*elli iki

4.1K 450 106
                                    

gunun 2. bolumu 🫶🏻

***

"abartmaya başladın, Bora."

Merter, karşısında durmadan sigara içen genç oğlan ile göz devirdi.

Bora, ik gün önce Eray ile ettiği kavgadan dolayı dağılmış bir haldeydi. son çare olarak Merter ve Pamir'i çağırmıştı ancak o bile bilmiyordu niçin çağırdığını, sadece yanında olsunlar istemişti.

"abartmıyorum, Merter. karışma bana," dedi ve sigarasının küllerini küllüğe döktü. "o zaman ne sikime çağırdın bizi?" diye sordu Pamir haklı olarak. Bora umursamazca omuz silktiğinde Merter genç oğlanın elindeki sigarayı aldı.

"yeter amına koyayım. ikinci evre kanser olacaksın şimdi," dedi sert bir sesle.

Bora kısık gözlerle Merter'e döndü. bir ona, bir elinde tuttuğu sigarasına baktı. "sigaradan başka bir şey iyi gelmiyor," dediğinde Pamir göz devirdi bu kez. Bora'nın yatağında bağdaş kurarak otururken, "olayı düzgünce anlatırsan yardımcı olacağız sana," dedi.

Merter de onu onaylayan bir mırıltı çıkardığında Bora olayı kısaca anlattı.

"Eray kafasını bir yere çarpmış olmasın anasını satayım? hiç onluk değil bu davranış," dedi Pamir olayı öğrendiğinde. Bora'nın yüzüne acı bir gülümseme konarken, "sonuç olarak yaptı ama. ve bir de üste çıkmaya çalıştı amına koyayım," dedi.

Merter çatık kaşlarla genç oğlana bakıp, "versene telefonunu, bakacağım mesajlara. inanasım gelmedi hiç," dediğinde Bora hiç düşünmeden telefonunu uzattı.

Merter Eray ile olan sohbete girip mesajları hızlıca okuduktan sonra şaşkınca diğerlerine döndü. "ben böyle saçma şey görmedim lan," diyebildi yalnızca. bu kez Pamir kaşlarını çattı ve "versene ben de okuyacağım," deyip elini uzattı.

Bora'nın telefonu, bu kez Pamir'in eline geçerken genç oğlan da tıpkı Merter gibi hızlıca okudu tüm kavgayı.

"vay amına koyayım. bu çocuğun daha geçen gün sana bakınca gözleri parlıyordu, neden birden böyle salakça davranıyor?"

Bora yüzünü sıvazlayıp sıkıntıyla ofladı. içindeki buruk his geçmediği gibi, giderek büyüyordu da. iki gündür sevgilisi ile konuşmuyordu; başta en sağlıklısı bu diye düşünmüştü ancak bir faydası olmadığı şimdi dank ediyordu.

Eray yazsın da, daha düzgün şekilde konuşalım ve anlaşalım istiyordu. ancak genç oğlanın yazmadığı gibi, hiçbir yerde de aktif olmuyordu.

"o kadar boktan hissediyorum ki... hem onu çok özledim hem de çok sinirliyim hâlâ. aklıma söyledikleri geldikçe deliriyorum anasını satayım." Pamir dudağını büküp telefonu yatağın köşesine bıraktığında ne demesi gerektiğini düşündü.

Merter ise yanındaki bedenin omzuna koydu elini. Bora'nın omzunu sıkıca kavrayıp, "bunu yanlış ifade etse bile mesajlarda da hatasının farkında en azından. bence senin öfkenin geçmesini bekliyor," dedi.

Bora umutla Merter'e döndüğünde genç oğlanın ne kadar dağıldığını daha net bir şekilde gördü. bunun üzerine, "Allah aşkına git bi' yüzünü yıka. suratsız herifin tekine dönmüşsün," deyip hafifçe sarstı Bora'yı.

Bora oflayıp bir şey demeden yataktan kalktı ve lavaboya doğru ilerledi. o sırada Merter'in de gözü Pamir'e kaydı ve bıyık altından gülümsedi. Pamir, üzerinde hissettiği bakışlar ile Merter'e döndü. tek kaşını kaldırıp, "ne?" dedi merakla. "yine öpüştünüz mü lan?" dedi Merter oldukça ciddi bir ses tonuyla.

gelen soru ile abartılı bir şekilde gözlerini devirdi Pamir. "hayır amına koyayım, öpüşmedik. ama çok istiyorsan bir dahakinde fotoğraf falan çekerim."

