"Bunu sadece bir kez soracağım, Gamora nerede?" 

Demir zırhlı adam kafası karışmış bir şekilde cevap verdi. "Öyle mi, ben daha iyisini soracağım, Gamora da kim?"

"Ben daha da iyisini soracağım, neden Gamora?" Drax yerde yatarken cevap verdi.

Şakaklarımı ovmaya başladım. Eğer Quill bu şekilde konuşmaya devam ederse bu işin sonu hiç de iyi gitmeyecek. Pelerinli adam, Drax'a benim gibi bakış attı. 

"Kızın yerini söyleyin yoksa yemin ederim, bu ucubeden kızartma yaparım." dedi Quill silahıyla çocuğu göstererek.

"Sıkıysa yap ben de senin adamını vururum, hadi!" dedi zırhlı adam. Drax'a kolundan çıkan korkunç bir silah doğrulttu. 

"Durma Quill. Kaldırabilirim."

"Hayır, kaldıramaz." dedi Mantis.

"O haklı, kaldıramaz." Pelerinli adam elleriyle altın kalkan yapmıştı.

"Demek öyle yerini söylemeyeceksiniz yani. Pekala üçünüzü de öldüreceğim ve Thanos'tan zorla kendim öğreneceğim, senden başlayacağım." Quill silahını örümcek çocuğun şakağına bastırdı.

"Thanos mu-? Pekala dinle, sana bir defa soracağım, kime hizmet ediyorsun?"

"Kime mi hizmet ediyorum? Ne demem gerekiyor? İsa mı?"

Zırhlı adam usanmış bir bakış attı. "Sen Dünyalısın."

"Ben Dünyalı değilim. Missouriliyim."

"Orası da Dünya, salak. Neden bizimle boğuşuyorsunuz?"

"Siz Thanos'un adamı değil misiniz?" dedi örümcek çocuk sessizce.

"Ne Thanos'u be? Hayır. Ben Thanos'u öldürmeye geldim. Sevgilimi aldı. Siz kimsiniz?" 

"Biz Avengers ekibiyiz." Quill'in kolundaki çocuk bir anda maskesini çıkardı ve dikkatimi çekmeyi başardı...

O ne öyle ya!

İstemsiz olarak midemde tuhaf şeyler olduğunu fark ettim ve hayır aç değildim. Kahverengi hafif kıvırcık saçları ve aynı renkte gözleri vardı. Fiziksel özellikleri ilgimi baya baya bir çekse de yüzüğümü çevirirken midemdeki kelebeklerden kurtulmak için onun dışındaki her yere baktım herhalde. 

Hakkını yememek lazım çok çekici bir çocuktu. Dünyada böyle çocuklar doğuyor mu cidden-? Sus Alyssa sus. Şimdi bunların sırası değil lütfen. 

Ona tekrar bakma isteği gelmesiyle beraber onunla göz teması kurmam bir oldu. Yakalanmış hissiyle göz temasını anında kestim. Yanaklarımın hafiften kızarmaya başladığını hissettim. Yeniden konuşmalara odaklanmaya çalıştım.

"Siz şeysiniz, Thor'un anlattığı kişilersiniz." dedi Mantis.

Zırhlı adam heyecanla ona döndü. Tanıdık birinin adını duymak onu sevindirmiş gibiydi. "Thor'u tanıyor musunuz?"

Genç çocuk dışında diğer ikisine bakarak kafamı salladım. Sonunda duygularımı kontrol edebildiğim için yüzüğümü çevirmeyi bıraktım. Odaklanmaya devam.

"Evet, uzun boylu tipsizin biri. Kurtardık onu."

Örümcek çocukla ikimiz aynı anda Quill'e tuhaf bir bakış attık.

"Peki nerede o?" dedi pelerinli adam.

Rocket ve Groot'u götürdüğü yerin adını unuttum. Kimin umrunda ki? Omuz silktim. "Bilmiyorum, yeni bir çekiç alacağını söyledi ve bizim ekipten iki kişiyi de yanına aldı."

Zırhlı adam başını salladı ve Drax'ın kalkmasına yardım etti. Hepimiz gemiden çıktık ve Titan'a baktık.

Çocuğun yanına yürümeye başlamıştım ki kalp atışlarım hızlandı. Noluyor bana ya? Kendine gel Alyssa sakin ol. Çocuğun tatlı ve yakışıklı olduğundan hiç şüphem yok. Fakat onun Dünya'da benim uzayda yaşadığım koşulları düşünürsek asla öyle bir şey olmayacak. Daha adını bile bilmezken şimdiden geleceği planladığım için kendime kızdım. Kafamı sağa sola sallayarak bu düşüncelerden uzaklaşmaya çalıştım.

Ona baktığımda onun da bana baktığını fark ettim. Bunun üzerine ona ufak bir gülümsemeyle karşılık verdim. Gerginliğimi üstümden atmaya çalışarak yürümeye devam ettim.

"Ben Alyssa." dedim yumuşak bir gülümsemeyle.

"Ben de Peter."

Dikkatim dağılmamalıydı çünkü ablamın da dediği gibi evrende büyük bir tehdit vardı. Fakat bir şeyler beni ona doğru çekiyordu ve maalesef bunun ne olduğunu kendime açıklayamıyordum.

"Bu da Alyssa." dedi Quill beni göstererek.

"Pekala, ben Tony." dedi zırhlı adam. Pelerinli adamı gösterdi. "Bu, Doktor Strange." Sonra da Peter'ı gösterdi. "Ve bu da Peter."

Birbirimize bir daha baktık fakat göz göze gelince anında farklı yerlere baktık.

Tony birden bana seslendi. "Hey, Alyssa. Kaç yaşındasın?"

"16. Neden sordun?" Kaşlarımı çattım.

Tony cevabıma tam da beklediği bir şeymiş gibi sırıttı. Bu adamın kafasında ne vardı ya? "Harika! Neden siz gençler yürüyüp etrafı dolaşmıyorsunuz?" İlk Peter'a sonra bana baktı.

Peter bunu duyunca gözleri fal taşı gibi açıldı. "Bay Stark, ben bunda gerçekten bir mantık göremedim."

"Evet, ben de." dedi Quill. Birden bana karşı aşırı korumacı olmaya başladı.

Kolumdan tutup beni Peter'ın yanından çekip Drax ve Mantis'in arasına getirirken yanağımın içini ısırdım. O tanıdık gelen duyguyu hatırlayarak kendimi kötü hissetmeye başladım. Sakinleşmeye çalıştım.

Quill'e doğru döndüm. "Thanos geliyor. Hemen bir plana ihtiyacımız var."

Bu bölümü çok sevdim ya Alyssa gözleriyle yedi jojuğumu. 

Bölümü yazarken iç sesim: Yeter bakıştığınız öpüşün artık. PUAHAHAHHAH

Peki ya Quill. Hep kurgularda kıskanan Tony olur bu sefer sıra Quill'de valla jdbvhdsvhdsbvhdsv

Umarım beğenmişsinizdir. Ben yazarken baya eğlendim şahsen. O efsane diyalog için filmi baştan açıp izleyesim geldi o derece.

Son olarak, yazım noktalama yanlışı yaptıysam kusura bakmayın. 

Bu arada okunma artıyor ama beğeniler ve yorumlar niye düştü ya :"( 

Neyse, diğer bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın. Sizi çok seviyorum <3000





Querencia | Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin