1.bölüm

1.2K 50 3
                                    

Yepyeni bir hikayeyle geldim. Ben Begüm Karaman gibi bir karakter yazmayı özlediğimi farkettim. Onun gibi güçlü, zeki, tehlikeli ve seksi...Bu yüzden böyle bir karakter yazmak amacıyla bu hikayeyi kurguladım. Umarım en az Begüm Karaman kadar sevilir.

Keyifli okumalar :))

🖤

Sabah çalan alarm sesiyle homurdanarak kafasını yastığın altına sokup uyumaya devam etmeye çalıştı Cemre. Gece yine geç gelmiş, duşunu alıp yatana kadar sabah saat beşi bulmuştu. Bazı geceler peşinde olduğu adamı bulmak için saatlerce uğraşıyordu. Bu gece yaptığı baskınla aradığı kişiye bir adım daha yaklaşmıştı ve sabaha karşı yattığına hiç pişman değildi. Ama keşke bugün günlerden pazar olsaydı. Tek kuralı dünya da yansa pazar günlerini kendine ayırmaktı. Şirketi yerinden söküp götürseler pazar gününü kimseye elletmezdi. Ama bugün ne yazık ki pazar değildi. Ve önemli bir toplantısı vardı. Yine yılın iş insanı ödülünü almıştı ve bu her sene olduğu gibi yine birçok yatırımcı anlamına geliyordu. Yepyeni anlaşmalar, yeni teklifler ve birçok röportaj. Öğleden sonra da dünyaca ünlü bir dergiye röportaj verecekti. Evet Cemre Aksoy -Hüma ismini annesiyle babasını kaybettiğinden beri kullanmıyordu- dünya çapında adını duyurmuş, çok ünlü bir iş kadınıydı. Bu yüzden sadece ülkenin değil, dünyanın en iyileriyle çalışıyordu. Fazlasıyla zekiydi. Kimse onunla rakip olmak istemediği için teklif üstüne teklif yağdırıyorlardı. Cemre için artık bu olağan birşeydi ve asla şikayet etmiyordu. Ama dün geceki gibi uzun geçen gecelerin sabahında dakik bir insan olduğu için kendine sövüyordu.

Fazlasıyla dakik olduğunu bilen herkes toplantılara gerekirse bir saat önce gelir ama asla bir saniye bile gecikmezdi. Bilirlerdi ki Cemre Aksoy gecikmeyi asla affetmezdi.

Homurdansa da yine de çıktı yatağından Cemre. Banyoya girip sabah rutin işlerini halledip, yatmadan hemen önce hazırladığı kıyafetleri giydi. Herzaman dikkat çeken kıyafetler tercih etmeyi severdi. Dekolte konusunda da fazlasıyla cüretkardı. Yine aynı cüretkarlığından ödün vermemiş, göğüs dekoltesi v şeklinde neredeyse karnına inen siyah mini bir tulum tercih etmişti. Şort kısmı yine kalçasının biraz altındaydı ve yürüdükçe kalçaları bakana seyir zevki yaşatacaktı bugün de belli ki.

Makyajını yapıp çok sevdiği bordo renkli rujunu sürdükten sonra telefonunu çantasına atıp odadan çıktı. Aşağıda bekleyen en yakın koruması ve arkadaşı olan Evren ile mutfaktan sorumlu 40 lı yaşlarının sonunda olan Çiğdem hanım yemek masasının ordaydı. Evren, Cemre aşağı inince gülümseyerek günaydın demiş, aynı karşılığı aldıktan sonra sandalyeyi çekip oturmuştu. Cemre de masanın baş köşesine oturunca Çiğdem hanım çaylarını doldurup mutfağa döndü.

"Dünkü adamın söylediği yeri araştırmaya başladın mı?"

"Başladım merak etme. Bu akşama elinde olur. Bu gece de çıkacağız gibi görünüyor."

"Sıkıntı yok Evren. Yeter ki hedefe ulaşalım."

"Adamı bulmak için senelerdir uğraşıyoruz. Artık yaklaşmış olacağımızı umuyorum."

"Bence çok yaklaştık. Ailemin katiline her zamankinden daha yakın olduğumu hissediyorum."

Evren başını aşağı yukarı salladı ama içi rahat değildi. Bu Cemre denen cadı manyağın tekiydi ve senelerdir kim olduğunu göstermeden onlarca adam harcamıştı ama işin arkasından çıkacak kişiden korkuyordu. Cemre'nin gram korkusu yoktu ama Evren en yakın dostuna birşey olacak diye korkuyordu. Bu yüzden de yanından hiç ayrılmamaya kararlıydı.

"Maske..." diye fısıldadı kendi kendine konuşur gibi ama Cemre duymuştu. Duyduğunu farkedince devam etti Evren. "Kullandığın yöntemle sana verilen isim bu. Yüzünü hiç göstermedin. Kendi sesini hiç kullanmadın. Ama maskeden herkes korkuyor."

HÜMA (+18)Where stories live. Discover now