Bölüm 3: Eksik Bir Kişi

122 47 24
                                    

Evett, 3. bölüm ile karşınızdayım. Geçen bölüm geçmişe kısa bir ara vermiştik. Bu bölümde ise günümüze geçiş yapıyor ve büyümüş olan Lalin ile tanışıyoruz. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar... 

Günümüz

Güneş ışığının yüzüme çarpmasıyla gözlerimi araladım. Başımı kaldırıp etrafıma baktım. Geçen gece bahçeye hava almaya çıkmış, çardakta uyuya kalmıştım. Ayağa kalktım ve gerindim. Hava daha yeni aydınlanıyordu ve telefonum yanımda değildi. Eve doğru yürüdüm ve kapıyı kontrol ettim. Kapı açıktı. 

Her zamanki gibi babam açık bırakmış olmalıydı. Haber vermeden evden çıkıp eğlenmeye gider, günlerce gelmezdi. Onun evde olmaması bizim işimize gelirdi. O olmayınca ev daha huzurluydu. 

Eve girdim ve kapıyı kapattım. Telefonum portmantonun üzerindeydi. Elime alıp saate baktım. Saat 5.39'du. Kali hala uyuyor olmalıydı. Odasına gidip onu kontrol ettim. Okulu 8'de başlıyordu ve ona kahvaltı hazırlamam gerekiyordu. Üstelik her gece yaptığım şeyleri uyuyakaldığım için yapamamıştım. Bu yüzden Kali'nin giyeceği okul kıyafetini ütülecektim. Kahvaltıyı kolayca hazırlayabilirdim, okul formalarını alıp odama gittim. Ütüyü fişe taktım ve formaları ütüleme başladım. Ütülerken gözüme kendi kıyafetlerim takıldı. Bugün bir kitabevine iş görüşmesine gidecektim. Bu yüzden kendi kıyafetlerimi de ütülemeye başladım. Ütüledikten sonra kıyafetlerimi askılara asıp banyoya gittim. Hızlı bir duş aldım ve saçlarımı kuruttum. Banyodan çıkıp odama gittim ve ev kıyafetlerimi giydim. Kali'nin formalarını aldım ve odamdan çıktım.  Odamın sağ tarafında kalan oda babamın odasıydı, orayı es geçerek karşımdaki kapıya baktım. 

Bu oda abimin 4 yıldır boş olan odasıydı. 

Orayı görmezden gelmeye çalıştım. Sol tarafımda kalan odanın kapısını açtım. Kali hala uyuyordu. Formalarını sandalyesinin üzerine bıraktım.
Yanına gidip elimle hafifçe omzunu dürterek ''Kali, hadi uyan. Okula hazırlanman gerek.''
Uykulu bir şekilde gözlerini araladı.
Yatakta doğruldu ve her zamanki gibi ''O evde mi?'' diye sordu.
Evet, o da tıpkı benim gibi babamdan rahatsız oluyordu ve haklıydı.
Başımı olumlu şekilde sallayarak ''Hadi ben senin kahvaltını hazırlarken sende üzerini giyin.'' dedim ve odadan çıktım.
Mutfağa gittim ve buzdolabını açtım. Kali sabahları yumurta gibi gıdalar tüketmezdi. Ne zaman omlet yapsam ona ağır geldiğini söyleyerek beni reddederdi. Bu yüzden sabah menüsü sadece fıstık ezmesi, ekmek ve sütten ibaretti. Ekmek dilimini elime aldım ve üzerine bolca fıstık ezmesi sürmeye başladım. Bolca sürmemin nedeni bunu bile çok yemiyor olmasıydı. Yiyememesinin nedenini az çok tahmin edebiliyordum. Daha sonra büyük bir bardağa süt doldurdum. Kahvaltı tabağını yemek masasının üzerine koydum ve Kali'yi çağırdım. 

Okul formasını giymiş, saçlarını her zamanki gibi şekillendirmişti. Saçlarını hafif kıvırıp açık bırakmıştı ve bu saç modeli ona çok yakışıyordu. Bana içtenlikle gülümsedi ve masaya oturup ekmeğini yemeye koyuldu. Onu okula ben bırakıyordum çünkü evimizin etrafı az da olsa ıssızdı. Kali'yi okula tek göndermeye içim el vermez, arkadaşları ile gezerken bile onu arar, nasıl olduğunu sorardım. İlk başta bu tavrıma kızsa da sonradan benim haklı olduğumu fark etti ve benimle okula gitmekten zevk almaya başladı. O kahvaltısını yaparken odama gidip hazırlanmaya başladım.

Mayıs ayında olduğumuz için üzerime kot pantolon, beyaz sade yakalı bir crop ve krem rengi bir ceket giydim.

Mayıs ayında olduğumuz için üzerime kot pantolon, beyaz sade yakalı bir crop ve krem rengi bir ceket giydim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

                                                                             (Örnek fotoğraf)

Tokamı çıkartarak saçlarımı serbest bıraktım ve banyoya gittim. Günlük kişisel bakımımı yaptım. Saçlarımı taradım ve elimle şekil verdim.  Kıyafetlerine uyan bir makyaj yaptım ve banyodan çıktım. Mutfağa gittim. Kali kahvaltısını bitirmiş, bulaşıkları makineye yerleştiriyordu. Bana ev işlerinde yardım etmeyi çok severdi. Her bulaşık yıkadığımda zorla tabakları taşır, temizlik yaptığımda benim izin verdiğim yerlerin tozunu alırdı. Bana tüm işi benim yaptığımı, yardıma ihtiyacım olduğunu bildiğini söylerdi. Fakat ben ondan yardım istemeyi tercih etmiyordum. Evet, 16 yaşındaydı ve artık küçük bir çocuk değildi.

Fakat ben onun tırnağına bile zarar gelmesini istemiyordum. O benim tek ailem, hayatımın en büyük parçasıydı. O benim en yakın arkadaşım, biricik kız kardeşimdi. Biraz hastalıklı bir durum, farkındayım.

Onun hiçbir işi yapamayacağını düşünüyor olabilirsiniz. Ama hayır, beni yıllarca izleye izleye her işi yapmayı öğrendi. Benden bir kere denemek istediğini söyledi. Ben onun yanında yokken 'Onu asla bırakmayacağım.' kendi başının çaresine bakabilmesi için kabul ettim. Tüm ev işlerini yapabiliyordu.
''Sadece yardım etmek istedim.''
diyerek savunmaya geçmek üzereyken başımı olumlu şekilde sallayarak onu rahatlamış oldum.
'' Hadi hazırsan çıkalım.''
Bir arabamız yoktu ama en azından Kali'nin okulu evimize yakındı. Bu yüzden her sabah yürüyerek okula gidiyorduk. Portmantodan anahtarını ve cüzdanımı alıp çantama attım. Krem rengi botlarımı alıp giymeye başladım. İkimizde hazırdık. Evden çıkıp kapıyı kilitledim. Bahçe kapınızdan dışarı çıktık. Yürümeye başlarken yan evin kapısı açıldı ve içeriden biri çıktı. 

Gözlerim o tarafa döndüğünde onu gördüm.

...

Selamm, yeni bölüm biraz geç geldi lütfen kusura bakmayın.
Bu bölüm gündelik gibi oldu. Ama söz veriyorum sonraki bölüm bu kadar sade olmayacak.

Nora ve Kali arasındaki ilişki nasıl sizce?

Babaları neden onları bu kadar rahatsız ediyor?

Sizce kapıdan çıkan kişi kim?

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. Yine kısa oldu farkındayım. Yorumlarınızı bekliyorum. Sonraki bölümde görüşürüz.

Geride KalanlarWhere stories live. Discover now