Eisaki | Kraliçe ve Kuklaları.

Evlilik ertesi

E: *kalbim neden böyle atıyor?*

*Hızlıca odama çıktım, jakuzimde güzel ve sıcak bir rahatlama seansı istediğimden emindim. Kıyafetlerimi çıkardım bornozumu giyindim, daha sonra ise kendimi sıcacık suda rahatlamaya bıraktım.*
.
.
.
.
*Biraz sonrasında geceliğimi giydim, o rahatlama ve davetin getirdiği yorgunluk sayesinde çabucak çok güzel bir uykuya daldım.*

Sabah

*Uyandıktan ve yüz bakımımı yaptıktan sonra baş hizmetçi bayan Lilith kapımı çaldı*

L: izniniz var mıdır kraliçem?

E: Lütfen Bayan Lilith.

L: Kral Sora Salvatore'u Bayan Ruby'nin odasının yanındaki odaya yerleştirecektim fakat ısrarla sizin yan tarafındaki odayı istedi, bu yüzden misafir prens odasında kalıyor. Ne yapmalıyız?

E: Hazırladığınız odadaki gibi yanımdaki odayı da Kral Sora'ya layık hale getirin lütfen. Çünkü bilirsiniz, o oda küçük erkek kardeşimin zevkine göre düzenlenen odalardandı.

L: Peki efendim nasıl emrederseniz.

E: başka birşey var mıydı?

L: Evet efendim, Kahvaltınız hazır. Kral Sora aşağıdaki masada yemek için sizleri bekliyor.

E: çok teşekkürler Bayan Lilith, çıkabilirsiniz.

L: İyi sabahlar kraliçem.

*Günlük kıyafetlerimi giydikten ve tacımı taktıktan sonra aşağı indim. beni gören hizmetkarlar gülümseyerek önümde eğildiler ve hazırlanan muhteşem yemek sofrasında Sora'nın karşısına oturdum.*

E: İyi sabahlar kralım

S: İyi sabahlar kraliçem

E: Gayet enerjik ve zinde görünüyorsunuz.

S: Teşekkürler, çok zarifsiniz. Güzel bir uyku çektiğim için üzerimde yorgunluk kalmadı.

E: Ne âlâ.

*Çatalını peynire batırdı ve bana uzattı*

S: Bakalım tadı nasıl, deneyin lütfen

E: Demek beni ellerinizle besleyeceksiniz

S: Böyle zarif bir hanıma bu muameleyi göstermekten gurur duyarım tabii.

*Gülümseyip uzattığı çataldaki peyniri yedim*

S: beğendiniz anlaşılan?

E: Sizin elinizden yediğim bir şeyi beğenmemek olmazdı değil mi?

*Kahvaltımızı bitirdikten sonra piyano odasına gittik*

*Piyano çalmaya başladı, ilk başlarda sakince dinliyordum. Sonra öyle bir devam etti ki adeta büyülendim. O notaları okumuyordu, o notaları yaşıyordu. Bende hemen arkadasında ayakta durmuş onu hayranlıkla dinliyordum. Parmak hareketleri beni her yönden hayran bırakıyordu.*

E: Bu olağanüstü.

S: Senin kadar değil Kar Tanesi.

E: *Kar tanesi mi..?*