"bıktım bu triplerinden ne istiyosun"
"soyeon ne tribinden bahsediyorsun resmen gözümün önünde öpüştünüz"
"yuqi sen benim sevgilim değilsin sadece yakın arkadaşımsın biliyorsun değil mi"
"canım yanıyor amınakoyayım neyden bahsediyosun yıllardır sana olan aşkımı biliyosun gözümün önünde o kızla öpüşmen aa bir saniye buna sadece bir öpüşmek diyemem resmen yiyordun kızı.. bunu yapman gerekmiyordu"
"yuqi bıktım bana karışmandan böyle devam edecekse siktir git bitsin senden de senin bu hallerinden de bıktım"
"benim evimde bu konuyu konuşmamız çok ironik değil mi"
"ne demek istiyorsun"
"siktir git! benden bu kadar bıktıysan siktir git. canımı yakmak dışında bir bok yapmıyosun"
"öyle mi"
"öyle"
"bunu dediğine pişman olacaksın yuqi"
"siktir git soyeon"
"pekala.. istediğin buysa daha fazla duramam değil mi"
"siktir git artık canım yanıyor"
bunu dememle birlikte hızlıca odasına girip tüm eşyalarını toplamaya başladı. o bunu yaparken ben de kendimi odama kapattım kafam yerinde değildi muhtemelen içtiğim viskinin etkisindeydim ondan da ona olan duygularımdan da nefret ediyorum
10 dakika sonra odasının kapısının sertçe kapandığını duydum evet gidiyordu..
"istediğine ulaştın mı yuqi senden de salak saçma triplerinden de kutruluyorum sonunda. artık evime rahatça kız atıp sevişebilceğim senden kurtuldum"
"artık siktir olup git soyeon!"
evin dış kapısı hızlıca kapandığında içimdekileri tutamadan ağlamaya başladım ondan da onun bana yaşattığı bu acıdan da nefret ediyordum gerçi bunu asla yapamazdım yani ondan asla nefret edemezdim ama böyle hissetmem gerekiyor. ondan nefret edip tüm duygularımı bırakıp gitmem gerekiyor..
