" Akif oğlum valla elimde kalıcan uzun zamandır uçmuyordun uçururum seni akif geri yere konamazsın " gülüşmeler duyulurken pusat

" Komutanım önümüzü kestiler hareket edemiyoruz şu an tahmini 15 kişi " duyduğum ses ile kan beynime sıçradı nasıl haberler olmuştu. Yüzbaşı

" Dayanın hemen dönüyoruz asi sizde hızla uzaklaşın " bu söylediğini normalde asla kabul etmezdim ama yanımda başımın belası savcı vardı.

Kafamı bana bakan savcıya çevirdim ve " En arkadaki araba baskın yemiş diğerleri oraya gitti biz uzaklaşıyoruz " gözlerindeki endişe pırıltıları ile kafasını salladı. Arabayı kullanan askere dönüp
" Elinden geldiğince hızlanman gerekli asker "

"Emredersiniz komutanım" Kafamı savcıya doğru çevirip üstümdeki çelik yeleği çıkardım

" Şimdi direnip giymediğiniz çelik yeleği giyin savcı" elimdeki yeleği alıp hızlıca üstüne geçirdi.

" Peki siz siz korumasız kaldınız" Bu söylediğine gözleri devirip

" Eğer askeride direnip sözümü tutsaydınız ben korumasız kalmazdım savcı şimdi beni boşverin ve siz sadece hayatta kalmaya bakın"

Araba engebeli yolda hızlı bir şekilde ilerlerken gece sadece arkada çatışan kardeşlerini düşünüyordu. Bu kısacık sürede kardeşten öte olmuş onları çok benimsemişti. Elini kulaklığına götürüp konuştu.

" Komutanım durum bildirin " Kulağındaki kulaklık cızırdayıp komutanının sert sesi duyuldu.

" Burası temizlendi asi  hızla araçlara binip yanınıza geliyoruz siz durum bildirin bir aksilik var mı" derince bir nefes alan asi sırtından bir yükün kalktığını hissetti şükür iyilerdi.

" Herhangi bir aksilik yok kom" cümlemi bitirmeden güçlü bir patlama sesi ile içinde bulunduğu araba sarsılarak devrilmişti. Hay bin Kunduz anasını satıyım Maşallah dediği 10 gün yaşamıyordu.

Kulağı çınlıyor nefes alamıyor gibi hissediyordu. Kulaklıktan komutanın sert sesi geliyor ama o konuşabilcek gibi hissetmiyordu. Yan şekilde devrilmiş arabanın içinde kafasını hızla yanında baygın yatan savcıya çevirdi. Hızla onu burdan çıkarmalıydı.

Bacağında ıslaklık ve acı hissediyordu kafasını bacağına çevirdiğince kanadığını fark etti şu an bacağı düşüneceği son şeydi hızla savcıyı burdan çıkartmalıyım. Kollarını hızla tavandan tutarak kendini dışarı attı. Öncelikle savcının kollarından tutup dışarı güvenli bir yere sürükleyip yatırdı. Vücudunu tarayıp her hangi bir yara alıp almadığına baktı. Yüzündeki ufak tefen sıyrıklar hariç bir şeyi yoktu.

Savcının güvenliğinden emin olduktan sonra hızla arabayı kullanan askere yöneldi. O arabaın içinde sıkışmış gibi duruyordu hızla direksiyona düşen kafasını kaldırıp yüzüne bir iki tokat attı

" Asker kendine gel " kafasını biraz daha sarsıp bedenin dışarı çıkartmaya çalışırken ensesinde soğuk metalin soğukluğu hissetti.

İçinde arsız gece bu sefer sevinçten değil acıdan söverken soğuk metal biraz daha ensesine bastırıldı.

" Asker ellerini kaldır ani bir hareketinde uçurum beynini"

Gerçekten siktir koca bir siktir bi bu eksikti yani ellerini yavaşta havaya doğru kaldırır gibi yapıp hızlıca elindeki silahı alıp ateş etti. Karşısındaki piçi vurmuştu evet ama onun arkasında 10 dan fazla kişiyi görmeyi beklemiyordu.

Elinde beylik ufak bir tabanca ve karşısındaki  10 adama nasıl yeterdi bilmiyordu ama bu hainlere teslim olmazdı. Kolundaki keskin sızı ile elindeki tabancayı düşürür gibi oldu ama onu vuran kişiyi alnından vurmayı başardı.

ASİKde žijí příběhy. Začni objevovat