pain

158 16 1
                                    

Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın keyifli okumalarrr

7 Ağustos 2004
ELANORA

Bu kavurucu sıcakta hediye eşyalarının satıldığı dükkanda boş boş raflardaki eşyalara bakıyordum. Babama özel bir şey almalıydım.Bir anlamı olmalıydı.Öylece gidip ona bir süs eşyası veremezdim.

Raflardaki eşyaları sırayla incelerken süs eşya kısmını geçtim ve lamba kısmına geldim.Tuhaf şekilli bir lamba gözüme çarptı. Yakınımda duran çalışanı görünce lambayı elime alıp yanına doğru ilerledim.
Elimden geldiğince soğuk bir ses tonu ve ifadesiz bir yüzle lambanın nasıl özelliklerinin olduğunu sordum.Bana yaptığı kısa açıklamadan sonra yıldız lambası olduğunu öğrendim.

Bu lambanın özelliklerini dinlerken babamın bana anlattığı anısı aklıma gelmişti.

"" Anneni ilk kez cumartesi akşamı görmüştüm.Shield ın terasında kenara yaslanmış gökyüzünü izliyordu. Bembeyaz teni o kadar güzel gözüküyordu ki gözümü ondan alamıyordum. Yavaşça yanına doğru adımladım . Bana dönüp güzel olduğumu biliyorum ama sencede fazla bakmadın mı dedi. Şaşırmıştım ama kendimi çabuk toplayıp ona herkesi etkileyen gülüşlerimden birini gönderdim.Heralde yıldızları çok seviyorsun diyip bende gökyüzüne bakmaya başladım.O da bana ayak uydurmuştu.Tüm gece boyunca hiç konuşmadan ikimiz de gökyüzünü izledik.O gece çok şey olacağını bilmeden sadece durduk.Şuan aşık olduğum kadının küçük kopyası güzeller güzeli bir kızım var.Şimdiyse onla yıldızları izliyorum. Tanrı bana tüm iyilikleri yapıyor ha?""

Bunları bana anlatırken gözlerinin içinin parladığını hatırladıkça bende mutlu oluyordum. Sonrasında ikimiz her zaman gece geç saatlere kadar yıldızları izlemeye başladık. Babama yıldızları göstererek çok fazla değil mi demiştim ve bana ;

"" Evet öyle ama annenle tanıştığım gece yıldızlar o kadar fazlaydı ki bir daha asla o kadar fazla olmadı Elanora."" demişti

O günden sonra babamın anneme aşkını daha iyi anlamıştım. Ve bu alacağım yıldız lambasına kesinlikle bayılacaktı. Ben bile ilk gördüğümde aklıma bunlar gelmişti babamın da aklına bunların gelceğine emindim. Yüzümde oluşan tebessümle kasaya doğru ilerledim.

Yavaş yavaş gökyüzü siyaha boyanırken bende eve yaklaşmıştım.Alsında babamın doğum günü 2 gün sonraydı ama bugün cumartesiydi. Annemle tanıştıkları aynı günde vermek istiyordum.Sokağın başından dönünce evi görmemle adımlarımı hızlandırdım.

Kapıyı tam çalıcaktım ki içeriden gelen gürültüler korkmamı sağlamıştı.Babamın içerden acı dolu bağırması kulaklarıma ulaşınca dünyamın durduğunu hissettim. Korkudan elim ayağıma titremeye başlamıştı. Gözlerim anında dolarken elim hızlıca çantama gitmişti. Fury i arayıp aynı zamanda titreyen ellerimi kontrol altına almaya çalışarak kapıyı açmak için uğraşıyordum.Ama kapı açılmıyordu zorladıkça zorluyordum.

Sonra babamın bana "ELANORA GİT BURDAN ÇABUK!" diye bağırışla ağlamaya başlamıştım. Sadece hıçkırıklar arasında baba diye haykırarak kapıyı açmaya çalışıyordum ama babam beni içerden engelliyordu. Kafayı sıyıracakmış gibi hissediyordum.Sanki nefes alamıyomuş gibiydim. Tüm dünya üzerime çökmüş gibi hissediyordum.Sonraysa babamın çığlığını duydum...

