Gizemli Sırlar

Bölüm 3 -Cadıların Gazabı-

Yaklaşık 5 saattir burada oturmuş öylece alev almayı durdurmuş sadece gri dumanlar çıkaran arabayı izliyorduk. Elimizden gelen hiçbirşey yoktu. Arkadaşımızın bedeni arabanın içinde kül olmuştu. Göz yaşı bile dökemiyordum.

Daha fazla sabrım kalmamıştı. Hiçbir şekilde    yardım gelmemişti bizim için, belki gelselerdi arkadaşımızın bedeni kurtulur küle dönüşmezdi ama gelmemişlerdi.

"Daha fazla burada durursam kafayı yiycem."dedi Duru. Ben tepkisizdim. Tüm duygularımdan yoksundum.

"Cevap ver artık, arkadaşımız öldü ve sen bir göz yaşı bile dökmedin, ben burada kendimi yırtarken sen hiçbirşey yapmadın."dedi Duru öfke ile ayağa kalkarak. Bu dediğinden sonra bende ayağa kalkmıştım. Sadece dediklerini dinliyordum. Tepki veremiyordum.

İçimdeki yangınları birşekilde söndürüyordum.

Tam ağzımı açıcakken ağaçların arkasından çıkan siyah pelerin giymiş on iki kadını görmemle duraksadım.

Duru ise kadınlara gülümseyerek bakıyordu. Büyük ihtimalle yardımın geldiğini düşünüyor olmalıydı. Duru tam kadınlara doğru ilerleyecekti ki kolundan tutup arkama aldım.

"Siz kimsiniz"dedim.

Kadınlar sırıtıp birbirlerine birşeyler söylerken konuştukları dili anlamaya çalışıyordum. Bizim dilimizden çok farklı bir dildi. Hatta bu dili duymadığıma emindim.

"Ne diyorlar? anlamıyorum bu dili daha önce duymadım."dedi Duru kulağıma fısıldayarak.

Kadınlardan birinin en önde bize göre daha yakın olan kadına söylediği söz dikkatimi çekmişti. "Cibus ex illis esset valde bonus."demişti. Bir süre bu cümleyi düşündükten sonra bu dilin Latince olduğunu anlamıştım.

Kafamı arkaya doğru çevirerek, Duru'ya"Latince konuşuyorlar."dedim.

Kadınlardan biri bize doğru yaklaşırken Duru'yu daha fazla sahiplenerek arkama aldım. Geri geri yürümeye başladığımızda, bize doğru yaklaşan diğer kadınlar hareket etmemizi engelledi. Duru'yu arkamdan aldıklarında çığlık atıp bağırmaya başladım. İki kadın kollarımdan tuttuğunda hiçbirşey yapamıyordum.

Duru ise korkmuştu. Lider olarak gördüğüm kadın bana doğru yaklaşıp, çenemi tuttu. Eli ile ona bakmamı sağladığında kahverengi gözleri mora döndü. Gözlerimin içine bakarken her ne gördüyse gözlerinden kanlar gelmeye başlamıştı. Kadın acı ile geri çekildiğinde Latince birkaç şey söyleyip hemen kendisini toparlamıştı. Ardından ensemi tutup anlamadığım birkaç şey mırıldandığında kollarımı tutan kadınlar kollarımı bırakmıştı. Kadın her ne söylediyse  hareket edemiyordum.