'69

5.8K 471 189
                                    

sizi çok beklettiğimi biliyorum ama nedense hiçbir şey yazamıyordum
muhtemelen hikayenin gidişatından memnun olmadığım için yazamadım

neyse ne sonunda bölüm geldiii
keyifli okumalar 🥰

ayrıcaaaa 11.07.2023 günü, yani bugün, 1 MİLYON OLDUKKKK hepinize çokkk teşekkür ederim sizi çok ama çok seviyorum 😽😽😽

.....

Alp'le koşarak ormana girmiştik. Ormana girdiğimizde bir süre hızlı koşmaya devam etmiştik çünkü Buğra'nın sesi gelmişti arkamızdan. Arabadan inip ormana dalmıştı. Çok geçmeden Buğra'nın sesi kesilince benimde nefesim kesilmesin diye yavaşlamaya başladım.

Hala elimi tutup koşan Alp ben yavaşlayınca aynı oranda yavaşladı. "Neden yavaşladın?"

Nefes nefese "Yoruldum." diyebildim. Konuşmaya yetecek kadar nefes alamıyordum. Herhangi bir sağlık sorunum yoktu ama uzun zamandır hiç koşmadığım için çok yormuştu beni koşmak.

Beni duyan Alp daha da yavaşladı. "Sen yorulmadın mı Alp?"

"Çok yorulmadım. Nilay, ablan neden seni zorla götürmeye çalışıyor? Nereye götürmeye çalışıyor?"

"Alp biraz dursak olmaz mı? İki dakika otursak mı şuraya?" Alp aniden durunca bende durdum. Gözleriyle etrafı aradı. Özellikle arkamıza bakmıştı. "Kimse görünmüyor. İstersen dinlenebiliriz." Başımı salladığımda Alp elimi bırakıp benden bir adım uzaklaştı.

Kendimi olduğum yere attım ve çimlere oturdum. Nefesimi kontrol etmeye çalışıyordum. Çok geçmeden düzene girmişti nefesim. Alp başımda ayakta bekliyordu. Nefesimin düzene girdiğini görünce tekrar soru sordu bana.

"Nereye götüreceklerdi seni?"

"Babam hastaymış. Ölmeden beni görmek istiyormuş."

"Bu kadar mı?"

"Evet."

"Sadece hasta baban seni görmek istediği için mi yani?"

"Evet."

"Nilay, bence bu kadar değil. Baban seni sadece görmek isteseydi seni kaçırmaya çalışmazlardı." Bir aydınlanma yaşamıştım. Her şeyin zaten farkındaydım ama Alp dile getirince farklı bir aydınlanma yaşamıştım.

"Ablam beni kaçırmaya çalıştı değil mi?"

"Günaydın!"

"Ablam beni kaçırmaya çalıştı."

"Oo Einstein! Sela..." Alp'in sözünü kestim. "Polisi aramalıyım! Ablamı şikayet etmeliyim."

"Emin misin? Yani sonuçta ablan."

"Yıllardır görmediğim ve beni kaçırmaya çalışan ablam."

"Orası öyle."

"Benim babam ve ablam polisten kaçıyordu bir aralar. Eğer hala kaçak durumundalarsa ihbar edebilirim ablamı. Bugün karşıma çıktı diyebilirim. Arabanın plakasına baktın mı hiç?"

"Bakmaya fırsat olmadı ki Nilay."

"Olsun, sorun değil. Alışveriş merkezinin otopark kamera kayıtlarından bulurlar. Onu da ben mi söyleyeceğim polislere!"

"Nilay, hadi kalk, ormandan çıkalım. Sonra ararsın polisi."

"Nasıl çıkacağız ki? Yolu biliyor musun?" Başını salladı olumsuz anlamda. Arka cebinden telefonunu çıkardı. "Benim telefonum çekmiyor. Seninki çekiyor mu?" Korkuya kapılıp telefonumu çıkardım cebimden.

"Benimki çekiyor."

"Haritalardan nerede olduğumuza bakar mısın?" Dediğini yapıp uygulamayı açtım. Ormanın çevre yoluna yakın bir kısmında bulunuyorduk. Ekranı Alp'e çevirdim.

"Yola çıkıp otostop çekeriz artık. Orada taksi bulamayız." Ormanda yaklaşık 15 dakikalık bir yürüyüş yaptıktan sonra yola çıkabilmiştik.

Hava yavaş yavaş kararmaya başlıyordu. Evdekilerden herhangi bir arama veya mesaj olmaması beni şaşırtmıştı. Genelde habersiz bir yere gittiğimde evhamlanırlardı. Dora muhtemelen beni idare ediyordur diye düşündüm.

Yoldan arka arkaya arabalar geçiyordu. Alp hepsine durması için hareket yaptığı halde hiçbiri durmuyordu, hızlarını kesmeden yollarına devam ediyorlardı. Yaklaşık 20 dakikanın sonunda siyah bir araba durmuştu. Araba durunca ikimizde arabanın açık olan ön camına eğilmiştik. "Hayırdır gençler?"

"Amca, bizi taksi bulabileceğimiz bir yere bırakabilir misiniz?" dedim en samimi ses tonumla. "Tabi kızım, istediğiniz yere bırakırım, binin arabaya."

Alp ön yolcu koltuğuna bense arka koltuğa geçtiğimizde adam nereye gitmek istediğimizi sormuştu. Alp adama cevap vermeden arkasını dönüp benimle konuştu. "Nilay, ben seninle evine kadar geleyim olur mu? Güvende olduğunu görünce geri dönerim ben."

"Gerek yok bence, ben bir taksiye binip giderim."

"Aa! Önce karakola uğramamız gerkmiyor mu?" Ablamı şikayet edeceğimi unutmuştum. Heyecanla cevap verecekken adam şaşkınlıkla "Karakol mu?" dedi. "Gençler, pis işlere bulaşmadınız değil mi?"

"Yok amca, sadece ablam kaçırmaya çalıştı beni." Söylediğim şeyin saçmalığına ufak bir kahkaha attım. "Ablan niye seni kaçırıyor yavrum?"

"Ah amcacığım ah! Çok uzun hikaye ama kısacası yıllardır görmediğim ablam beni zorla arabasına bindirip kaçıracakken..." Alp'in omzuna elimi koyup hafifçe sıktım. "...Sağ olsun Alp kurtardı beni. Şimdi ablamı şikayet edeceğim polise."

"Seni somut olarak kaçırmadı mı yani?"

"Yok ama kaçırmak üzereydi."

"Elinde sadece bir iddia varken polise gitme derim kızım, boşa gitmiş olursun."

"Hayırdır abi polis misin?" dedi Alp alayla.

"Evet." dedi adam tok sesiyle. Alp'le bir anlığına göz göze geldik.

"Gerçekten polis misin amca?" Adam olumlu anlamda başını salladı. Kısa süren bir sessizliğin ardından amcaya akıl danışmak için olan biteni anlattım. Arabayı sürerken dikkatle dinledi beni. "Kızım, aranızda kan bağı varsa kimse aynı arabaya binip herhangi bir yere gitmenizi kanıt olarak kullanamaz. Kan bağı olmasa bile kullanamaz. Sadece birlikte bir yere gitmişsiniz. Şikayet ettiğine değmez ama eğer ablan dediğin gibi kaçaksa onu ihbar edebilirsin."

"Bilmiyorum. Yıllar önce babamla birlikte polisten kaçtıklarını biliyorum sadece. Neden kaçtıklarını bile bilmiyorum. Tek bildiğim babamın kötü işlerle uğraştığı ve ablamın buna çanak tuttuğu." Konuşma sırasında adını öğrendiğim Engin Amca hala araba sürerken cebinden telefonunu çıkardı.

"Sen ablanın bilgilerini ver bana. Ben kaçak olup olmadığını kontrol ederim." Ablam hakkında bildiğim tek şey olan adını ve soyadını verdim. Engin Amca telefonla birini aradı ve ablamın ismini verdi. Biraz bekledikten sonra karşı taraf konuşmuştu. Engin Amca dikiz aynasından bana baktı ve "Baba adı Balamir, Anne adı Alev. Öyle mi kızım?" dedi. Başımı olumlu anlamda salladım hızlıca.

"Tamam Ayhan, sağ ol." Engin Amca telefonu kapatıp bir süre konuşmadan araba sürmeye devam etti. Alp benden önce davrandı ve sabırsızlıkla "Ee?" dedi.

"Annen, baban ve ablan 8 yıl önce ölmüş kızım."

"Ne?" Annem gerçekten de 8 yıl önce intihar etmişti ama ablam bugün kanlı canlı karşımdaydı ve babamında yaşadığını söylüyordu.

.....

arkadaşlar kitabın adını Bir Kediden Nerelere mi yapsam ne wpcjwpxkwpfkw
of kediyi özledim en yakın zamanda geri getireceğim aşklarımı 😻😽

yazabilirsem geceye doğru bir bölüm daha gelecek

yeni bölüm gelene kadar beni takip etmeyi ve bölümü beğendiyseniz oy 🌟 vermeyi ve yorum 💬 yapmayı unutmayınnn seviliyorsunuz 🥰😽😻

Bir Kedi Meselesi | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin