Sorasaki.

37 16 84
                                    

*20 Dakika kadar muazzam şekilde piyano çalışını dinledim. Sadece piyano çalışı bile beni yeniden bulutların üzerinde hissettirdi*

S: Sebastian

*Diye seslendi bir anda çalmayı bırakıp*

S: Lütfen piyanoyu çalmaya siz devam edin. Böylece güzel eşimi dansa kaldırabilirim değil mi?

S.B: Emredersiniz efendim.

*Ayağa kalktı, önümde zarifçe eğildi ve elini bana doğru uzattı*

S: Benimle dans eder misin Kar tanesi ?

*Yine o sözü söylemişti işte. Bana ne zaman kar tanesi dese kalbim adeta alev alıyordu. Peki ben kar tanesi'ysem o neydi? Belki bende bir lakap bulmalıydım. Ama bir anlığına bunu önemsemeyi bırakıp..*

E: Elbette.

*Dedim ve elimi elinin üzerine koydum*

S: Gözlerini birkaç saniyeliğine kapatır mısın Kar tanesi?

*Gözlerimi bir daha açmayacakmış gibi kapattım*

S: Açabilirsin.

*Gözlerimi açtığımda dans ettiğimiz salonda değildik. Müzik sanki gökyüzünden akıyor gibiydi. Biz ise havai fişeklerin altında dans ediyorduk*



*İlizyon mu yoksa gerçek mi olduğunu ayırt etmeye çalışırken belimden kavradı. Daha sonra beni itip etrafımda döndürdü ve daha sonra tekrar kendine çekti. Bir eli elimde bir eli belimdeydi. Ama resmen birbirimize yapışıktık. Bir süre gözlerimin içine baktı. Daha sonra ise dudaklarını dudaklarıma bastırdı.*

*Tekrar geriye çekildiğinde aynı anda*

S/E: Sonsuza kadar böyle kalabilir miyiz?

*Dedik, ve gülümsedik*

*Herkesin o gaddar bir diktatör dediği adam tam karşımdaydı. Gözleri gözlerime aşkla ve pırıl pırıl bakıyordu.
Sanırım gördüğü an tutulan tek kişi ben değildim. O da bana aynı şeyi hissetmişti.*

S: Biliyor musun kar tanesi?

*Diye fısıldadı kulağıma dans ederken*

S: Seni gördüğüm an bu günü planlanmıştım bile.

*Ne demek istediğini anlamamıştım, sadece gözlerinin içine masumca baktım*

S: "Bu kadını karım yapacağım ve bulutların üzerinde dans edeceğiz" demiştim.

*Bu sözün üzerine altımıza baktım, zemin gibi gözükse de sadece bir kısmı öyleydi. Gökyüzündeydik. Bulutların üzerinde*

*Tekrar gözlerine baktım, yavaş yavaş alçalmaya başladık. Yeri tekrar ayaklarımın altında hissettiğimde sarayın bahçesinde papatyaların tam ortasındaydık.*

*Başımızın üzerinden yapraklar yağmaya başladı ve önümde eğilip dedi ki..*

S: Benimle kehanet için değil beni sevdiğin için yeniden evlenir misin?

*Şok olmuştum. Olayın büyüsünü üzerimden atamıyordum. Bana papatyaların arasında beyaz bir gül uzattı.*

E: Seninle kehanet için değil seni sevdiğim için evlenirim Sorasaki.

*Herkes ona Saki derdi çünkü adı buydu ben ona sorasaki diye seslendim çünkü o benim gökyüzümdü. Kar tanesi de gökyüzünden gelir değil mi?*

*Bunu söylediğimde gözleri parladı ve ayağa kalktı. Gülümseyerek gözlerinin içine baktım. Beni belimden çekip sarıldı ve başını omzuma yasladı*

S: Sorasaki..

*Dedi sadece*

E: Sorasaki..

*Dedim sadece*





















YAZAR:

bölüm kısa oldu biraz biliyorum ama bu romantik anın arkasından pat diye normal zamana döndürmek istemedim



Sorasaki;

Japonca'da gökyüzü anlamına gelir. Genelde tanrıyı gökyüzünde aradıklarından gökyüzünden verilmiş hediyemsin anlamına da gelebilir.

Eisaki | Kraliçe ve Kuklaları.Donde viven las historias. Descúbrelo ahora