Minho, sırt çantasıyla ofise giriş yapar yapmaz direkt yanına gelen Yeonjun'a kaçamak bir bakış attı. Daha sonra sırt çantasını masasına bıraktı ve koltuğuna oturdu. Tepesinde dikilen Yeonjun'a döndü ve, "Neymiş?" dedi umursamaz bir tavırla.
Yeonjun, heyecanla Minho'nun yanındaki masanın koltuğunu kendine çekti ve Minho'nun yanına geçti. Ellerini önünde birleştirdi ve Minho'ya bakmaya başladı. Minho kafasını, 'ne oldu?' dercesine salladığında çok uzattığını anladı ve direkt konuya girdi.
"Tanrı aşkına! Sosyal medyadan bu denli uzak durmak demek birçok şeyden bi' haber olmak demek Minho. En azından arada bir instagramda falan dolan."
Minho göz devirerek Yeonjun'a baktığında, Yeonjun boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.
"Bizim komiser, ünlü olmuş ulan! Çok komik!"
Minho kaşlarını çatarak Yeonjun'a baktı ve eş zamanlı olarak, "Ne?" diye sordu sakince. Hiçbir şey anlamamıştı.
"Tiktok çeken bir çiftin videosuna dahil olmuş yanlışlıkla, arkadan geçerken. Özür falan dilemiş hatta. Komik olan şey, ünlü modelin biri Jisung'a mi tutulmuş ne. Storysinde paylaşmış, 'hayallerimin erkeği' diye. Çok komik!"
Minho, karşısında gülme krizine giren Yeonjun'a yan bir bakış attı ve tekrar önüne döndü. Masasının çekmecelerini karıştırırken, bir dosyayı aldı ve masanın üzerine bıraktı. Daha sonra bilgisayarı aktif hale getirdi ve dosyadaki bilgileri tek tek beyaz sayfaya geçirmeye başladı. "Çok mu güzel?" diye sorduğunda Yeonjun kafasını salladı. "Çok değil, haddinden fazla güzel.". Minho, duyduğu şeyle beraber kafa sallarken aynı zamanda kafasının içinde kendi kendine konuşuyordu.
"O kadar da değildir."
İşte bunu kafasının içinde değil, dışa vurarak söylemişti. Yeonjun, şaşkın gözlerle bir süre ona baksa da daha sonra yüzüne ufak bir gülümseme yerleştirmişti. Telefonunu çıkarıp birkaç şey yapmış, daha sonra ekranı Minho'ya çevirmişti. Hassiktir... Bu ekrandaki adam kendisinden bin kat daha güzel ve yakışıklıydı. Bir an için kötü hissetse de direkt toparlamıştı kendini. Evet, belki ondan güzeldi fakat bu neyi değiştirirdi ki? Elbette hiçbir şeyi.
Umursamazca önüne döndü ve dosyadaki bilgileri bilgisayara kayıt etmeye devam etti. Kısa bir süre sonra Hyunjin'in sesi duyulmuştu. Kahkaha ata ata geliyordu. Minho onun bu denli mutlu olmasını garipsemişti. Bu nedenle Hyunjin masasına oturduğunda ona dönmüştü direkt olarak.
"Hayırdır? Niye bu kadar mutlusun?"
Hyunjin koltukta kendi etrafında dönerken ellerini birleştirdi ve tavana bakmaya başladı. Bakışlarını tavandan çektikten sonra Minho'ya döndürdü.
"Dün gece bana mesaj attı inanabiliyor musun? Mesaj!"
"Ne dedi?"
"Kocaman küfür dolu bir paragraf, sonra pardon arkadaşıma atacaktım dedi. Off! Çok mutluyum."
Sarı saçlı çocuk arkadaşının bu haline güldü ve mesajları göstermesini söyledi. Hyunjin de direkt telefonunu çıkardı ve mesajları açtı.
"Hyunjin sen mal mısın?! Adam sonuna 'Hyunjin'e ithafen' yazmış koca koca harflerle!"
"Aşık insan mallaşır bir kere! Karıştırmıştır!"
***
ennnayi hyunjin
sizce hyunjin kimi sevio
ck gizli
ogrenince sok olucaksnz (saka)
bu arada yeonjunun gosterdigi eleman=>
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
