5.BÖLÜM: "Kartal."

21 4 0
                                    

5.BÖLÜM: "Kartal."

...

Eve geldiğimde hala konuşulanları düşünüyordum. Dedikleri abim için ağır şeylerdi ama neticede yaşamıştı bunları. Ne yazık ki o yaşadığı kısımlara gidip engel olma gibi bir şansım yoktu. Şu an yapabileceklerime bakmam gerekiyordu ve bunun ilk kısmı o çeteydi.

Tabii ondan önce gergin olan evle uğraşmam gerekiyordu. Partiden sonra tek ablamla konuşmuştum ve anlarsınız ki bu durumda bile gerginliği hissediyordum.

"Feyza! Yemeğe gel artık!" Diyen ablamla beraber ayaklandım ve odanın kapısına dikildim. İşte şimdi bir şeyler yapmanın sırasıydı ve sanırım ilk önce abilerim arasındaki sorunu bulmalıydım.

...

Bir insan ailesiyle olduğu yemekten nasıl zevk alamazdı diye düşünürdü geçmişteki ben aptalca. Aptaldı ama en azından boyundan aşan sorumluluklar yoktu o zamanlar. Ya da her şeye karşı kördü, kimseye dikkat etmesine gerek yoktu ama şimdi aptaldan daha çok o bir köleydi. Duygularının kölesi, hayatın anlamını anlayan olmak kötüydü.

"Bu gergin havayı ne zaman sonlandıracaksınız sevgili ailem? Yemek boğazıma dizildi de çünkü..." Cümlelerim birden çıkavermişti benden...

"Tabii... Kimin yüzünden acaba..." Ağzının içinde kendi kendine mırıldanan Kartal abimin sözlerini tek benim duymam gibi bir olasılık yoktu ama yine de kimse duymamış gibi davrandı.

"Yüzüme konuş istersen, arkadan konuşmak huyun olabilir ama bu şekilde seni anlamak zor abi." Diyerek sinsice gülümsedim. Artık nedense Kartal abimi eskisi gibi sevemiyordum, olmuyordu. Bir şeyler dönüyordu ama ben kördüm. Kör olmak kötüydü, biliyordum.

"Ne bu tavırlar Feyza? Abinim ben senin, davranışlarına dikkat et." Kartal abim artık sinirlenmeye başlamıştı çünkü eskiden ben her zaman Kartal abimin arkasında durur, o ne derse yapardım. Kölesi gibi bir şeydim yani.

"Dikkat ediyorum abi ama keşke biraz da sen dikkat etsen." Ne olursa olsun abimdi. Ona karşı itici, gıcık bir kız olamıyorum bir yerde. Tek istediğim hep beraber mutlu olmaktı. Bunun sonunda kendi benliğimi kaybedecek bile olsam.

O sırada araya annem girdi. "Çocuklar, sofrada tartışmayın." Dedi ve Kartal abimle bana kızgın bakışlar attı. Ben ise başımı sallayıp yanımda oturan Karatay'a baktım. Her zaman olduğu gibi kafası eğikti, kimseye bakmıyordu.

Biliyordum, bir anda olmayacaktı her şey ama en azından bana güvenseydi keşke. Bu da imkansızdı, ona hiçbir zaman güven vermemiştim ben.

Sonra ise Karatay abim kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerinde ne görüyordum bilmiyordum. Hiçlik mi denirdi buna?

"Biliyor musunuz? Sınavda birinci olmuşum, çok çalışmıştım." Kartal abimin dedikleri bozmuştu masada olan sessizliği. Evet, Kartal abim gerçekten zekiydi. Kendisi fen lisesinde okuyordu.

Onun aksine ise Karatay abim meslek lisesinde okuyordu. İkisi arasındaki bu uçurum ne zaman oluşmuştu acaba? Bildiğim kadarıyla ikisi de iyi anlaşırdı liseye kadar. Hatta eve aynı notları getirirlerdi. Yine Karatay abim sessizdi ama en azından bu kadar değildi.

"Bu sene yine takdir geliyor anlaşılan?" Diye araya girmişti İris ablam. Kartal abim gülerek başını salladı. Sonra ise gözler ben ve Karatay abime döndü. Doğru, bizde lisedeydik.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 18 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Hepimiz Birer YalancıyızWhere stories live. Discover now