8

101 20 84
                                    

Taehyung gözünü araladığında kendini suyun üzerindeki kayıkta uyuklarken buldu. Eğer biraz daha dikkatsiz davransaydı kayığın dengesini kaybettirip suyu düşmesi çok olasıydı.

Balık tutmaya çalışırken burada uyuklamış olmalıydı, gördüklerinin yine o rüya olması sebebiyle rahatlamıştı.

Konumunu kayıkta düzeltirken kendisine seslenilmesi ile arkasına dönmüş ona gülerek yaklaşan Jimin ve Jin Hyunguna karşın o da içten gülümsemesini sunmuştu.

Dayanamayıp balıkçıların tur arabasının nereye gittiğini öğrenerek onlar da aynı yolu takip ederek arkadaşlarının bulundukları yeri öğrenmişlerdi.

Arkadaşlarını orada yalnız başına bırakmaya gönülleri hiç el vermemişti.

Taehyung onların da kayığa binebilmesi amacıyla bulunduğu noktadan ayrılmış kayıkla iskelenin yanına yaklaşmıştı.

Jin hyungu "Tae böyle mi balık tutuyorsun ya, baksana kovan bomboş kay kenara da bu iş nasıl yapılırmış ustasından öğren"

Diyerek arkadaşının yanına oturmuş, eline aldığı oltaya yemi takarak ustalıkla denize bırakmıştı.

Aradan geçen bir kaç dakikanın ardından Jin'in oltası sallanınca her zamanki sevinişini gösterip oltayı yukarı çekmiş, yakaladığı büyük balığı arkadaşlarına sergilemişti.

Taehyung bunun nasıl olduğunu bilmiyordu, Jin hyungu ne zaman balığa çıksa her zaman böylesine büyük balıklar oltasını geliyordu.

Bu yüzden balıkçıların bile favorisi olmuştu ne zaman biri balığa çıkacak olsa Jin hyungunu da çağırıyordu. Eh eve dönüşte de haliyle bir sürü balıkları olmasından bu durum gayet normalleşmişti artık.

Balık yakaladıkları için daha fazla güneşin altında kavrulmayı mantıksız bulan 3 arkadaş aralarında konuşarak nihayetinde kamp kurmaya karar vererek oradan ayrılmış arabalarına binmişlerdi.

Ormanda uygun gördükleri bir yere Jin orada kalarak kamp çadırını hazırlarken Tae ve Jimin de ateş yakmak için odun toplama amacıyla oradan uzaklaştılar.

Yanlarında getirdikleri telefona ve yol boyunca artlarında kaybolmamak amacıyla bıraktıkları izlere güvenerek daha fazla kuru odun bulabilme amacıyla yollarını ayırdılar.

Uzun bir süre sonra Jimin ellerinde odunlarla geri dönüş yolunu tutacakken duyduğu ses ile olduğu yerde kalmıştı.

"daha fazla hareket edersen seni öldürürüm"

Bu ses üzerine arkasına dönmüş ona pişkince sırıtan gangster görünümlü 40 lı yaşlarındaki adama onun gibi sırıtarak bakmıştı.

Bu tiplere alışıktı ve gram korkusu yoktu ateşe ateşle karşılık verecekti.

Adam yeniden "senin gibi güzel bir oğlan bu ormanda tek başına fazla takılmamalı başına bir şeyler gelebilir"

Diyerek Jimine yaklaşmaya başlamıştı Jimin ondan korkmadığı için olduğu yerde kalmıştı ama adamın onu vurabileceği aşikardı.

O silahta mermi olup olmadığını bilmeyerek kafasına göre hareket edemezdi ne de olsa.

"Beni bu şekilde kandırabileceğini, korkutabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun ben hiçbir şeyden korkmam"

Diyerek adama alayla konuşmuştu

Adam sırıtarak " öyle mi? " demesiyle tetiği çekmişti.

Kolunda bir sızı hisseden Jimin elindeki odunları yere düşürmüş, göz ucuyla kolunu kontrol etmişti.

Different WorldsOnde as histórias ganham vida. Descobre agora