"Bu bizim deve güreşi oynamamıza engel değil." Diyerek ayaklanmıştı Magnus. "Senin boy konusundaki kişisel sorunların bizim eğlencemize engel olamaz."

"Magnus, bazen çok sinir bozucu oluyorsun."

"Teşekkür ederim, yapımda var."

Onlar deve güreşi oynamak için havuza ilerlerken Jace de Tay'ın sırtına güneş kremi sürüyordu.

"Cildim çok hassas. Deniz suyu olmasa bile güneşe maruz kaldığı anda hemen yanıp soyulmaya başlıyor."

"Çok hassas ve yumuşak." Demişti Jace elini sakince onun beline doğru indirirken. Tay ile tensel temasları yok denecek kadar az olduğu için şu anın keyfini çıkarıyordu şu an.

"Ay... oramdan gıdıklanıyorum ben." Demişti Tay istemsiz belini geriye çekerken. Ama Jace'in de sabrının bir sınırı vardı, değil mi?

"Huylanıyor musun?" Deyip bir anda Tay'ın karnına kolunu sarmış ve onu bacakları arasına çekip ona arkadan sıkı sıkıya sarılmıştı Jace.

"Evet, biraz huylanıyorum."

"Pekala, başka nerenden huylanıyorsun, merak ettim şu an."

Jace bunu Tay'ın kulağına yaklaşıp söylemişti. Jace bunu yaptığında Tay dirseğini çok hızlı olmayacak şekilde Jace'in karın boşluğuna geçirmişti.

"Senin gibi yılışık tiplere karşı tikim var bir de."

Tay bunu dediğinde Jace gülüp eline tekrar güneş kremini almış ve bu sefer Tay'ın omuzlarına kremi sürmeye başlamıştı.

"Tamam tamam, bir şey yapmıyorum."

"Yapma zaten, ikinci kez dirsek yemek istemiyorsan tabii."

Onlar orada tatlı tatlı atışırken Vegaslar da deve güreşi için havuza girmişlerdi.

Vegas "Gel bakalım sırtıma koca bebek." Deyip suya dalarak tek hamlede Pete'i omzuna almıştı. Pete bir an korkuyla çığlık atıp onun saçlarına yapışmıştı resmen. "Şunu şurada değil yatakta yapsaydın..."

"Sapıklaşmayalım lütfen, canım çekiyor sonra." Demişti Magnus ikisine bir bakış atarak. Sonra elini şaak diye Pete'in bacağına geçirmişti. "Şuna bak, taş gibi bacakları var. Vegas, sen çok şanslı bir köpeksin."

"Şu hareketleri senden başka birisi yapsaydı düşman olurdum ama sen yapınca sorun etmiyorum nedense." Demişti Vegas Magnus'a bir bakış atıp.

"Ne? Pete de beni elleyebilir."

Magnus bunu dedikten sonra Alec onu kendine çekmişti.

"Sen omzuma gelsene artık, Vegas kıskanmasa da ben kıskanacağın şimdi."

Alec bunu dediğinde Magnus sinsi sinsi gülerek onun omzuna çıkmıştı.

"Ben Pete'i itmeye kıyamam."

"Yalan söyleme, az önce beni suya iten kimdi?" Demişti Pete ona sinirli bir bakış atarak.

"Bebeğim bu bir taktiktir, karşındaki rakibine zayıfmışsın gibi davranıp sonra onu alt edersin. Genelde kullanıyorum ben bu taktiği."

"Alec'i nasıl ağına düşürdüğün belli oldu." demişti Vegas ona alttan bakarak. Magnus da ayağı ile ona su atmıştı.

"Sen sus, sana fikrini soran olmadı."

Onlar atışmaya devam ederken yan tarafta Khun da gözlüklerini takmış halde haftalık dergisini okuyordu. Simon da onun yanına uzanmış ve ilerisinde olan olayları izliyordu.

Nasipte Varsa OlurМесто, где живут истории. Откройте их для себя