum. Önüme sadece iki kitap koyacaktır. Kutsal Kitap ve varoluş üzerine yazılmış büyük büyük büyük...  teyzemin kitabı.

Bazı soruların cevabını kendimiz bulmalıyız.

"Bir saat içinde baban gelecek tatlım."

"Lalelerden odam için alabilir miyim?"

"Tabi ki."

İnsanın tek bir ruhumu vardır? Veya tek bir kişiliği mi vardır? Hiç sanmıyorum.

Bence-

(İngilizce konuşuyorlar.)

"Alnilam?"

"Baba gel, sende bizimle ye."

"Hayır çiçeğim. Gitmeliyiz."

"O halde lale alana kadar beni bekle."

Ayağa kalkıp elbisemi düzelttim. Arka bahçenin lale için ayrılmış olan bölümüne ilerlerken teyzemin babamla içeri girdiklerini gördüm.

Bir arada bulunabilmelerinin tek nedeni bendim. Benden önce de annem...

Teyzem annemin ölmesinin sebebi olarak babamı suçlardı. Bu yüzden ondan uzak durmak istediğini söylerdi ancak bir kenarda annem hayattayken de babama sırf annem için katlandığı gerçeği vardı.

(Fransızca.)
"Görüşürüz tatlım."

Sarılmamla karşılık verdim ruhu dopdolu olan bu kadına. Çiçek gibiydi benim teyzem, gerekirse yaz yağmuruna, rüzgara hatta fırtınaya bile göğüs gerebilirdi, dikenleri vardı lakin bir yanı vardı işte... O yanı narin, zarif ve güzeldi.

Annem ise bir çiçekti aynı onun gibi, narindi, zarifti, güzeldi ve kırılgandı, albenisi vardı kendine çeken, çabuk kopabilen...

Odama çıkıp çiçeklerimi suyunu tazelediğim vazoma koydum.

Yine karanlığın elzeminde boğulmamayı öğrenecektim bugün.

Ne kadar küçükken öğrenirsem o kadar iyiymiş.

~~~~

358 Kelime

Hayalperest: Harry Potter ile Hayal Et Where stories live. Discover now