Sanki tüm o gürültüleri onlar yapmamış gibi her şey sessizliğe gömülmüştü. Kocaman ve tek bir tanesiyle bile mahalleyi satın alabilecek kadar lüks arabalar sanki en başından beri oradaymış gibi insanlar işlerine gitmiş, çocuklar okul servisini beklemişti. Kimsenin yadırgamadan hayatına devam etmesi sinirlerimi bozuyordu. Tek rahatsız olan ben olamazdım hayır, verdikleri o kadar rahatsızlıktan sonra bu mümkün değildi.

Yeniden kırmızı ışıkta dururken dün gece gördüğüm adamları hatırlamaya çalıştım. Uzaktan bile belli olan kel kafaları ve iri yarı bedenleri şimdi bile tüylerimi ürpertmişti ve buna engel olamıyordum, dün oturduğum yerden mahallenin etrafında dağılmalarını izlerken sanki her an bir şey yapacaklarmış gibi tetikte beklemiştim -ki şimdi düşününce bunun tek sebebi iliklerime kadar hissettiğim korkuydu.

Yola yeniden koyulduğum sırada canımı daha fazla sıkmamak için düşünmemeye çalıştım. Çabucak pes etmek istemezdim ama bu adamların şakası yoktu, öyleyse bende tıpkı diğerleri gibi onları görmezden gelebilirdim değil mi? Her kimi ya da kimleri arıyorlarsa onu bulana kadar yapacakları her şeye göz yumardım, gece istedikleri kadar arabalarıyla etrafta gezinsinler ya da birilerini bir köşede sıkıştırsınlar bana dokunmadığı sürece sessiz kalabilirdim, tabii bu karakterime uysaydı.

Sonunda mahalleye geldiğimde arabamı her zamanki yerine park etmek üzereydim ki aniden durmak zorunda kaldım. Parmaklarım direksiyonun üstünde öylece kalırken benim yerime park edilmiş arabayı izliyordum. Siyah ve oldukça lüks aracın neden diğer arabalarla aynı yerde olmadığı şimdilik önemsizdi, yerime park edildiği için ben şimdi nereye koyacaktım arabamı? İşte bu daha önemliydi.

Bütün gün çalışmış olmanın verdiği yorgunluk ve uykusuzluğun getirisi bir sinirle sertçe direksiyona vururken bu manyaklara çıkıp da neden yerime park ettin diye hesap soramayacak olmak çok koyuyordu. Keşke bir an önce gitselerdi de rahatlasaydık yoksa ben bu gidişle sinir hastası falan olacaktım.

Öfkeyle yumduğum gözlerimi yavaşça açarken bir yandan park edilecek yerler aramaya başladım. Kısık gözlerimle boş yerleri incelerken son çaremin o kocaman lüks arabaların yanı olması trajikomikti gerçekten. İçimden bir şey olmaması için dua ederek dikiz aynası yardımıyla arabayı yavaşça geriye sürmeye başladığımda hemen arkamda dizili altı aracın varlığı geriyordu. Dışarıdan bakıldığında öylece duran araba gibi görünüyordu fakat değildi işte, hepsinin içinde iri yarı adamlar vardı ve nasıl böyle sessiz durabildikleri de merak konusuydu. Bütün gün öylece duruyor ve gece olunca da harekete geçiyorlardı ki bu yaptıkları da hayatım boyunca gördüğüm en saçma şeydi.

Dikkatimin düşüncelerime kaydığı dakikalarda aniden tok bir ses duymamla yerimde irkildim. Düşündüğüm şeyin olmaması için hızla dikiz aynasından arkayı kontrol ederken bir yandan da endişeyle titreyen dudaklarımı sıkıca birbirine bastırıyordum. "Hayır, bir şey olmadı, hayır." Kendi kendime mırıldanarak arabayı biraz ilerletip durdum ve vakit kaybetmeden sesin geldiği yöne ilerledim.

Pekala. Galiba boku yemiştim.

Sürtünmeden dolayı oluşan çiziklere bakarken gözüm gibi baktığım arabamın başına ilk kez böyle bir şey geldiği için mi üzülmeliydim yoksa dışarıdan bakıldığında bile yalnızca kendi yansımamı görebildiğim arabada oluşan çizikleri böbreğimi satsam bile düzeltemeyecek olmama mı bilememiştim.

Dudaklarımı stresle dişlerken korku ve heyecandan atan kalbimin sakinleşmesi için yavaşça nefes alıp verdim. En son buna benzer bir duyguyu işe girmeden önce mülakatta yaşamıştım fakat bunun can güvenliğimin tehlikede olması gibi ufak bir farkı vardı. Eh, önemsiz ayrıntılar.

Ne yapacağımı bilemeyerek etrafıma bakarken çarptığım arabada hiçbir hareketlilik olmaması bir nebze de olsa rahatlamamı sağlıyordu. Dün gece evimden gördüğüm halde korktuğum adamlardan biriyle yüz yüze gelme düşüncesi korkunçtu fakat arabaya çarpan bendim, bu durumda ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Yanlışlıkla olduğunu söyleyip özür dilesem ne derlerdi acaba? Belki de ben fazla ön yargılıydım ve o adamlar da görünüşlerinin aksine kibar beyefendilerdi, olabilirdi yani böyle şeyler.

RUS MAFYASI | texting Where stories live. Discover now