Merter gözlerini kocaman açarak, "bir daha öpüşeceksiniz yani?" dedi yarı ciddi yarı alaylı bir sesle. bu kez Pamir, Merter'in omzuna fazla sert olmayacak bir şekilde yumruk attı. "hayır olmayacak. bilmiyorum, olursa da söylemem zaten."

Merter aldığı cevap ile ciddileşerek, "Kaan'a karşı bir şeyler hissediyor musun?" dedi.

Pamir, korktuğu sorunun sorulması ile yutkundu. cevabı o da bilmiyordu çünkü. evet, Kaan'ın yanında içinde anlamsız bir mutluluk oluşuyordu ancak bunun binbir sebebi de olabilirdi. henüz bu konuyu derinleştirecek kadar hazır hissetmiyordu; Araz'a karşı duyduğu kısa süreli hisler bile onu yıpratmışken, bir de Kaan için aynı şeyleri yaşamaktan çekiniyordu.

hâlâ Merter'in bir cevap beklediğini fark edip, "hayır hissetmiyorum," deyip kestirip attı ve ekledi: "ayrıca biz buraya benim için değil, Bora için geldik."

Merter, Pamir'in bu halini yalnızca gülmekle yetindi ve ağzının içinden, "korkak," diye geveledi.

o sırada odaya dönen Bora ile ikilinin de odağı o oldu. "kendine geldin mi biraz daha?" diye sordu Pamir. Bora tekrar eski yerine, Pamir ve Merter'in ortasına, geçti ve kafasını salladı. "pek sayılmaz."

Merter elini yeni boyattığı kızıl saçlarına atti ve geriye doğru yatırdı. "ikiniz de konuşmadan ne kadar devam edeceksiniz? en inatçı kim diye oynamanin alemi yok," dedi ve ofladı. Pamir bir Bora'ya, bir Merter'e baktı ve "Bora'nın yapacağı bir şey yok ki. Eray kendini bir şekilde affettirmeli sadece," dedi.

Bora kendi kendine gülüp, "ben yazacağını bile düşünmüyorum," dedi ve kendini yatağa bıraktı. sırtı yatakla buluşurken gözlerini kapattı ancak hemen açtı. gözlerinin önüne direkt Eray'ın gelmesi o an işine yarayacak bir şey değildi. öfke ve kırgınlık her yanını kaplamışken nefes alamayacağını hissetti ve ofladı yine.

"ben Araz'la konuşurum, düşünürüz bir şeyler. sen şu sikik depresyon modundan çık yeter ki," diye konuştu Merter. Bora uzandığı yerden genç oğlana baktı umutsuzca.

Pamir de destek vermek için, "ben de..." dedi ancak devam ettiremedi cümlesini. bu konuyu konuşacak bir sevgilisi veya flörtü olmadığını hatırladığında tebessüm etti. "ben de Eray'la konuşurum," diyerek toparlamaya çalıştı.

Bora bunu fark ederek, hem kendi haline hem de Pamir'e üzüldü.

"Merter çok mutsuzum lan! gebereceğim şimdi, hem özlüyorum hem çok öfkeliyim. ikisi de o kadar baskın ki beynim uyuşuyor."

genç oğlanın adeta feryatları ile Merter'in de içine hüzün çöktü. "oğlum Eray seni beş çocukla bırakıp gitmiş gibi konuşma lan. utanmasam ağlayacağım şimdi," dedi Merter ve hafifçe güldü ortam yumuşasın diye. ancak başarılı olamamış, kimsede mimik kıpırdatamamıştı.

aniden ortamda çalan telefon ile tüm dikkatler Pamir'de toplandı. Bora ve Merter genç oğlana baktı kimin aradığını öğrenmek için. Pamir üzerindeki garip bakışları dağıtmak için telefonun üstünde yazan isme bakıp, "Kaan arıyor," dedi.

cevabı ile Bora ve Merter aynı anda birbirine döndü ve alttan alttan güldüler. Bora'nın aniden değişen ruh hali ile bir nebze de olsa kafasının dağıldığını hissetti.

****

ANNEEEM ÖLURUM SIZEE

ve diger bolumu baya az yorum gelmis umarim buna cok gelir :')

eski sevgililerim [bxb]Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon