Fakat Alvin'i tutan kimse olmamış, hızla koşarak çocuğun üstüne atlamıştı.

Bir Vampire karşı Element Kullanıcısı, ne adaletli bir kavga ama.

"Steve kendine gel." dedi Kral, çocuk harekete geçecekken.

"Ama baba," diyordu ki Halam net ve kesin bir sesle konuşmaya başladı.

"Steve ne zamandan beri bu şekilde konuşuyorsun sen? Kendine gelmen lazım hemde acilen." dedi.

Steve "Piç herif." diye mırıldanıp kendini odadaki koltuklardan birine atmıştı, Alvin ise hala sinirini atamamış olacak ki  Steve'e 'sen bittin' der gibi bakmaya devam ediyordu.

"Nerede kalmıştık." dedi Halam gülümseyerek.

"Bizi ne zaman salacağınızı konuşuyorduk." dedi Karina göz devirerek.

"Sen Karina olmalısın namını çok duydum." dedi Halam aynı gülümsemesi ile.

"Yaa, öyle mi?" dedi Karina sırıtarak.

"Evet, nasıl ikinci kadın olmayı kabullendiğini konuşuyorlardı."

Karina'nın yüzü şekilden şekile girmiş, susup yerinde durmaya devam etmiş, ama Bronte ve Tina, Karina'nın bu yüz ifadesini görünce deli gibi gülmeye başlamışlardı.

Alvin "İşimiz var, bizi hemen salın. Aksi-" diyordu ki lafını böldü Kral.

"Ne yaparsın Alvin, savaş mı çıkartırsın?"

"Belki farkında değilsiniz ama savaş zaten çıkmak üzere." dedi Leonard sert bir sesle.

"Herkesin birleşip Element Kullanıcılarına saldıracağını bildiğiniz için bu kadar strese giriyorsunuz değil mi? Yazık." dedi Steve.

"O kadar korkaksınız işte." dedim Steve'e bakarak.

"Karşında kim olduğunu unutma Lenora." dedi Halam.

Ulu Tanrıça! Sen bana sabır ver.

"Sende karşında kim olduğunu unutma." dedim kesin bir sesle.

"Aklını nelerle doldurmuşlar böyle senin." dedi şaşkın bir ifade ile.

"Şimdi buradan gidiyoruz, ve hiçbirinin kılınızı bile kıpırdatmıyorsunuz, aksi takdirde" dedim ve elimden çıkan alevleri onlara göstererek konuşmaya devam ettim "Yakarım."

Halam hızla bana doğru geliyordu ki Leonard'ın önüme geçmesi ile durdu.

"Çekil kenara." dedi emir veren bir sesle Kral.

"İki saat tıraş etmekle uğraşılan o yüzü iki dakikada dağıtmamı istemiyorsan kapa çeneni." dedi Leonard.

Kral dişlerini çıkarmış, Leonard'a doğru kükremişti, fakat Leonard hiç umursamış gibi durmuyordu.

"Yanında kuduz aşısı olan var mı?" diye sordu Elvis şakayla karışık bir sesle.

"Bende var, Aile boyu hepimize yeter." dedi Bronte.

Halam bana doğru ilerlemeye devam edince hepimizin etrafına çember şekline Ateşten bir duvar yaptım.

"Lenora! Halanım ben senin ne yapabilirim sanki." dedi Halam dolu gözleri ile.

İnan bana Lenora, yanına yaklaştığın an boynunu kırarak seni öldürecek. Senin ölümün demek her şeyin sona ermesi demek. O yüzden Leonard'ın kolunun altından çıkmayı deneme bile.

"Ruh Hayvanlarınızı çağırın, gidiyoruz hemen." dedim kesin ve net bir sesle.

"Gitme." dedi Halam yalvaran bir sesle.

Kayıp VarisWhere stories live. Discover now