"Hayır! Zaten 3 tane yedin ." Gözlerini kısıp baba baktı.

"Sus kız, anası kılıkli seni." Beni umursamadan garsona yeni siparişi verince derin bir iç çekip güldüm.

"Anneme söyleyeceğim."

Hızla bana bakti.
"Ben de seni söylerim."

"Ama ben cocuğum!" Panikle konustum. Annem bu kadar avur cuvur yediğimi öğrenirse ne olurdu bilmiyorum. Daha da kotusu Atalay abim de duyabilirdi.

"Ben de yetiskinim!"

"Baba bu aralar çok gıcıksın"
Dedim patatesi ağzıma atarken

Önündeki patatesten bir tane alıp ağzıma tıkarken konuştu.
"Aden, bu aralar çok gıcıksın."

Veridğini sinirle yuttuktan sonra tersce baktım.
"Gıcık değilim ben."

Omuz silkti.
"Baba! Degilim dedim!"

Yine omuz silkti.

"Mehmet Aktan! Sen de çok yaslısın."

Elindeki hamburger tabağa düştü.

"Ne?!"

(...)

Annem gözleirni kısarak babamla bana baktı.
"Neden tabaklarinız hala olduğu gibi duruyor?"t

Babama baktım hızla. Annem dışarıda yediğimizi anlarsa kızabilirdi çünkü hala ilaçlar kullanıyordum bileğim için.

Babam omuz silkti

"Rejime girmeye karar verdim meleğim , senin yanına yakışmaliyim değil mi ?"

Dedi anneme çapkın bir bakış atıp. Annemin anında bakışları yumuşarken mest olduğunu anlamak zor değildi.

Kurtarmıştık paçayı.

Babam bana çaktırmadan göz kırpınca dudaklarımı birbirine bastırdım

Mehmet Aktan! Sen yılaan!

(...)

Günler birbirini kovalarken gayet huzurluydum , huzurluyduk.

Tek derdim sıkıntım mahvolan ilk hediyemdi.

Birkaç takıcıya göstermiştim Aslında yapılması için ama kime göstersem çok kötü durumda olduğunu söylüyordu.

Öte yanımda Atlas abimden saklamak da oldukça zordu öğrenip de kırılmasını bana küsmesini istemiyorum.

Elbette kırık kolyeyi Nereye gitsem cebimde saklıyorum ayrı konu ,açıkçası onun bana biraz şans getirdiğini bir parça da huzur verdiğine inanıyorum.

Mahkemeye günu geldikçe doğal olarak evde bir gerginlik hakimdi Açıkçası ben o kadar da korkmuyordum Çünkü aileme güveniyordum onlar beni bırakmazdı.

Yok o zaman kızdım mahkemeye illaki bana soracaktı kiminde kalmak istediğimi?

"Aden?" Omzumdan dürtülmemle yerimden sıçradım.

Hızlı oyuna bakarken bana endişeli bakışlarla bakan Bora'yı beklemiyordum Tabii ki

"Dalmışsın güzelim, iyi misin?"

Tebessümle barışımı sağladım ve elimdeki kırık kolyeyi Cebime koydum beden dersiydi ve ben arka bahçede kör nokta sayılabilecek olan kısımda Duran bankların birinde oturuyordum.

"İyiyim." Dedim tebessümümü bozmadan

Derince gülümsedi" O zaman ben de iyiyim"

Hiç çekmekle yetindim daha sevilmeyi yeni öğrenen ben birini sevemezdim ve sevecek olsam da bunun boru olduğu da meçhuldü o yüzden ona Umut vermek istemiyordum aslında.

Trajikomik ; AdenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin