Üstün Çaba Gerektiren Çalışmalar

395 56 48
                                    

Ron ve Hermione oldukça gerginlerdi. Müdür odasındaydılar ve Profesör McGonnagal ile Profesör Dumbledore'un yapacağı açıklamayı bekliyorlardı. Harry o sabah çıkmıştı revirden ama gün boyu onu görememişlerdi. Yaz tatilinin başlamasına da yalnızca iki gün kalmıştı.

"Profesör, Harry nerede?"

"Bayan Granger, size anlatacağımız bazı durumlar yaşandı."

"Neler oluyor efendim?" derken sesi korkulu çıkmıştı Ron'un. McGonnagal Dumbledore'a baktı ve onun başıyla onayladığını gördükten sonra tekrar gençlere döndü.

"Bay Potter, yakın zamanda vaftiz babasını kaybettikten sonra buraya, müdür odasına geldi. Profesör Dumbledore ile yaşadıkları küçük sürtüşme sırasında hem acısı hem öfkesi yüzünden sihrinin kontrolünü kaybetti ve istemsiz bir büyü yaptı. Bu büyü yüzünden Bay Potter, ne zaman iyileşeceği belli olmayan bir şekilde lâl oldu. Yani konuşamıyor."

Zaten korkuyla ve gözleri dolu dolu bekleyen Hermione bu cümlelerle beraber hafifçe hıçkırdı. Ron ise korkuyla beyazlamıştı. Kardeşi gibi sevdiği dostunun sesini bir daha duyamayacak mıydı?

"Ne olacak? Bir daha konuşamayacak mı? Konuşmadan nasıl büyü yapacak? Nerede kalacak? Nasıl iyileşecek? Ona bund-"

"Bay Weasley, sakin olun lütfen. Tek tek açıklayacağım. Tedavisiyle Profesör Dumbledore, Profesör Snape ve Poppy Pomfrey özel olarak ilgilenecekler. İstemsiz bir büyü olduğu için nasıl geri alınıp nasıl iyileşeceğini henüz hiçbirimiz bilmiyoruz ama herkes elinden geleni yapacak."

'Umarım bu herkese Harry de dahil olur.' diye geçirdi içinde Dumbledore. O sırada McGonnagal devam ediyordu.

"Bu sebeple yaz boyunca burada, Hogwarts'ta kalacak. Büyü yapmasına gelince, sözsüz büyüler üstünde çalışmaya başladı bile. İyileşene dek tüm büyülerini sözsüz olarak yapacak. Bu büyük bir yetenektir, eğer tamamen sözsüz büyü yapmayı öğrenirse iyileştiğinde de büyülerini sözsüz yapmaya devam edecektir."

"Yani iyileşmeme ihtimali var, öyle mi?"

Ron dehşete düşmüş gibiydi.

"Oğlum, Harry çok zor şeyler yaşadı. Size anlatamadığı bir durum var. Ondan izin almadan ben de anlatmam size. Çok zor şeyler yaşadı ve hâlâ da yaşıyor. İzin verin biraz kafasını toparlasın. Hogwarts'ta kimse yokken, sessizlikte dinlensin. Kendini eğitecek zaten, sözsüz büyü öğrenecek. Bir yandan da tekrar konuşturmanın yollarını araştıracağız. Üstüne gitmeyin, izin verin kendine gelsin."

"Haklısınız Profesör Dumbledore. Biz... Biz onunla vedalaşacağız ve zorlamadan, sorgulamadan Hogwarts'tan ayrılacağız. Ama onunla iletişim kurabiliriz, değil mi?"

"Evet, Remus, Arthur ve Molly arada gelip Harry'i ziyaret edecekler. Mektup yazabilirsiniz, onlara istediklerinizi verip gönderebilirsiniz."

"Tamam profesör." dedi Hermione. Ron ile dışarı çıktılar ama Hermione sürekli dolan gözlerini siliyordu. Ron ise öfkeliydi. Her şeye karşı öfkeliydi. Harry bunları yaşamamalıydı. Kardeşinin bir yılı bile huzurlu geçememişti. Onu en son ne zaman tam anlamıyla huzurlu ve mutlu gördüğünü hatırlamıyordu.

Ah, Sirius'u kurtardıkları gün çok mutluydu. Şimdi ise Sirius gitmişti. Ron kardeşinin bir daha ne zaman mutlu olacağını bilmiyordu ve korkuyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~••••••••••••••••••••••••••~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

En sonunda herkes gitmişti. Harry okulda sadece Dumbledore, Poppy ve Snape ile yalnız kaldığında istemsiz olarak derin bir nefes çekti. Arkadaşlarıyla vedalaşmak zor olmuştu. Hem de çok zor olmuştu ama bitmişti.

Dili Lâl Olanın Zihni GürültülüdürTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon