bölüm 4

130 7 0
                                    

Kız bana uzun uzun baktıktan sonra elimi sıktı:

—Adım Nehir.

—Leya ben. Tanıştığıma memnun oldum.

  Nehir annesine benimle parka gitmek istediğini söyleyince gülümsememi tutamadım. Çocukları gerçekten çok seviyordum. Annesi başta itiraz etse de Nehirden yaramazlık yapmama sözü alınca kabul etti. Sanırım parka çok nadir geliyordu ya da parkı çok seviyordu çünkü çok hevesli ve mutluydu. Birlikte bir kaç oyun oynadıktan sonra yorulduğunu fark ettim.

—Çiçeklerimi görmek ister misin?

—senin çiçeklerin mi var? Ne güzel!

    Birlikte eve doğru yürümeye başladık. Kapıya geldiğimizde anahtarımı çıkarıp kapıyı açmayı denedim ama olmadı. Tabi ya! Eski anahtarla yeni evin kapısı nasıl açılsın? Zile basıp biraz bekledim. Kapıyı kısa siyah saçlı bir kız açtı? Nehirin ona olan bakışlarını görünce bu ikili arasında hiç de iyi bir ilişki olmadığını anladım. Kapıdaki kıza teşekkür edip içeri girdiğimde salonun biraz kalabalık olduğunu gördüm. Annemin ortakları ve bir kaç kişi daha hoşgeldin demeye gelmişti. Etrafta bir kaç çocuk oyun oynuyordu. Annesinin yanında duran başka bir çocuk dikkatimi çekti. Elinde telefon vardı ve sanırım oyun oynuyordu. Anladığım kadarıyla telefona biraz fazla düşkündü. Nehir hepsinin kim olduğunu anlatmaya başlayınca onu mutfağa götürdüm. Onlardan biraz daha uzaklaştığımız için nehiri daha net duyabiliyorum. Onu kucağıma alıp tezgaha oturttum ve kendim de bir sandalyenin üzerine oturdum

    Nehir kimi sevip sevmediğini hararetli hararetli anlatmaya başlayınca gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

    Nehir kimi sevip sevmediğini hararetli hararetli anlatmaya başlayınca gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Ciddi bir tavır takınıp onu dinlemeye başladım. Arada yorum da yapıyordum

—Şu gökşin denen kızdan nefret ediyorum leya abla. Sürekli bebeklerime zarar veriyor. Dün de bebeğimi çamura soktu.

—ona neden yaptığını sordun mu?

—Sormadım ama onunla konuşmak istemiyorum.

—Peki, sen bilirsin. Bebeği yıkamaya ne dersin?

—ama ben denedim, olmadı.

—bir de birlikte deneyelim. Olmaz mı?

—Çok güzel o-

  Bir anda arkamızdan gelen sesle ikimiz de irkildik:

—Elay nerelerdeydin güzelim?

    Elay mı? Nehirin değişen yüz ifadesini görünce rahatsız olduğu bir şey olduğunu anladım. Ne oluyor?

—abi 1.'si benim adım elay değil. 2.'si leya ablayla parktaydım. Şimdi de bebeğimi yıkayacağız.

Bu çocuk kimdi, nereden çıktı? Kafamı çevirdiğimde buraya bakarak konuşan bir grup daha gördüm ve sanırım hepsi benimle aynı yaştaydı.

Mıknatıs (Leyça)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin