11

82 18 34
                                    

Teahyung Jungkook'u daha çok düşünür olmuştu. Rüyalarında kendine oluşturduğu bu karaktere bir şekilde daha çok kapılıyorum.

Hayali birine mi aşık oluyordu?  Gerçek hayatta dokunmayacağı, göremeyeceği birinden mi hoşlanıyordu?

Bu saçmalığa bir son vermesi gerektiğine karar vererek duygularını sonlandırma karar verdi.

Kısa sürede hoşlanmış olamazdı tek ihtiyacı olan gerçek hayatta birileriyle takılmaktı. Evet eğer gerçek hayatta birinden hoşlanırsa, onunla çıkarsa durumu düzelirdi.

Bugün neyseki bu saçma kamptan otele geri dönecekler gündü. Çadırda kalmak gerçekten de pek de iyi fikir olmamıştı.

Gece boyunca onları rahatsız eden sinekler, çadırın kapısını kapamaya çalışınca sıcaktan boğulmaları, devamlı böceklerin etraflarında sarmaları...

Daha bir çok madde daha sayılabilirdi çadırda kalmanın kötü yanlarına, iyi yanı ise ormanın gerçekten huzur dolu bir sesinin olması, akan nehrin tatlı sesi, kuşların güzel ötüşleri..

Daha bir çok şey de huzuru getirmişti ama ne kadar kısmen huzura kavuşmuş olsa da kabusu peşini bırakmamıştı..

Şimdi ise gördüğü kabusta ona patronluk taslayan, egoist, vurdumduymaz birine aşık oluyordu.

Tüm bu saçmalıklar bazen ona ağır geliyordu. "Neden ben?", "Bir kere de mutlu olamayacak mıyım?" diye düşünmeden edemiyordu.

Dün giydiği pantolonu katlayıp valize koyacakken cebinde bir şey hissetmesine ceplerini kurcaladı.

Pantolonunun içinde bir not vardı :

"Bugün depoda güneş batmadan gel, seninle bitmemiş bir meselemiz var.

Jk"

Gece yine Hoseok  gizlice gelip bu notu bırakmış olmalıydı.

Pekala gidecekti ve bu işe bugün bir son verecekti. Kabusu olan o çocuğu bugün öldürecekti. Nasılsa bu bir kabustu onu öldürürse eğer sonlanması mümkün olabilirdi.

Bu fikirle eline yanlarında balık kesmek için getirdikleri bıçağı alarak,
artık yolunu ezberlediğim depoya doğru yola koyuldu.

Tanıdık metal kokusunun sarmaladığı hurda deponun önüne geldiğinde bıçağı cebine tıkıştırdı.

Şu an heyecandan ve gerginlikten kalbi çok hızlı kalkıp iniyordu, aklındaki bu fikri gerçekleştirebilmek için kendine cesaret aşılamaya çalıştı.

Depoyu adeta kırarcasına tekmeleyerek açtı, karşısında ona sırıtarak bakan Jungkook koltuğun üzerinde yayılmış biçimde oturararak onu süzüyordu.

Taehyung onun yine çok güzel olduğunu düşündü ama birazdan bu güzel çocuğun canına koyması lazımdı, sonuçta o rüyasındaki kötü adamdı ve bu kabusun devam etmesine neden olan sebeplerden biriydi.

Ona gülerek bakan Jungkook koltuğundan kalkarak Taehyung'u yaklaşmaya başladı.

Aynı zamanda Taehyung da Jungkook'a yaklaşıyordu.

Elini cebine attı bıçağı eline alacağı sırada onun ensesinden yakalayan Jungkook birden dudaklarını buluşturmuştu.

Şu an tam sırasıydı, onu öldürebilecek en iyi andı, ama tüm devreleri alt üst olmuştu.

Neden böyle bir şey yapmıştı ki? Onu neden öpüştü?Daha dün ona tekme atan çocuk niye şimdi onu öpüştü?

Different WorldsWhere stories live. Discover now