1. Bölüm: Geçmiş

28 4 1
                                    

Selam, ben Dilya, hangi klandan olduğumu bilmiyorum. Önsezi sahibi değilim. 21 yaşındayım. 11 yaşındayken Bay Crepus beni evlat edinmişti.

Evet, Diluc'un 2. üvey kardeşiyim. Küçüklüğümden hatırladığım en net şey Bay Crepus'un beni evlat edinmesi. Birkaç şey daha hatırlıyorum ama onlar çok net değil. Doğum günümü bilmiyorum. Ama Bay Crepus'a göre 29 Mayıs mış. Diluc ve Kaeya sabah Mondstand'ta dolaşırken ben evdeki işleri hallediyorum. Ta ki 18 yaşımıza kadar...

(3 yıl önce)

O gün Diluc 18 yaşına girecekti. Ona bir süpriz yapmak istedim. Ona en sevdiği yemekleri yapıp beklemeye başladım. 1 saat, 2 saat, 3 saat... 2 saat olsa anlardım bir dağ yabanisi sürüsüyle filan karşılaştılar herhalde derdim, ama 3. saatte artık kafayı yemeye başladım. 3. saatin sonlarına doğru hizmetçilerden biri gelip "Bay Kaeya sizi görmek istiyor, leydim." dedi. Şaşkın bakışlarla Kaeya'nın yanına gittin.

Kaeya'nın yanına gittiğimde yere bakıyordu. Ama yerde hiç bir şey yoktu. "Ne oldu?" diye sorduğumda hiç bir şey demedi, yere bakıyordu. "Bir şey mi oldu?" diye sordum. Hiç bir şey demedi ve yine yere bakıyordu. "Diluc nerede?" diye sorduğumda yerinde kıpırdandı. Sonra başını kaldırdı. Gözleri dolmuştu, bana baktı ve sadece "Özür dilerim, Dilya." dedi ve oradan ayrıldı.

Ben daha neler olduğunu anlamadan evden bir gürültü koptu. Koşarak eve girdiğimde hiç bir şey yoktu. Sonra beni çağıran hizmetçi "Usta Diluc sizi çağırıyor, leydim." dedi. Sanırım ben dışarıda Kaeya ile konuşurken içeri girmişti. Yukarıya onun odasına gittim. Kapıyı çalmadan girdiğim için direkt olarak bana baktı...

Ağlamıştı. Gözlerini kaçırmaya çalışırken onu yakaladım ve bana bakmasını sağladım. En sonunda her şeyi anlattı. "Babam öldü." dedi ve sadece benim duyacağım sesle ekledi "Ve hepsi benim suçum."

İnanamıyordum. Babamın öldüğünü duymak, içimde büyük bir enkaza sebep olmuştu. Diluc'u teselli edecektim ki Kaeya odaya girdi, az önceki halinden eser kalmamıştı. "Dilya odadan çıkar mısın? Diluc ile özel bir şey konuşmamız lazım." dedi. "Kaeya şu an hiç sırası deği-" derken Diluc "Konuşalım, Dilya bizi 5 dakikalığına yalnız bırakır mısın?" dedi. Az önceki halinden eser kalmamıştı, onları yalnız bırakmaya korkuyordum. Ama yinede bıraktım, keşke bırakmaz olaydım...

Odadan çıkar çıkmaz kavga etmeye başladılar. Kaeya "Hepsi senin suçun, eğer bir tehlike olduğunu daha erken anlasaydın şu an babamız yaşıyor olurdu!" diye bağırdı. "Farkındayım!" diye karşılık verdi Diluc. Onları tartışırken görmüştüm ama ilk defa kavga ederken görüyordum. O an aklıma gelen en iyi seçeneğin kaçmak olduğuna karar verdim ve koşarak oradan ayrıldım. Nereye gideceğimi bilmiyordum, ta ki aklıma o gelene kadar...

Yağmurdan sonraki hafif esintiWhere stories live. Discover now