2.BÖLÜM

399 17 22
                                    

Şu an ne mi yapıyordum yemek masasında önümde duran kişiye boş boş bakıyordum.

Siz şimdi diyeceksiniz ki karşısında yakışıklı kuzey var keyfi yerindedir. Keşke düşündüğünüz gibi kuzey olsaydı karşımda ama yok anam nerde bende o şans.

Şu an karşımda oturan kişiyi merak ediyorsunuzdur.kendisi çocukluğumuzdan beri benden hoşlanan ve tesadüfe bakın ki annemlere kendini çok sevdiren "Furkan" isimli şahıs oluyor.

"Annecim izninizle ben odama çıkıyorum."

"Eee ama kızım bi şey yemedin ki. Ne birlikte sardığımız sarmalardan yedin, ne kuru fasulyeden yedin, ne de kendi yaptığın pilavdan yemedin.  Babanlar gelmeden önce çok açım diyodun oysaki."

"Yok annecim doydum ben. Izninizle odama çıkmak istiyorum." Cümlemi furkana bakarak söylemiştim ondan rahatsız olduğumu anlasın diye. Ama o özelikle benim yaptığını duyduğu pilavı büyük bi zevkle yiyordu.

"Tamam kızım sen bilisin ama bekle şu tabağa biraz sarma koyıyım hiç yemedin. "
Demesiyle tabağa sarma doldurmaya başladı yanına da bi bardak kola ve küçük bi kaseye bolca yoğurt koymuştu canım aman.

"Teşekürler anacum."

Söylemeyi unutum ben karadenizliyim. Neyse ben odama çıkıyım öptüm hepinizi aşklarım.

1 saat sonra:

Kapımın çalınmasıyla azıma bi tane sarma atıp kitaptan başımı kaldırdım.

"Gir"

dememe kalmadan furkan içeri daldı bakın girdi demiyorum daldı öküzün uşağı.

" Vazgeçtim girme."

Dedigimi umursamadan karşımdaki koltuğa yayıldı kot kafali uşak.

" Ula senin ne işin var benim odamda kot kafali uşak."

Sizde farkettiniz dimi şive yapmıştım bu demek oluyor ki sinirlenmiştim. Ve bu kot kafali uşak bunu çok ama çok iyi bilen insanlardandı

"Güzelimmm müstakbel kocana böyle konuşman çok ayıp değil mi sencede."

Ben yanlış duydum dimi o bana müstakbel kocan mi dedi.

Yazardan

Elif ile kenan bey furka"nın mine'yi çocukluğundan beri sevdigini çok iyi biliyorlardı.

Furkan aslında bunun için çağırmıştı yemeğe. Tabiki hesaba katmadıkları bi şey vardı. Minenin duygularını bilmiyorlardı. Ama furkana evlenmeleri için bi sorun olmadigini söylemişlerdi.

Solonda göğsünde yatan karısı elife baktı
kenan bey. Karısına çok büyük bi aşkla bağlıydı kenan bey ve bunu hisetirmektende
Hiç ama hiç çekinmiyordu. Hele o karısının utanınca kızaran yanaklarını görmek için varını yoğunu verirdi doğrusu.

Bu büyük aşkın sonucu dünyaya gelen mine
İle aşkları, mutlulukları, huzurları ikiye katlanmıştı resmen.

Biricik kızları da bu duyguyu tatsın istiyorlardı sadece.

"Hayatım sence doğru mu yaptık kızımızı evlendirmek istemekle." Dedi eşi kenan beya dönerek.

"Bilmiyorum hatunum. Ama biz kötü bi şey Yapmadık ki Sadece güzel kızımızı mutlu görmek iste-" kenan beyin lafını bölen şey
Vazanonun kırılma sesiydi. Bunu duyan elif hanım ve kenan bey koşar adımda kızlarının
Odasında buldular kendilerini.

Şu an gördükleri manzara karşınında ikiside şok olmuştu. Çünkü mine furkanın üstünde yüzüne sert bi şekilde yumruklar atıyordu.

"Minem ne yapıyorsun kızım sen?" Diyen babasına döndü mine. Son bi yumruk indirip babasının yanından geçerek banyoya girip elini yakamıştı. Çünkü o şerefsizin kanının elinde olmasından rahatsız olyordu.

BOKSÖRWhere stories live. Discover now