21.Bölüm: Tapınak

286 29 32
                                    


Merhaba sevgili okurlarım bölüm için hepinize iyi okumalar dilerim oy verip düşüncelerinizi yazmayı unutmayın lütfen ❤️

_______♪Alessia Cara- Scars to your beautiful♪ (Bölüm şarkısı)

_______________________________________

"Vanessa sen iyi misin?" Kade'nin endişeli bakışları üzerimdeydi. İlk başta sorduğu soruyu anlayamamıştım çünkü başımın ağrısı gittikçe artıyor, dayanılmaz bir hal alıyordu.

Camdan esen rüzgarın soğukluğu beni kendime getirmeye yetmişti. Sakın bir şekilde kade'ye bakarak, "Iyiyim... Sorun yok. Sanırım arabadan midem bulandı" dedim.

Kade önüne dönüp muhafızlara seslendi "Biraz daha yavaş gidebilir misiniz?"

"Tabiki efendim" diyerek muhafızlardan biri cevap verdi.

Azurit endişeli sesi ile, "Arabayı hemen sağa çektirebiliriz. Biraz inip temiz hava alsan iyi olur"

Ellerimi kaldırıp iki yana sallayarak, "Yok yok, gerçekten iyiyim ben" dedim ama aslında pek iyi değildim.
Başımın ağrısı gittikçe artmaya devam ediyordu.

Araba bir süre sorna açık bir alanda durmuştu. Ormanlık alan tamamen gözler önüne seriliyordu. Boyu kat ve kat uzun olan ağaçların dallarının uzunluğu bile bizim boyumuzu rahatlıkla geçebilirdi.

Sanırım bundan sonrasını yürümemiz gerekecekti.

Azurit korumalar ile bir şey konuştuktan sorna, ormana doğru yavaş yavaş yürürken yanımıza geldi.
Ormanın içine doğru yürüdüğümüzde biraz korumalardan uzaklaşmıştık artık bizi duyamazlardı. Azurit'in korumalara ne söylediğini çok merak ediyordum.

"Azurit, korumalara ne söyledin de bizimle gelmemeye ikna ettin?"

Azurit omuzlarını silkip, gülümseyerek, "Sadece ormanda bir saat yürüyüş yapacağımızı ve benim..." biraz böbürlenerek, "çok iyi bir savaşçı olduğumu ve varisler'e bir zarar gelmemesine dikkat ediceğimi söyleyerek onları ikna ettim"

"Teyze senden korkulur ya!"

Azurit kade'ye sert bir şekilde, "Bana teyze deme Kade, kendimi yaşlı hissediyorum" dedi gülerek.

Bu sözleri benimde gülmeme sebep olmuştu.

Ormanın derinliklerine doğru gittiğimizi düşünürken açık bir alana gelmiştik. Bu açık alanın tam ortasında görkemli bir tapınak beklerken gerçekten de yıkık dökük, her an yıkılma tehlikesi olan bir tapınak gördüm.

Kade ve Azurit önden ilerlerken arkada bir adım geriye atmışım bu iyi bir fikir olmaya bilirdi. Tapınak yıkılır ve altında kalırsak boku tamamen yerdik. Kimse bizi bulmazdı.

Arkalarından gelmediğimi gören Kade ve Azurit bana döndüler.

"Bu iyi bir fikir olmayabilir. Tapınak gerçekten dokunsan yıkılacak gibi görünüyor"

Azurit tapınağa bir göz gezdirip, geri bana döndü. "Merak etme fazla bir yeri ellemessek hiç bir şey olmaz öyle göründüğüne bakma, eski ama dayanıklı malzemelerden yapılmış"

"Emin misiniz? Bak ölürsem sizin suçunuz öteki tarafta da sizi rahat bırakamam haberiniz olsun!" sırıtarak söylediğim bu sözler onların gülmesine sebep olmuştu halbuki ben çok ciddiydim kesinlikle öteki tarafta da başlarına bela olurdum.

Tapınağa doğru tedirgin adımlarla ilerledik, kapının önüne geldiğimizde eski, işlemeler ile dolu bir kapı bizi karşıladı. İşlemeleri tamamen sarmaşık ile kaplanmıştı. Uzun zamandır bu kapıyı kimsenin açmadığı belli oluyordu.

Saklı Güç VARÎS (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin