~9~

63 6 1
                                    

Nazlı ve ergun yine aynı hastane odasında oturmuş birbirilerine bakıyorlardı. Havada hem gerginlik hemde sinirin verdiği garip bir tat vardı.*

Ergun; biz neden ayrıldık nazlı?
Nazlı; uğraştık biliyorsun ergun ama olmayınca olmuyor
Ergun; Allah aşkına ne olmamıştı nazlı? Sen sadece kolay yolu seçtin hepsi bu!

Nazlı sinirle yüzünü sıvazladı*

Nazlı; kolay yol mu gerçekten senin gözünde?
Ergun; evet!
Nazlı; peki ben ne yaşadım hiç gerçekten düşündüm mü ya sen? Ha düşündün mü?! Kaç gece uykusuz kaldığımı? Kaç gece seni düşünmekten yatakta kıvrandığımı?

Ergun bu sefer daha sakin bir şekilde konuştu*

Ergun; seni anlamaya çalıştım nazlı ben ama bizden, böylesine büyük aşkımızdan vazgeçmen için bir sebep yoktu. Evet acı çektik halada çekiyoruz ama birlikte yenemez miydik zorlukları?

Nazlı yine derin düşüncelere girmişti. Şu anda tüm hayatı gözünün önünden geçiyordu sanki. Acısıyla tatlısıyla...

Bir anda gözünün önüne alican gelmişti. Gülümsedi. Alican hem kişilik olarak hemde görünüş

olarak ne kadarda çok benziyordu ergune yani babasına. Bunları düşünürken aklına asıl anlatması gereken şey geldi*

Nazlı; sana bişey söylemeliyim ergun
Ergun; Hmm?
Nazlı; ben hala evliyim
Ergun; ne demek evliyim?!
Nazlı; duydun işte
Ergun; nazlı sen benimle dalga mı geçiyorsun?
Nazlı; hayır tabiki ergun aslında bugün bu konuşmayı yapmamın sebebi de bunu söylemekti

Ergun yüzünü sıvazladı yine kalbine oturan acıyla dudaklarını ıslattı. Bu sırada nazlı ayağa kalktı. Odadan çıkacağı sırada ergun konuşmaya başladı*

Ergun; yapamadık sevgilim. İkimizde çok severek vazgeçmek zorunda kaldık. Bu aşkı kendi ellerimizle ateşe verdik istesel düzeltirdik belki ama mecalimiz kalmamıştı. Gitmeyi tercih ettik şimdi birileri seni birileri beni kazanacak belki ama biz birbirimizi kaybettik. Güzeldik biz bizi unutma olur mu sevdiğim?

Nazlı bu cümlelere şaşkınlıkla ve gözleri dolu dolu baktı. Bişey demek istedi ama gözüne batan gözyaşlarıyla dışarıya fırlayıp oradan hıçkıra hıçkıra ağlayarak ayrıldı.

Niyaziden;

Bankta oturmuş yanımdaki güzel kadına bakıyordum. Onu daha yakın bir zamanda tanımıştım fakat şimdiden kalbimde öyle bir yer edinmişti ki...

Sarı ve kıvırcık saçlarıyla sevimli ve oldukça dikkat çekici bir yüze sahipti. Ona baktığımı görünce bana bakıp gülümsedi. Onun bu tepkisine mahçupça bende gülümsedim ve hemen önüme döndüm*

Ergundan;

Nazlıyla konuşmamızdan bu yana iki saat falan olmuştu. Kafam öyle doluydu ki beni ölüm için zorluyordu. Bu sırada odanın kapısı açıldı ve içeriye heyecanla alican girdi*

Alican; Ergun abiiiii!!!!
Ergun; sen mi geldin aslan parçası?!
Alican; hm hm ben geldim
Ergun; günüm şimdiden güzelleşti bile
Alican; Senin ki güzelleştiyse benimkide güzelleşti bileee

Ergun bu tatlı tepkiye gülerken alicanda bir gariplik olduğunu anlamıştı*

Ergun; alican sen iyi misin bi farklı göründün gözüme?
Alican; biliyor musun abi bugün bir kızla tanıştım
Ergun; şimdi anladım bu ifadenin nedenini
Alican; onunla tanıştık. Top oynadık, ip atladık hatta

dondurma bile yedikkk
Ergun; öyle miiii çok sevindim
Alican; ama o bana sürekli abi diyor ondan sadece bir yaş büyüğüm ben nerem abi?
Ergun; noldu üzüldün mü yoksa?
Alican; he birazcık üzülmüş olabilirim

Ergun alicanla sohbet ederken onun kaderinin kendi kaderine nasıl benzediğini gördü. Eski anılar gözlerinin önünden geçerken bu küçük çocuğun ileride kendisinin akaine mutlu olmasını tüm kalbiyle diledi...

Alican; sonra bir konu daha var abi
Ergun; neymiş o diğer konu bakalım?
Alican; şey kızın abisiyle yakın arkadaşız ve bu konuda da ne yapacağımı bilmiyorum
Ergun; abisine söylemeyi düşündün mü?
Alican; olmaz ki beni döver

Ergun güldü*

Ergun; hayat bu illaki bir çıkış kapısı çıkar dert etme
Alican; peki bu konuyu kapatalım o halde ben sana bişey daha sorucam
Ergun; hmm ne sorcan?
Alican; senin hiç hayalin var mıydı küçükken abi?

Ergun yerinde dikleşti ve bu sefer daha büyük bir ciddiyetle kaşlarını çattı ve düşünür gibi yaptı*

Ergun; hmm bir düşüneyim. Ben küçük yaştan beri plakçı açmak isterdim
Alican; nee gerçekten mi? Benimde hayalim buydu!

Onlar konuşurken kapının ardında nazlı onları dinliyor burukça gülümseyip onların yanında olmayı arzuluyordu ama buna elbette cesareti yoktu. O gizlice onları dinlerken arkasında doktor belirdi ve nazlı yerinde sıçradı*

Doktor; afedersiniz içeriye geçmeliyim
Nazlı; çok afedersiniz buyrun

Nazlı çekildi ve doktor içeriye girdi

Doktor; bugün yeni haberlerim var ergun
Ergun; ne haberleri!
Doktor; kemoterapiye başlayacaksın ama bir kaç şey imzalaman gerekli
Ergun; peki bu bir işe yarayacak mı?
Doktor; bir deneyeceğiz ama unutma önemli olan moraldir
Ergun; anladım zaten hep söylüyorlar
Doktor; birazdan hemşireler sana imzalayacağın dosyaları getirecek ben şimdi gideyim sizde rahat rahat konuşursunuz

Ergun başını salladığında alican ona hızla sarıldı. Üçününde içinde bir umut doğmuştu. Belki bu sefer olurdu ha??

BENİM YILDIZIM Where stories live. Discover now