Her şey durdu o an benim için.İçerdeki sesler de kesilmişti.Kendimi toplamak zorundaydım ve koşarak pencerelere doğru ilerledim.Elimle o kadar çok yumruk atmıştım ki ellerim kıpkırmızıydı.En sonunda cam kırıldığında elimden oluk oluk akan kanlar umrumda olmadan evin içinde babamı arıyordum.

Gözlerim kalbimin dayanamayacağı manzarayı görünce inanmamıştı.Kapının dibinde kanlar içinde yatıyordu.İşte şimdi gerçekten dünya başıma yıkılmıştı.Koşarak babamın yanına diz çöküp yüzünü ellerimin arasına aldım.Gözlerinin kapanmaması için elinden geleni yapıyordu. Tam konuşacakken onu durdurdum.Ağlayarak zar zor

"Şşşş yorma kendini baba.Sakin ol Fury i aradım birazdan burda olucak ve sende iyi olucaksın baba. Sana bir şey olmasına asla izin vermem. O yüzden kendini yorma baba. Korkma ben hep senin yanında olucam. Elini asla bırakmicam baba söz veriyorum elini asla bırakmicam"

Ağlamımı durdurmaya çalışarak babamın yaralarını kontrol etmeye çalışıyordum.Bir çok yerinden bıçaklanmıştı.Bunu kim yaptıysa bana onu öldürmem için yalvarıcaktı.Bana deliler gibi yalvaracaktı ve af dilenecekti.

Ama şuan babamla ilgileTam kafasındaki yaraya bakacakken elimi tuttu ve bana.

" Ağlama benim canım kızım.Seni şu dünyadaki herkesden çok seviyorum Elanora.Sen benim en büyük şansımsın..."dedi ve gülümsedi

Gözleri kapanmıştı...

Hemen nabzını kontrol etmiştim ama nabzı atmıyordu.

O an sadece yanılmak istedim.Dünyadaki herkes yanılmasın ama tek ben yanıliyim istedim.

Babamın kalbi durmuştu. Hem zaman hem benim kalbim de durmuştu.

Şu dünyada bu kadar büyük bir acı bile olduğunu bilmeden kıvranıyordum sadece.

Evet annem öldüğünde hayatımın bir parçası benden kopup gitmişti ama bu sefer direkt hayatım diye bir şey kalmamış gibi hissediyordum.

Deli gibi bağırıyodum. O kadar çok bağırıyordum ki çevremde olup bitenden haberim bile yoktu.Gözlerim benden bağımsız acısını yaşlarla akıtırken benim çığlıklarım her yeri yıkıp geçiyordu.

Babamı kucağıma çekerek sarıldım ve kokusunu içime çektim.Hala inanıyordum yaşayacaktı.O beni bırakmazdı o benim babamdı beni bırakmazdı.

Çığlıklarım devam ederken bu kadar sesi kesen tek şey boynuma inen darbeydi. Gerisi ise meçhuldü...

**İşte tamda bu zamandan sonra gerçek Elanora ile tanışıcaksınız .Elanoranın karakterinin oluşması bundan sonra başlıyor

** Davidin kapının önünde bulunmasının tek sebebi Elanoranın içeri girmesini ve zarar görmesini engellemek . Hikayede çok fazla David e yer vermememe rağmen ne kadar mükemmel bir baba olduğunu anlamışsınızdır zaten. Acı içinde ölürken bile Elanora ya gülümsüyordu...

** Bu arada Maria ve David çiftinin öylesine ölmediği açıkça belli.Bunların sebebinin de red room ve hydra olduğunu da geçen bölümde söylemiştim sizce kim bu ölümlerin suçlusu? Bide Elanorayı bayıltan kişi de var

** Belki akşama bi bölüm daha atarım bu arada

Elanora JonesWhere stories live. Discover now