🔥02🔥

0 0 0
                                    


Arabamı park edip merkeze girdim.
"Günaydın baş komiserim." İçer girdiğim andan itibaren selam veren herkese baş selamıyla karşılık verdim. Üst kata çıktığımda ekip arkadaşlarımın hepsinin toplandığını gördüm.

"Günaydın arkadaşlar."
"Günaydın baş komiserim." Bana hızla yanıt veren volkana döndüm. Bu çocuk neden hep sırıtıyordu böyle.

"Her hangi bir ihbar var mı Meltem?" Meltem gülümseyerek yanıt verdi.

"Hayır baş komiserim şu anlık ciddi bir ihbar almadık." Başımı salladım.

"Evet sanırım artık herkes uslu durmaya karar verip Türk polisini yormuyor." Karşımda pişmiş kelle gibi sırıtan Volkana öldürücü bakışlar attım.

"Aras baş komiserim!" Başımı çevirip sesin geldiği yöne baktım.
"Söyle Defne."

"Bir ihbar aldık. Evinin bahçesine ölü bulunan bir adam." Kaşlarım çatılmıştı. Güne cesetle başlamak ne kadar iç açıcıydı.

"Şom ağzını açtığın an ihbar geldi Volkan. Ayaklı olay çeken gibisin." Meltem sözlerinin ardından küçümseyen bakışlar attı Volkana. Aslına bakarsanız haksız sayılmazdı. Volkan sessizliğini koruyarak önüne döndü.

"Gevezeliği bırakın da olay yerine gidelim." Herkes emrime uyup ayaklanınca merkezden çıktık. Uzun bir yolun ardından olay yerine gelmiştik. Araçlardan inip temkinli adımlarla evin bahçesine ilerledik.

"Evet çevreyi koruma çemberine alın." İlerleyip cesedin yanına gittim. Olay yerinden ekipler cesedi ve çevreyi inceliyordu. Gördüğüm vahşet sonrası şok geçirmiştim. Bu adama neler olmuştu böyle?

"Baş komiserim!" Meltemin sesiyle ona döndüm.

"Cesedin Haşim Karaya ait olduğu tespit edildi. Haşim kara 53 yaşında erkek, evli 2 çocuğu var. Eşiyle 8 yıl önce boşanmışlar. Yalnız yaşıyor. Aynı zamanda saygın bir iş adamı ve yardım amaçlı kurduğu bir çok yurdu var." Bu adam tanınan biriydi, düşmanı çok olmalıydı?
"Cesedi kim bulmuş?"

"12 km ilerde bir market var baş komiserim marketin çalışanı her sabah siparişleri getiriyormuş. Bu sabahta siparişi getirince kapının açık olduğunu görmüş, içeri girip baktığında kimseyi bulamamış, üst kattan sarkan ipi görünce bahçeye bakmış. Cesedi o bulmuş, görünce direk polise haber vermiş."

"Peki olay yerinden her hangi parmak izi vesaire çıktı mı?"

"Şu anlık parmak izi yok amirim."

"Ölüm nedeni boğulma mı? Aşırı kan kaybı mı?"

"İlk inceleme boğulma sonucu öldüğü belirlendi amirim."

"Amirim kurbanın ağzında bir şeyler var!" Volkanın sesiyle tekrar cesedin yanına eğildim.
"Nedir onlar?"

"Şeker." Meltemin sorusu üzerine Volkan yanıt verdi. Kim kurbanının ağzına paketli açılmamış şeker koyar ki?

"Alnında ki E.Ç de kurbanın imzası sanırım." Volkana ters ters bakınca susmuştu. Ama haklı olduğu bir nokta vardı bu harflerin bir nedeni olmalıydı. E.Ç ne demekti acaba?

"Komiserim maktulün böbreğinin birini çıkarmışlar. Ve buna ek olarak penisine bir avcı bıçağı saplanmış." Kafam oldukça karışmıştı. Neyle karşı karşıya olduğumu bir türlü anlayamamıştım.
"Bu kadar yeter. Karşımızda ki katil ilk olarak kurbanının alnına iki harf kazıyor, ardından böbreğini çıkarıyor, penisine bir bıçak saplıyor. Ve bıçağı bilerek üstünde bırakıyor. Yetmezmiş gibi iple boğup, öldüğünden emin olmak adına bir de ikinci kattan aşağıya atıyor. Ah tabi bir de kurbanın ağzından bir avuç dolusu şeker çıkıyor. Bu katil her kimse soğuk kanlı sapkın bir psikopat gibi ağır ve acılı bir işkenceyle işliyor cinayeti. Ve ardında hiç iz bırakmıyor mu? Hadi ama kimse kusursuz değildir." Derin bir nefes aldım karşımda kimin ya da kimlerin olduğunu bilmeden hareket edemezdim. Bu yüzden ip ucu aramalıydık.

Je hebt het einde van de gepubliceerde delen bereikt.

⏰ Laatst bijgewerkt: Jun 14, 2023 ⏰

Voeg dit verhaal toe aan je bibliotheek om op de hoogte gebracht te worden van nieuwe delen!

E.Ç'NİN İNTİKAMI Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu