47. BÖLÜM - YOK OLUŞLAR

En başından başla
                                    

Banu nefes almayı bıraktı, ağlarken nefesini tutuyordu belki de farkında değildi, Keskin müdahale etmedi. O sırada Akif, Atilla'yı omzuna atıp yanlarından ayrıldı.

Banu güçsüz bir şekilde kendini bıraktı, fakat Keskin saçlarını tutuyor oluşundan bedeni yere düşmedi.

"Yürü, hemen!" Banu hayır dercesine ağlayarak başını salladı, Keskin ise karşılarında duran duvara ateş etti. Banu kulaklarını kapattı.

"Ta-tamam yürüyeceğim" dedi hıçkırarak ağlarken. Zoraki adımlamaya başladı, adım attıkça onunla beraber gelen bacaklarından akan kanlar oluyordu.

Keskin bir süre sonra, çöp atar gibi Banu'yu yere bıraktı ve bir sandalye önüne çekti, bacaklarını açıp dirseklerini dizlerine koyarak öne eğildi.

"Hera iyileşmez ise seni öldüreceğim." dedi tok sesiyle, kendinden emindi.

"Sadece bir ay tanıyorum, bir ay içinde Hera kendine gelmez ise mezar beğen kendine, tamam mı?"

Banu kurşun yediği bacaklarına bastırıyor, kanamayı hafifletmeye çalışıyordu.

"Onu ben iyileştirebilir-"

Keskin, Banu cümlesini bitirmeden yüzüne sert bir tokat attı, Banu'nun yüzü yana düştü.

"Bir daha, ona uzaktan yakından yakın olacağın talimatını veren cümleler kurmaya cüret etme."

Banu alt dudağını ısırıp ağlamasını durdurmaya gayret etti fakat nafile, toparlayamıyordu.

"Sen onu seviyorsun... O senin paranı seviyor..." dedi ağlamaya devam ederek, Keskin gülmeye başladı ve sandalyesine yaslanıp hâlâ arkası dönük onu bekleyen sevgilisine baktı.

"Bu kadından mı bahsediyoruz?" dedi Banu'ya dönerek. Banu bir şey demedi, Keskin ise sırıtmaya devam etti.

"Hera'nın her zaman parası vardı, benimle tanışmadan önce dahi. Bedeniyle bile olsa işin sonunda yüklü miktarlar almayı başarıyordu."

Tekrar öne eğildi.

"Yani parasını yiyeceği bir babası yoktu, onu en iyi üniversitelerde okutacak bir babası da yoktu."

Banu'nun çenesini işaret ve baş parmağı arasına sıkıştırıp kendisine bakmasını sağladı.

"Yani, o senin gibi ekmek elden su gölden yaşamıyordu. Fakat babandan aldığın haftalık ücretlerin iki katını tek gecede hallediyordu."

Çenesine bastırdı, yüzüne daha da yaklaştı.

"Hiçbir zaman paraya ihtiyacı yoktu, kendisine sahip çıkacak bir adamın büyüsüne kapıldı."

"Seni en başta tanımıyordu, paran için onayladı."

Keskin umursamaz bir tavır takındı, elini Banu'dan çekti.

"Beni tanımıyordu, öylesine kabul ettiği biriydim, beni tanıyana denk."

Oturduğu yerden kalktı ve Hera'nın olduğu tarafa döndü.

RANDEVUEVİ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin