3

91 11 3
                                    


"Off anlamadım tekrar anlatır mısın?"

"Kusura bakma ama on üçüncü defa anlatıyorum. Hala neyi anlamadın?"

Euijoo yaklasik 3 saattir nicholasin evindeydi ve daha ilk gunden bu bos kafayla calismaktan bezmisti.

"x'i neden '7,86' bulduğunu anlamıyorum işte!"

"Ya birşey soracağım. Ben neden sana ders anlatıyorum ki?"

"Çünkü amerika'da gireceğim okulun sınavına hazırlanmam gerekiyor. Eğer sınavı kazanırsam kore'den ayrılıp amerika'da tek yaşayacağım."

"O zaman neden son 1 ay kala çalışıyorsun?"

"Çok soru soruyorsun."

Euijoo of'layıp onune dondu ve soruyu tekrar nicholasa aciklamaya calisti. Nicholas yine anlamamisti.

"Anasını s!ktiğimin sorusu ya! Anlamıyorum euijoo çok zor."

"Pardon ama sen malsan ben ne yapabilirim?"

"He soru zor değil ben malım yani öyle mi?!"

Euijoo artik bikmisti. Daha fazla ugrasmadan eve gitmek istiyordu ama durumlarini duzeltmek icin tek caresi buydu. En sonunda elini masaya vurdu.

"Tamam, o zaman sana ödev olsun. Yarına kadar düşün. Eğer bulursan sana bir sürprizim olacak."

"Ne sürprizi ya?"

"Bilmem? Belkide çok güzel birşey olur."

"Of tamam yaparım. Ama eğer ödül yoksa bende sana ceza veririm."

"Anlaştık."

Saat aksam 7 ye kadar calismaya devam ettiler. Bir soruyu en az 5 kere anlatmak zorunda kaliyordu euijoo ve bu durumdan bikmisti. Ama daha onlerinde kocaman 1 ay vardi...

1 gun sonra

Kapinin caldigini duyan nicholas kalkmak istemediği yatagindan zar zor kalkti. Euijoo'nun geldigini bildigi icin evde yokmus gibi davranmak istiyordu cunku soruya biraz bile goz gezdirmemisti.

"Hoşgeldin."

"Hoşbuldum."

Euijoo ayakkabilarini cikarip iceri gecti ve kitaplarini masaya birakti. Nicholasta mutfaktan iki tane buzlu kahve getirdi.

"Soruyu yaptın mı?"

"Off ne demezsin yaa. Akşam gözüme bir damla uyku girmedi. O kadar kafa yordum ki en sonunda felç kalacaktım."

Euijoo güldü.

"Felç kalmakla sorunun ne alakası var? Doğruyu söyle, hiç uğraşmadın değil mi?"

Nicholas dogruyu soylemek zorunda kalmisti.

"Evet. Bari soruyu yapsaydım ne ödül verecektin onu söylesen?"

"Olmaz."

"Niye?"

"Olmaz işte. Hadi çalışalım artık."

Nicholas cok israrciydi.

"Soruyu şimdi anlamaya çalışsam ödül verir misin?"

"Süre bir gündü yani olmaz."

"İnternetten baksam?"

"Sen anlamış olmazsın."

"Yarına kadar olsa?"

"Nicholas bak giderim. Bir daha da beni zor bulursun."

Nicho kabullenmisti artik. Sandalyeye oturdular ve calismaya basladilar. Düne gore daha iyiydi nicholas. Euijoo en azından bir soruyu 5 kere tekrar etmek zorunda kalmiyordu.

----------

annem internetin fisini cekti amk o yuzden zar zor bolum atabiliyorum
neyseee
yeni bolumu sevdiniz miiii
yorumlarinizi bekliyorummm

~bie

tutor ๑ nichojoo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin